8 Bin Yıllık Ana Tanrıça Heykelinin Başı Bulundu
İZMİR - EFSUN YILMAZ - Yeşilova Höyüğü kazıları sırasında 8 bin yıllık Ana Tanrıça heykelinin yaklaşık 4 santim boyundaki başı bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ege Üniversitesi ve Boronva Belediyesi desteği ile gerçekleştirilen Yeşilova Höyüğü kazılarının başkanlığını yürüten Yard. Doç. Dr. Zafer Derin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013 çalışmaları sırasında çok önemli buluntulara rastladıklarını belirtti.
İzmir Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilecek buluntuların İzmir ve Batı Anadolu'nun 8 bin yıllık geçmişine dair ipuçları verdiğini söyleyen Derin, bu yılki kazılarda elde ettikleri Ana Tanrıça heykeli başının özel önem taşıdığını anlattı.
Batı Anadolu kültüründe kadın ve doğurganlığın kutsal olduğuna dikkati çeken Zafer Derin, şöyle konuştu:
"Elimizde Ana Tanrıça figürünün başı var. O dönemde bu bölgede Ana Tanrıça tapınımlarının yaygın olduğunu biliyorduk ama yaklaşık 4 santim boyundaki bir heykel başına Türkiye'de ilk kez rastlıyoruz. Onun heykelini evlerinin bir bölümüne koyarak daha sağlıklı ve uzun yaşayan çocuklar için istekte bulunuyorlardı. Bu küçük parça da M.Ö. 6 binli yıllarda son derece güzel ve narin işlenmiş. Anadolu aslında Ana Tanrıça kültürünün merkezi konumunda. Çünkü antik dönemde doğurganlık çok önemli. Prehistorik çağda kadın ne kadar çok doğurursa işgücü o denli artıyor ve üretim de yükseliyordu. Doğurganlık dinsel anlamda kadını kutsallaştırıyordu."
Anadolu adının da bir görüşe göre Ana Tanrıça'nın kutsallığından geldiğini aktaran Zafer Derin, bölgede elde edilen çanak çömleklerin üstünde de aynı tasvire rastladıklarını dile getirdi.
-Bir başka ilginç buluntu ayakkabı şeklindeki mühür
Yeşilova Höyüğü kazıları sırasında rastlanan bir diğer önemli buluntunun da ayakkabı şeklindeki mühür olduğunu anlatan Derin, o dönem insanların bu mühürü yanlarında taşıdığını belirterek, "İmzasını atması gerektiğinde mühürü kullanıyor. Mührünü kişiselleştirmek istediği kil ya da toprağa bastırıyor" dedi.
Zafer Derin, bölgede ayrıca sanat eseri niteliğinde işlenmiş çanak çömlek de elde ettiklerini açıkladı.
Kazılarına 2005 yılında başlanan Yeşilova Höyüğü'nün dünyada büyük yankı uyandırdığına işaret eden Zafer Derin, özellikle kazı döneminde Avrupa ve Amerika'dan bilim adamlarını ağırladıklarını ifade etti.
Kazı alanına ziyarette bulunan Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi heyetine başkanlık eden Prof. Dr. Johannes Gutenberg ise Avrupa'daki birçok antropoloji öğrencisinin laboratuvarlarda çalıştığını, kazı alanlarında çalışmanın büyük zenginlik olduğunu söyledi.
Yeşilova Höyü'nün de Batı Anadolu kültüründe önemli yer tuttuğunu söyleyen Derin, Avrupalı doktora öğrencilerinin bölgedeki hayvan kemikleri ve insan iskeletlerini merakla incelediklerini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
İzmir Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilecek buluntuların İzmir ve Batı Anadolu'nun 8 bin yıllık geçmişine dair ipuçları verdiğini söyleyen Derin, bu yılki kazılarda elde ettikleri Ana Tanrıça heykeli başının özel önem taşıdığını anlattı.
Batı Anadolu kültüründe kadın ve doğurganlığın kutsal olduğuna dikkati çeken Zafer Derin, şöyle konuştu:
"Elimizde Ana Tanrıça figürünün başı var. O dönemde bu bölgede Ana Tanrıça tapınımlarının yaygın olduğunu biliyorduk ama yaklaşık 4 santim boyundaki bir heykel başına Türkiye'de ilk kez rastlıyoruz. Onun heykelini evlerinin bir bölümüne koyarak daha sağlıklı ve uzun yaşayan çocuklar için istekte bulunuyorlardı. Bu küçük parça da M.Ö. 6 binli yıllarda son derece güzel ve narin işlenmiş. Anadolu aslında Ana Tanrıça kültürünün merkezi konumunda. Çünkü antik dönemde doğurganlık çok önemli. Prehistorik çağda kadın ne kadar çok doğurursa işgücü o denli artıyor ve üretim de yükseliyordu. Doğurganlık dinsel anlamda kadını kutsallaştırıyordu."
Anadolu adının da bir görüşe göre Ana Tanrıça'nın kutsallığından geldiğini aktaran Zafer Derin, bölgede elde edilen çanak çömleklerin üstünde de aynı tasvire rastladıklarını dile getirdi.
-Bir başka ilginç buluntu ayakkabı şeklindeki mühür
Yeşilova Höyüğü kazıları sırasında rastlanan bir diğer önemli buluntunun da ayakkabı şeklindeki mühür olduğunu anlatan Derin, o dönem insanların bu mühürü yanlarında taşıdığını belirterek, "İmzasını atması gerektiğinde mühürü kullanıyor. Mührünü kişiselleştirmek istediği kil ya da toprağa bastırıyor" dedi.
Zafer Derin, bölgede ayrıca sanat eseri niteliğinde işlenmiş çanak çömlek de elde ettiklerini açıkladı.
Kazılarına 2005 yılında başlanan Yeşilova Höyüğü'nün dünyada büyük yankı uyandırdığına işaret eden Zafer Derin, özellikle kazı döneminde Avrupa ve Amerika'dan bilim adamlarını ağırladıklarını ifade etti.
Kazı alanına ziyarette bulunan Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi heyetine başkanlık eden Prof. Dr. Johannes Gutenberg ise Avrupa'daki birçok antropoloji öğrencisinin laboratuvarlarda çalıştığını, kazı alanlarında çalışmanın büyük zenginlik olduğunu söyledi.
Yeşilova Höyü'nün de Batı Anadolu kültüründe önemli yer tuttuğunu söyleyen Derin, Avrupalı doktora öğrencilerinin bölgedeki hayvan kemikleri ve insan iskeletlerini merakla incelediklerini de sözlerine ekledi.