Diyabetik Anne, Bebekte Kalp Hastalığı Riskini 5 Kat Artırıyor

ANKARA - YEŞİM SERT KARAASLAN - Anne adayının, insülin bağımlı diyabetik olmasının, kalp hastalığı görülme sıklığını ortalama 5 kat artırdığı belirtildi.

Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda doğuştan, sonradan oluşan ve ritm ileti bozuklukları şeklinde kalp hastalıkları görüldüğünü söyledi.

En sık doğuştan anomaliler ile karşılaşıldığını belirten Lenk, doğan her bin bebekten 8'inde kalp hastalığı görüldüğünü, bunun canlı doğumların ortalama yüzde 1'ine denk geldiğini ifade etti.

Lenk, "Türkiye'de her yıl ortalama 12-13 bin bebek kalp hastası olarak doğmaktadır" dedi.

Lenk, doğuştan kalp hastalıklarının, doğum öncesi anne karnındaki bebeğin organlarının gelişimi sırasında ortaya çıkan sorun olduğunu anlatarak, "Bu hastalıklar, kalbin kulakçık veya karıncıkları arasında bulunan bölmelerdeki delikler, kalbe gelen ve kalpten çıkan damarların anormal pozisyonları, ana damarların kapakçıklarındaki ve kulakçık ile karıncıkları birbirlerine bağlayan kapaklardaki darlık ve yetmezlikler, kalp kasını besleyen koroner damarlardaki anomaliler veya yukarıda sayılan anomalilerin birlikte bulunduğu daha ciddi ve kompleks hastalıklardır" diye konuştu.

Sonradan oluşan kalp hastalıkları arasında en sık romatizmal kalp sorunlarının geldiğini dile getiren Lenk, hastalığın oluşmasında özellikle süt çocukluğu döneminde görülen viral üst solunum yolu infeksiyonlarında, kabakulak, kızamıkçık ve suçiçeği gibi hastalıkların etkili olabildiğini, bu durumda kalp kası ve kalp zarının etkilenebildiğini söyledi.

-Gebeliğin ilk 3 ayında enfeksiyona dikkat

Lenk, doğuştan kalp hastalıklarının çoğunda hastalığın nedeninin bilinmediğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Hamilelik döneminde kullanılan bazı ilaçlar, alkol ve uyuşturucu, röntgen ışınlarına maruz kalma bebekte risk faktörü olabilmektedir. Annenin insülin bağımlı diyabetik olması kalp hastalığı görülme sıklığını ortalama 5 kat daha arttırırken, bazı bağ dokusu hastalıkları da kalpte ileti bozukluklarına neden olabilmektedir. Gebeliğin ilk üç ayında, özellikle kızamıkçık gibi bazı viral infeksiyonların geçirilmesi kalpte yapısal bozukluklara neden olurken, bu gibi virüslerin son üç ayda alınması kalp kasında bozukluklara yol açabilmektedir. Bazı kalp hastalıklarının oluşmasında kalıtım sorumlu tutulurken, bazı kromozom bozukluklarında doğuştan kalp hastalıkları çok daha sık görülmektedir.

Ailede bir bebekte doğuştan kalp hastalığı varsa doğacak diğer kardeşlerinde de kalp hastalığı oluşma riski ortalama yüzde 2 olarak bilinmektedir. Annenin doğuştan kalp hastalığı olmasında da doğacak bebeğinde kalp hastalığı oluşması yine aynı oranda risk faktörü olabilmektedir."

-Bebekte morarma ve sık nefes alıp verme, hastalık habercisi olabilir

Kalbin elektriksel sisteminde anormal yavaşlama, duraklama veya hızlanmalarla belirlenen kalp atım bozukluklarının çocuklarda, erişkinlerde olduğu kadar sık olmadığına işaret eden Lenk, iyi huylu ritm bozuklukları olabildiği gibi; kalp yetmezliğine, bayılma ve hatta ani ölüme yol açabilecek ritm bozukluklarının da bu çağda görülebildiğini ifade etti.

Lenk, bebekte morarma, sık nefes alıp verme, solunum zorluğu ve beslenme güçlüğü halinde anne babaların dikkatli olması gerektiği uyarısında bulunarak, "Bu, morarma ile seyreden doğuştan kalp hastalığı olabilir. Bu durumda, acil çocuk kalp hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır" dedi.

Bebeğin beslenme süresinin ortalama 20 dakikadan daha uzun sürmesi, beslenirken yorulması ve nefes nefese kalması, özellikle saçlı deride olmak üzere aşırı terleme ve yeterli kilo alamama gibi durumların doğuştan kalp hastalığına bağlı kalp yetmezliği olabileceğinin altını çizen Lenk, bir an önce tanı ve tedavinin yapılması gerektiğini vurguladı.

Lenk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle, yenidoğan dönemini aşmış bebeğinizde sık nefes alıp verme ile birlikte solunum zorluğu, çok sık akciğer infeksiyonu geçirmesi, aşırı terleme, beslenme güçlüğü ve kilo almada yetersizlik varsa kalp odacıkları arasındaki bölmelerde geniş deliklerin olabileceği düşünülerek tanı konulması amacı ile çocuk kalp hastalıkları uzmanına başvurulması gerekmektedir.

Küçük çocuklarda çabuk yorulma, beslenme bozuklukları, huzursuzluk, terleme, solunum bozuklukları ve gece uykudan aniden uyanarak uzun çığlıklar atması; daha büyük çocuklarda eforla yorulma ve efor sonrası ortaya çıkan bayılma atakları, nöbet benzeri belirtiler, halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı ve göğüs ağrısı kalpte ritm ve ileti bozukluklarının haberci bulguları olabilmektedir."

-Obezite, kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor

Gebelikte bebeğin kalbinin ultrasonla incelenmesi ile anne karnındaki bebeğin kalbinde oluşan doğuştan kalp hastalıklarının çoğuna tanı konulabildiğine işaret eden Lenk, sağlıklı bir çocuk kalbi için anne adaylarının özellikle kızamıkçığa karşı aşılarını yaptırmaları; gebelikte ilaç, sigara, alkol kullanmamaları ve röntgen filmi çektirmemeleri ve yüksek risk taşıyanlarda genetik danışma olanaklarının kullanılması gerektiğini söyledi.

Lenk, kalp sağlığının korunmasında beslenmenin de rolünün büyük olduğunu belirterek, yeşil sebze ve meyve ağırlıklı, beyaz et ve balık eti bakımından zengin, zeytinyağının tercih edildiği, karbonhidratların makul derecede tutulduğu bir diyet ile beslenme alışkanlığının kazandırılması gerektiğini bildirdi.

Normal kilonun üstünde olan bir çocuğun fiziksel etkinliklere katılımınn da sağlanması gerektiğine dikkati çeken Lenk, "Uzun süreli bilgisayar oyunlarını oynama ve televizyon izleme gibi çocuğu hareketsiz kılan durumlarda obezite daha çok oluşmakta ve bu durum da kalp hastalıkları için zemin hazırlamaktadır" dedi.

Kaynak: AA