AK Parti Antalya İl Danışma Meclis Toplantısı
ANTALYA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, yerel seçimlerde "en iyi adayı değil en uygun adayı" belirleyeceklerini söyledi.
AK Parti Antalya İl Danışma Meclis Toplantısı parti binasında yapıldı. Türel, toplantıda yaptığı konuşmada, yerel seçim sürecinin yaklaştığını ve siyasetin daha da ısınacağını belirtti.
AK Parti'nin 2001 yılında yola çıkarken büyük hedeflere işaret ettiğini ve bugün de bu hedefleri gerçekleştirdiğini ifade eden Türel, AK Parti'nin ülkenin her bir noktasında çok önemli hizmetlere, eserlere imza attığını bildirdi.
Yerel yönetimlere yönelik bağımsız yapılan anketlerde AK Partili belediyelerin ilk sıralarda, diğer muhalefet partisindeki belediyelerin ise son sıralarda yer aldığını anlatan Türel, muhalefet partilerinin yer aldığı belediyelerde halkın belediye çalışmalarından dertlendiğini, yakındığını kaydetti.
2014 yılının mart ayında yapılacak seçimde tüm belediyelerin AK Partili kadrolarda olması için çalışacaklarını bildiren Türel, AK Parti'nin siyaseti kişiler için değil, millet için yaptığını dile getirdi.
AK Parti'nin Türkiye'nin en güçlü partisi olduğunu ve AK Parti'yi sandıkta deviremeyeceklerini anlayanların antidemokratik yöntemlere başvurduklarını aktaran Türel, "Bunun örneklerini gezi olaylarında gördük. Gezi olayları, 3-5 ağacı korumaktan ibaret masum bir çevre olayı değil, AK Parti'ye karşı yapılmış postmodern darbe girişimidir, antidemokratik bir yöntemdir. Ama başaramadılar. Milletimizin sağduyusu buna benzer antidemokratik yollara başvuranlara gereken cevabı vermiştir" diye konuştu.
Seçim döneminde iftira kampanyalarının inanılmaz boyutlara aştığını savunan Türel, bu iftiralara itibar edilmemesi gerektiğini bildirdi. Partililerden sandıktan önce evlerde, kahvehanelerde halka AK Parti'nin yaptığı hizmetlerin doğru şekilde anlatılmasını isteyen Türel,"diyoruz. Bize iftira ile yaklaşmaya çalışan muhalefet amacına ulaşamayacaktır, birliğimizi, beraberliğimizi korumak mecburiyetindeyiz" dedi.
Seçim sürecinde aday adaylığı rekabeti yaşanacağına işaret eden Türel, bu sürecin partinin oy potansiyelinin daha da artırılmasını teşvik edici bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Seçim sürecinde adayların uygunluğuna göre belirleneceğini belirten Türel, şunları söyledi:
"Aday tespitlerinde biz en iyiyi seçmiyoruz, biz en uygunu seçiyoruz. Hiçbir arkadaşımız kendisini kötü olarak değerlendirmesinler. Antalya için uygun olan bir aday Van için uygun olmayabilir. En iyi adayı tespit etmek yerine uygununu seçersek hata yapma oranımızı en aza indirmiş oluruz. Böylelikle sandıkta da daha iyi netice almış oluruz. Aday tespitinden sonra bütün seçim bölgelerinde o adayın etrafında kenetlenmek boynumuzun borcu."
Muhalefet tarafından AK Partili aday adayları arasında bir gerginlik, bir küskünlük yaratılmaya çalışıldığını ileri süren Türel, bunlara fırsat verilmemesini istedi. Türel, "Seçim sürecinde muhalefet başta olmak üzere aramıza nifak tohumu sokmak isteyenlere müsaade etmememiz gerekiyor. Bunun altını çiziyorum. Biz onlara gülüp geçiyoruz, biz işimizi yapıyoruz. Yerel yöneticiliğin AK Parti olarak biz ustasıyız. Uyumak yok, yola devam" ifadesini kullandı.
-"Çakma solcular, çakma milliyetçiler"-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu da Türkiye'nin özellikle son 2-3 aydır çok önemli bir süreçten geçtiğini belirtti.
Türkiye üzerinde hem içeriden hem de dışarıdan oyunlar oynandığını, Türkiye'nin özgür, bağımsız ekonomik politikalarına sahip olmasının istenmediğini vurgluyan Çavuşoğlu, halkın bu oyunlara gelmediğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a güvenerek oyunları bozduğunu kaydetti.
