Tüm Eğitim-bir-sen’den Dershaneler Kapatılacak Yorumu
Tüm Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Karakaşlı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Özel dershaneleri kapatacağız” açıklamasını eleştirerek, “Dershaneleri devlet kapatmamalı, gerekiyorsa bunu halk kendi kapatmalı” dedi.
Tüm Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Karakaşlı, dershanelerin kapatılması ile ilgili yaptığı yazılı basın açıklamasında şöyle dedi: “Son bir iki yıldır dershanelerin kapatılıp okullara dönüştürülmesi ile ilgili üst düzeyde açıklamalar yapılmaktadır. Sendika olarak dershaneler konusunda eleştirel yaklaşımlarımız vardır. Ancak, dershanelerin devlet eliyle kapatılmasına, ya da başka şekle dönüştürülmesine şiddetle karşıyız. Devletin görevi, özel teşebbüsü yasaklamak ya da başka kalıplara sokmak değildir. Dershanelerin bugün geldiği etkili konumdan rahatsızlık duyuluyorsa, o zaman dönüp devlet okullarının eksikliklerine bakılmalı, bu milletin dershanelere mahkum edilme sebepleri araştırılmalı ve eğitimin kalitesi yükseltilerek öğrencilerin dershanelere ihtiyaç duymayacağı bir eğitim sistemi geliştirilmelidir.”
“HÜKÜMET AÇISINDAN DOĞRU BİR YAKLAŞIM OLAMAZ”
Karakaşlı, bu tercihin bir tuzak olduğuna da işaret ederek şöyle devam etti: “Herkes biliyor ki, dershanecilik konusunda bir sosyal cemaat çok mesafe kat etmiş ve etkili bir organizasyon içine girmiştir. Bugün böyle bir yasaklama o cemaatin elini kolunu kırmak olarak yorumlanmaktadır. Belli bir grubun ya da ekibin büyük başarılar elde etmesini tehlikeli olarak görüyor ve önlerini kesmek istiyorsanız, bunun yolu yasaklamak ve kapatmaktan geçemez. O ekiple yarışacak ve onlardan daha başarılı olacak başka ekiplerin önünü açabilirsiniz. Ya da kendi elinizdeki kurumların kalitesini yükseltmek suretiyle onlara ihtiyaç hissedilmemesini sağlayabilirsiniz. Bunları yapmayıp da ben yasakladım oldu mantığıyla hareket ederseniz hem haksızlık etmiş olursunuz, hem de bu cemaatin haklı olarak sizin karşınıza geçmesine sebep olursunuz ki bu da hükümet açısından doğru bir yaklaşım olamaz. Öyleyse bu bir tuzak projedir. Uygulanması mümkün olmayan bir konuda üretilen bu proje ile hükümet sadece kendine muhalif insanlara güç katmış olacaktır.”