Bu süreçte AK Parti'ye saldıranların, Başbakan Erdoğan'ı diktatör gibi bir lider olarak göstermeye çalışanların aslında demokrasiyle, insan haklarıyla, sosyal devlet anlayışıyla, barışla hiç bir ilgisinin olmadığınının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dikkat ediyoruz, biz tam bağımsız bir ülke, bir devlet Türkiye Cumhuriyeti oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin bağımsız bir ekonomik politikasına karşı gelenlere bakıyoruz, yıllardır tam bağımsız bir Türkiye sloganıyla yola çıkmış, afedersiniz çakma solcular ve çakma milliyetçileri görüyoruz. Bizim gerçek milliyetçilere ve gerçek sosyal demokratlara lafımız yok. Hani sizin sloganınız buydu, bağımsız bir Türkiye, hani dışarıdan müdahalelere, dışarıdan bağımlı bir ülke olmasına her zaman eleştiriyordunuz. Niye güçlü Türkiye'ye karşı çıkıyorsunuz? İstedikleri taleplere baktığınız zaman köprü yapmayın, yol yapmayın, havaalanı yapmayın, onu yapmayın, bunu yapmayın ne olsun, ülke küçük olsun biz yönetelim anlayışı."
Türkiye'nin güçlü olmaması için dışarıdan da müdahaleler yapıldığını ifade eden Çavuşoğlu, özellikle CNN, BBC gibi televizyon ve birçok gazetelerin demokrasiyle insan hakları gibi konularda "iyi yüzlü, çifte standart" olduklarını gördüklerini söyledi.
Bugün demokrasiye inanan insanların Mısır'daki darbeye "darbe", katliama "dur" diyebilmeleri gerektiğini aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'ye demokrasi vermeye çalışan dikta rejimiyle yönetilen ülkelerin liderlerinin de trajikomik durum sergilediklerini belirtti.
Kendilerini demokrasinin beşiği gibi gören ülkelerin, uluslararası örgütlerin de "iyi yüzlü, çifte standart" davranışlar sergilediklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Bundan sonra bu uluslararası örgütlerin ve kuruluşların ülkelerin, herhangi bir ülkeye başka Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere Avrupa kıtasından bahsedecek olursak Rusya gibi, Ermenistan gibi, Azerbeycan gibi, Moldova gibi demokraside istediğimiz düzeye gelmeyen ülkelere bile artık demokrasi dersi vermeye hakları yoktur, inandırıcılıklarını kaybetmişlerdir" diye konuştu.
-Çavuşoğlu, Angelina Jolie'yi örnek gösterdi
İngiltere'de The Times gazetesinde Türkiye'ye ve Başbakan Erdoğan'a yönelik verilen ilandan bahseden Çavuşoğlu, "ilanı veren figüranların insan haklarıyla, özgürlükle herhangi bir demokrasiyle ilgisi olmadığını" vurguladı. Çeşitli ülkelerde yardım çalışmalarında bulunan sanatçı Angelina Jolie'yi örnek gösteren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bunların ilgi alanlarının ne olduğu bellidir. Kişilik haklarına girdiği için bunları burada tanımlamayacağım ama bu insanların hayat biçimleri ve ilgi alanlarının ne olduğunu da her zaman gazetelerden okuyabilirsiniz, bizler de sanatı yakından takip eden insanlar olarak da bunları çok iyi görüyoruz. Eğer bu ilanı verenler gerçekten demokrasiye inansalardı, onlar bugüne kadar başta Mısır olmak üzere antidemokratik yönetimlere karşı seslerini çıkarırlardı. Eğer onların insanlık anlayışı bir nebze bizim anladığımız insan hakları standardı ölçüsünde olsaydı onlar gelip, Lübnan'da, Ürdün'de ya da Suriye'deki katliamdan kaçan kamplarda çadırlarda yaşayan insanları ziyaret eden Angelina Jolie gibi onlar da insanı duygulara sahip olsalar gam yemeyeceğim. Ama Türkiye'yi eleştirmek gelince bakıyorsunuz aslan kesiliyorlar. Ama bunların Türkiye'yi tanıdığını da düşünmeyin. Türkiye'yi bildiğine de inanmayın. Bunları birileri yönlendiriyor."
AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse de yerel seçimlere yaklaşıldığını ifade ederek, kırgınlığa, küskünlüğe yer verilmeden çalışılmasını istedi.
Toplantıya AK Parti Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani, Gökçen Özdoğan Enç ile partililer katıldı.
Kaynak: AA
AK Parti'nin 2001 yılında yola çıkarken büyük hedeflere işaret ettiğini ve bugün de bu hedefleri gerçekleştirdiğini ifade eden Türel, AK Parti'nin ülkenin her bir noktasında çok önemli hizmetlere, eserlere imza attığını bildirdi.
Yerel yönetimlere yönelik bağımsız yapılan anketlerde AK Partili belediyelerin ilk sıralarda, diğer muhalefet partisindeki belediyelerin ise son sıralarda yer aldığını anlatan Türel, muhalefet partilerinin yer aldığı belediyelerde halkın belediye çalışmalarından dertlendiğini, yakındığını kaydetti.
2014 yılının mart ayında yapılacak seçimde tüm belediyelerin AK Partili kadrolarda olması için çalışacaklarını bildiren Türel, AK Parti'nin siyaseti kişiler için değil, millet için yaptığını dile getirdi.
AK Parti'nin Türkiye'nin en güçlü partisi olduğunu ve AK Parti'yi sandıkta deviremeyeceklerini anlayanların antidemokratik yöntemlere başvurduklarını aktaran Türel, "Bunun örneklerini gezi olaylarında gördük. Gezi olayları, 3-5 ağacı korumaktan ibaret masum bir çevre olayı değil, AK Parti'ye karşı yapılmış postmodern darbe girişimidir, antidemokratik bir yöntemdir. Ama başaramadılar. Milletimizin sağduyusu buna benzer antidemokratik yollara başvuranlara gereken cevabı vermiştir" diye konuştu.
Seçim döneminde iftira kampanyalarının inanılmaz boyutlara aştığını savunan Türel, bu iftiralara itibar edilmemesi gerektiğini bildirdi. Partililerden sandıktan önce evlerde, kahvehanelerde halka AK Parti'nin yaptığı hizmetlerin doğru şekilde anlatılmasını isteyen Türel,"diyoruz. Bize iftira ile yaklaşmaya çalışan muhalefet amacına ulaşamayacaktır, birliğimizi, beraberliğimizi korumak mecburiyetindeyiz" dedi.
Seçim sürecinde aday adaylığı rekabeti yaşanacağına işaret eden Türel, bu sürecin partinin oy potansiyelinin daha da artırılmasını teşvik edici bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Seçim sürecinde adayların uygunluğuna göre belirleneceğini belirten Türel, şunları söyledi:
"Aday tespitlerinde biz en iyiyi seçmiyoruz, biz en uygunu seçiyoruz. Hiçbir arkadaşımız kendisini kötü olarak değerlendirmesinler. Antalya için uygun olan bir aday Van için uygun olmayabilir. En iyi adayı tespit etmek yerine uygununu seçersek hata yapma oranımızı en aza indirmiş oluruz. Böylelikle sandıkta da daha iyi netice almış oluruz. Aday tespitinden sonra bütün seçim bölgelerinde o adayın etrafında kenetlenmek boynumuzun borcu."
Muhalefet tarafından AK Partili aday adayları arasında bir gerginlik, bir küskünlük yaratılmaya çalışıldığını ileri süren Türel, bunlara fırsat verilmemesini istedi. Türel, "Seçim sürecinde muhalefet başta olmak üzere aramıza nifak tohumu sokmak isteyenlere müsaade etmememiz gerekiyor. Bunun altını çiziyorum. Biz onlara gülüp geçiyoruz, biz işimizi yapıyoruz. Yerel yöneticiliğin AK Parti olarak biz ustasıyız. Uyumak yok, yola devam" ifadesini kullandı.
-"Çakma solcular, çakma milliyetçiler"-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu da Türkiye'nin özellikle son 2-3 aydır çok önemli bir süreçten geçtiğini belirtti.
Türkiye üzerinde hem içeriden hem de dışarıdan oyunlar oynandığını, Türkiye'nin özgür, bağımsız ekonomik politikalarına sahip olmasının istenmediğini vurgluyan Çavuşoğlu, halkın bu oyunlara gelmediğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a güvenerek oyunları bozduğunu kaydetti.