10 MADDEDE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Türkiye’de dershaneler eğitim sistemin zaafından doğmuştur diyen Karakaşlı; “Bu zaafı görüp, tedbirler almak yerine, kolaycılığa kaçıp yasaklamalara yönelmek sorunu çözmez, daha da büyütür. Bu sefer merdiven altı dershaneciliği gelişir ki, bu hem kayıtsız olur, hem de fahiş rakamlar oluşur. Fakir fukaranın, dar gelirli ailelerin çocuklarının alamadığı özel dersi zengin çocukları alarak eğitimde fırsat eşitliği ilkesi yara alır. Ayrıca bu dershanelerde istihdam edilen binlerce insanın da geleceği karartılmış olur. Halbuki yapılması gerekenleri 10 maddede sıralarsak birinci olarak okulların eğitim kalitesi acilen yukarı çekilmelidir. Bir özel kurumun verdiği kalitedeki eğitimi koskoca devletin veremiyor olması büyük bir ayıptır. İkinci olarak sınav sistemi okullardaki eğitim müfredatına göre yeniden dizayn edilmeli, bilmece-bulmaca çözer gibi soru kalıpları yerine tamamen okullarda verilenlerle sınırlı bir sınav sistemine geçilmelidir. Üçüncü olarak okullarda hafta sonu ve akşamları devlet destekli kursların açılması teşvik edilmelidir. Öğretmenin ücretini devlet vermeli, öğrenciden ücret alınmamalıdır. Bu tür kurslar zaten sistemde vardır. Devlete düşen bunun yaygınlaştırılması ve uygulatılmasıdır. Dördüncü olarak dershanelerde çalışan öğretmenlerin maaş ve ücretleri sıkı bir şekilde denetlenmeli, kaçak çalıştırmalar önlenmeli, emek sömürüsüne fırsat verilmemelidir. Beşinci olarak dershane öğrencileri sıkı bir şekilde denetlenmeli, kaçak-kayıtsız öğrenci alımlarına fırsat verilmemelidir. Altıncı olarak dershanelerin alt yapıları eğitim ve öğretimin gereği açısından daha bir titizlikle incelenmelidir. Yedinci olarak dershanelerden kendi rızalarıyla okula dönüşmek isteyenlere kolaylıklar sağlanmalıdır. Sekizinci olarak dershanelerde belli süre çalışan öğretmenlere bazı özlük hakları ve ayrıcalıkları tanınmalıdır. Dokuzuncu olarak yeni okul ve dershane açmalar prosedür açısından kolaylaştırılmalı, kayıtlılık açısından ise denetimler sıkılaştırılmalıdır. Onuncu ve son madde olarak izinsiz, kayıtsız özel ders vermeler konusunda sıkı bir takip getirilmeli, vergisiz kazanç ve haksız rekabet önlenmelidir.”
“BÖYLESİ YAKLAŞIMLARDA ISRAR ETMEK YANLIŞTIR”
Tüm Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Karakaşlı açıklamasını; “Birlik ve beraberliğe, huzur ve barışa çok ihtiyaç hissettiğimiz bir dönemde, istihdamı daraltıcı, özel teşebbüsü kısıtlayıcı böylesi yaklaşımlarda ısrar etmek yanlıştır. Dershanelerin varlığından rahatsızlık duyuyorsanız, o zaman devletin elindeki eğitim kurumlarının kalitesini yükselterek, öğrencilerin dershanelere ihtiyaç hissetmeyeceği bir ortamı oluşturmalısınız. İşte o zaman halk dershaneleri tercih etmeyecek, böylece bu özel kurumların kendiliğinden kapanması sağlanmış olacaktır” sözleriyle bitirdi.
Kaynak: İHA
“HÜKÜMET AÇISINDAN DOĞRU BİR YAKLAŞIM OLAMAZ”
Karakaşlı, bu tercihin bir tuzak olduğuna da işaret ederek şöyle devam etti: “Herkes biliyor ki, dershanecilik konusunda bir sosyal cemaat çok mesafe kat etmiş ve etkili bir organizasyon içine girmiştir. Bugün böyle bir yasaklama o cemaatin elini kolunu kırmak olarak yorumlanmaktadır. Belli bir grubun ya da ekibin büyük başarılar elde etmesini tehlikeli olarak görüyor ve önlerini kesmek istiyorsanız, bunun yolu yasaklamak ve kapatmaktan geçemez. O ekiple yarışacak ve onlardan daha başarılı olacak başka ekiplerin önünü açabilirsiniz. Ya da kendi elinizdeki kurumların kalitesini yükseltmek suretiyle onlara ihtiyaç hissedilmemesini sağlayabilirsiniz. Bunları yapmayıp da ben yasakladım oldu mantığıyla hareket ederseniz hem haksızlık etmiş olursunuz, hem de bu cemaatin haklı olarak sizin karşınıza geçmesine sebep olursunuz ki bu da hükümet açısından doğru bir yaklaşım olamaz. Öyleyse bu bir tuzak projedir. Uygulanması mümkün olmayan bir konuda üretilen bu proje ile hükümet sadece kendine muhalif insanlara güç katmış olacaktır.”