Bu süreçte AK Parti'ye saldıranların, Başbakan Erdoğan'ı diktatör gibi bir lider olarak göstermeye çalışanların aslında demokrasiyle, insan haklarıyla, sosyal devlet anlayışıyla, barışla hiç bir ilgisinin olmadığınının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dikkat ediyoruz, biz tam bağımsız bir ülke, bir devlet Türkiye Cumhuriyeti oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin bağımsız bir ekonomik politikasına karşı gelenlere bakıyoruz, yıllardır tam bağımsız bir Türkiye sloganıyla yola çıkmış, afedersiniz çakma solcular ve çakma milliyetçileri görüyoruz. Bizim gerçek milliyetçilere ve gerçek sosyal demokratlara lafımız yok. Hani sizin sloganınız buydu, bağımsız bir Türkiye, hani dışarıdan müdahalelere, dışarıdan bağımlı bir ülke olmasına her zaman eleştiriyordunuz. Niye güçlü Türkiye'ye karşı çıkıyorsunuz? İstedikleri taleplere baktığınız zaman köprü yapmayın, yol yapmayın, havaalanı yapmayın, onu yapmayın, bunu yapmayın ne olsun, ülke küçük olsun biz yönetelim anlayışı."
Türkiye'nin güçlü olmaması için dışarıdan da müdahaleler yapıldığını ifade eden Çavuşoğlu, özellikle CNN, BBC gibi televizyon ve birçok gazetelerin demokrasiyle insan hakları gibi konularda "iyi yüzlü, çifte standart" olduklarını gördüklerini söyledi.
Bugün demokrasiye inanan insanların Mısır'daki darbeye "darbe", katliama "dur" diyebilmeleri gerektiğini aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'ye demokrasi vermeye çalışan dikta rejimiyle yönetilen ülkelerin liderlerinin de trajikomik durum sergilediklerini belirtti.
Kendilerini demokrasinin beşiği gibi gören ülkelerin, uluslararası örgütlerin de "iyi yüzlü, çifte standart" davranışlar sergilediklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Bundan sonra bu uluslararası örgütlerin ve kuruluşların ülkelerin, herhangi bir ülkeye başka Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere Avrupa kıtasından bahsedecek olursak Rusya gibi, Ermenistan gibi, Azerbeycan gibi, Moldova gibi demokraside istediğimiz düzeye gelmeyen ülkelere bile artık demokrasi dersi vermeye hakları yoktur, inandırıcılıklarını kaybetmişlerdir" diye konuştu.
-Çavuşoğlu, Angelina Jolie'yi örnek gösterdi
İngiltere'de The Times gazetesinde Türkiye'ye ve Başbakan Erdoğan'a yönelik verilen ilandan bahseden Çavuşoğlu, "ilanı veren figüranların insan haklarıyla, özgürlükle herhangi bir demokrasiyle ilgisi olmadığını" vurguladı. Çeşitli ülkelerde yardım çalışmalarında bulunan sanatçı Angelina Jolie'yi örnek gösteren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bunların ilgi alanlarının ne olduğu bellidir. Kişilik haklarına girdiği için bunları burada tanımlamayacağım ama bu insanların hayat biçimleri ve ilgi alanlarının ne olduğunu da her zaman gazetelerden okuyabilirsiniz, bizler de sanatı yakından takip eden insanlar olarak da bunları çok iyi görüyoruz. Eğer bu ilanı verenler gerçekten demokrasiye inansalardı, onlar bugüne kadar başta Mısır olmak üzere antidemokratik yönetimlere karşı seslerini çıkarırlardı. Eğer onların insanlık anlayışı bir nebze bizim anladığımız insan hakları standardı ölçüsünde olsaydı onlar gelip, Lübnan'da, Ürdün'de ya da Suriye'deki katliamdan kaçan kamplarda çadırlarda yaşayan insanları ziyaret eden Angelina Jolie gibi onlar da insanı duygulara sahip olsalar gam yemeyeceğim. Ama Türkiye'yi eleştirmek gelince bakıyorsunuz aslan kesiliyorlar. Ama bunların Türkiye'yi tanıdığını da düşünmeyin. Türkiye'yi bildiğine de inanmayın. Bunları birileri yönlendiriyor."
AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse de yerel seçimlere yaklaşıldığını ifade ederek, kırgınlığa, küskünlüğe yer verilmeden çalışılmasını istedi.
Toplantıya AK Parti Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani, Gökçen Özdoğan Enç ile partililer katıldı.