10 MADDEDE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Türkiye’de dershaneler eğitim sistemin zaafından doğmuştur diyen Karakaşlı; “Bu zaafı görüp, tedbirler almak yerine, kolaycılığa kaçıp yasaklamalara yönelmek sorunu çözmez, daha da büyütür. Bu sefer merdiven altı dershaneciliği gelişir ki, bu hem kayıtsız olur, hem de fahiş rakamlar oluşur. Fakir fukaranın, dar gelirli ailelerin çocuklarının alamadığı özel dersi zengin çocukları alarak eğitimde fırsat eşitliği ilkesi yara alır. Ayrıca bu dershanelerde istihdam edilen binlerce insanın da geleceği karartılmış olur. Halbuki yapılması gerekenleri 10 maddede sıralarsak birinci olarak okulların eğitim kalitesi acilen yukarı çekilmelidir. Bir özel kurumun verdiği kalitedeki eğitimi koskoca devletin veremiyor olması büyük bir ayıptır. İkinci olarak sınav sistemi okullardaki eğitim müfredatına göre yeniden dizayn edilmeli, bilmece-bulmaca çözer gibi soru kalıpları yerine tamamen okullarda verilenlerle sınırlı bir sınav sistemine geçilmelidir. Üçüncü olarak okullarda hafta sonu ve akşamları devlet destekli kursların açılması teşvik edilmelidir. Öğretmenin ücretini devlet vermeli, öğrenciden ücret alınmamalıdır. Bu tür kurslar zaten sistemde vardır. Devlete düşen bunun yaygınlaştırılması ve uygulatılmasıdır. Dördüncü olarak dershanelerde çalışan öğretmenlerin maaş ve ücretleri sıkı bir şekilde denetlenmeli, kaçak çalıştırmalar önlenmeli, emek sömürüsüne fırsat verilmemelidir. Beşinci olarak dershane öğrencileri sıkı bir şekilde denetlenmeli, kaçak-kayıtsız öğrenci alımlarına fırsat verilmemelidir. Altıncı olarak dershanelerin alt yapıları eğitim ve öğretimin gereği açısından daha bir titizlikle incelenmelidir. Yedinci olarak dershanelerden kendi rızalarıyla okula dönüşmek isteyenlere kolaylıklar sağlanmalıdır. Sekizinci olarak dershanelerde belli süre çalışan öğretmenlere bazı özlük hakları ve ayrıcalıkları tanınmalıdır. Dokuzuncu olarak yeni okul ve dershane açmalar prosedür açısından kolaylaştırılmalı, kayıtlılık açısından ise denetimler sıkılaştırılmalıdır. Onuncu ve son madde olarak izinsiz, kayıtsız özel ders vermeler konusunda sıkı bir takip getirilmeli, vergisiz kazanç ve haksız rekabet önlenmelidir.”
“BÖYLESİ YAKLAŞIMLARDA ISRAR ETMEK YANLIŞTIR”
Tüm Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Karakaşlı açıklamasını; “Birlik ve beraberliğe, huzur ve barışa çok ihtiyaç hissettiğimiz bir dönemde, istihdamı daraltıcı, özel teşebbüsü kısıtlayıcı böylesi yaklaşımlarda ısrar etmek yanlıştır. Dershanelerin varlığından rahatsızlık duyuyorsanız, o zaman devletin elindeki eğitim kurumlarının kalitesini yükselterek, öğrencilerin dershanelere ihtiyaç hissetmeyeceği bir ortamı oluşturmalısınız. İşte o zaman halk dershaneleri tercih etmeyecek, böylece bu özel kurumların kendiliğinden kapanması sağlanmış olacaktır” sözleriyle bitirdi.