Ab Bakanı ve Büşmüzakereci Bağış, İzmir'de
İZMİR - AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye'nin müzakere sürecinde önüne konan suni engeller, siyasi blokajlar kaldırılırsa biz birkaç yıl içerisinde AB'ye üye olacak noktadayız" dedi.
Bağış, İzmir Swissotel'de düzenlenen "Gençlik, Demokrasi ve Değişim" konulu Parlamentolararası Yaz Kampı'nın açılışında yaptığı konuşmada, gençlerin böyle bir projeyle sürece dahil edilmesini önemsediğini belirtti.
Türkiye'nin nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan gençlerin bugün Avrupa'yla farklı diyaloglar kurduklarını, AB fonlarıyla Avrupa'da eğitim görenlerin sayısının her geçen yıl arttığını vurgulayan Bağış, şöyle konuştu:
"Sadece bu sene 70 bin gencimiz cebinden tek kuruş çıkmadan AB fonlarından faydalanarak Avrupa'da eğitim alacak. Geçen sene 61 bin gencimizin Avrupa'ya gidebilmesini sağladık. Ondan önceki sene 44 bin gencimiz gitmişti. Bugüne kadar AB fonlarıyla 400 binin üzerinde gencimiz Avrupa'da eğitim gördü ve her sene bu rakamı arttırıyoruz. AB üyesi ve aday ülkeler içerisinde bu projeyi en iyi değerlendiren 3'üncü ülkeyiz. Almanya ve Fransa'dan sonra bütün ülkelerin önüne geçmiş durumdayız. Her sene AB'nin bize bu tür projeler için ayırdığı fonları sonuna kadar kullanmakla kalmıyor diğer ülkelerin kullanamadığı fonların Türkiye'ye aktarılması için de yıl sonunda muazzam bir çaba ortaya koyuyor ve başarılı oluyoruz. Kendi hedeflerimizi her sene aşıyoruz. İnşallah bu sene de aşacağız."
-"AB'ye üye olacak noktadayız"
AB sürecinin sonucundan daha önemli olduğuna dikkati çeken Bağış, şunları kaydetti:
"Bununla neyi kastettiğimi açmak istiyorum. Bizim için önemli olan Türkiye'nin 81 ilinde de Almanya'daki otoban standartlarını, iş disiplini standartlarını, İtalya'daki moda ve marka standartlarını, Fransa'daki gıda, hijyen standartlarını, İsveç'teki insan hakları, ifade özgürlüğü ve demokrasi standartlarını, İngiltere'deki eğitim standartlarını bütün vatandaşlarımızla paylaşabilmek. Onu yakaladığımız zaman Türkiye çok farklı bir noktada olacak.
Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'nin müzakere sürecinde önüne konan suni engeller, siyasi blokajlar kaldırılırsa biz birkaç yıl içerisinde AB'ye üye olacak noktadayız. Hali hazırda bütün bu engellere rağmen Türkiye müktesebatın nerdeyse yüzde 65'ine uyumlu hale gelmiştir. Birçok AB üyesi ülke Türkiye kadar uyumlu dahi değildir. Bugün AB'ye üye olup hala ne Maastricht ekonomik kriterlerini, ne Kopenhag siyasi kriterlerini yakalayamamış ülkeler olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılı sürecinde aslında Avrupa'daki bazı ön yargılardan kaynaklandığını da biliyoruz ama onun için de bizim mutlaka kendi reformlarımıza odaklanmamız lazım. Türkiye'nin reformları Türkiye'ye kem gözle bakmak isteyenleri, Türkiye'nin yükselişini yavaşlatmak isteyenleri de aynı zamanda durduran bir süreçtir. Onun için biz Türkiye'nin daha da güçlenmesi daha da kendinden emin bir şekilde bu süreçte ilerlemesi için kendi reformlarımıza ağırlık vermeliyiz."
Kaynak: AA
Türkiye'nin nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan gençlerin bugün Avrupa'yla farklı diyaloglar kurduklarını, AB fonlarıyla Avrupa'da eğitim görenlerin sayısının her geçen yıl arttığını vurgulayan Bağış, şöyle konuştu:
"Sadece bu sene 70 bin gencimiz cebinden tek kuruş çıkmadan AB fonlarından faydalanarak Avrupa'da eğitim alacak. Geçen sene 61 bin gencimizin Avrupa'ya gidebilmesini sağladık. Ondan önceki sene 44 bin gencimiz gitmişti. Bugüne kadar AB fonlarıyla 400 binin üzerinde gencimiz Avrupa'da eğitim gördü ve her sene bu rakamı arttırıyoruz. AB üyesi ve aday ülkeler içerisinde bu projeyi en iyi değerlendiren 3'üncü ülkeyiz. Almanya ve Fransa'dan sonra bütün ülkelerin önüne geçmiş durumdayız. Her sene AB'nin bize bu tür projeler için ayırdığı fonları sonuna kadar kullanmakla kalmıyor diğer ülkelerin kullanamadığı fonların Türkiye'ye aktarılması için de yıl sonunda muazzam bir çaba ortaya koyuyor ve başarılı oluyoruz. Kendi hedeflerimizi her sene aşıyoruz. İnşallah bu sene de aşacağız."
-"AB'ye üye olacak noktadayız"
AB sürecinin sonucundan daha önemli olduğuna dikkati çeken Bağış, şunları kaydetti:
"Bununla neyi kastettiğimi açmak istiyorum. Bizim için önemli olan Türkiye'nin 81 ilinde de Almanya'daki otoban standartlarını, iş disiplini standartlarını, İtalya'daki moda ve marka standartlarını, Fransa'daki gıda, hijyen standartlarını, İsveç'teki insan hakları, ifade özgürlüğü ve demokrasi standartlarını, İngiltere'deki eğitim standartlarını bütün vatandaşlarımızla paylaşabilmek. Onu yakaladığımız zaman Türkiye çok farklı bir noktada olacak.
Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'nin müzakere sürecinde önüne konan suni engeller, siyasi blokajlar kaldırılırsa biz birkaç yıl içerisinde AB'ye üye olacak noktadayız. Hali hazırda bütün bu engellere rağmen Türkiye müktesebatın nerdeyse yüzde 65'ine uyumlu hale gelmiştir. Birçok AB üyesi ülke Türkiye kadar uyumlu dahi değildir. Bugün AB'ye üye olup hala ne Maastricht ekonomik kriterlerini, ne Kopenhag siyasi kriterlerini yakalayamamış ülkeler olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılı sürecinde aslında Avrupa'daki bazı ön yargılardan kaynaklandığını da biliyoruz ama onun için de bizim mutlaka kendi reformlarımıza odaklanmamız lazım. Türkiye'nin reformları Türkiye'ye kem gözle bakmak isteyenleri, Türkiye'nin yükselişini yavaşlatmak isteyenleri de aynı zamanda durduran bir süreçtir. Onun için biz Türkiye'nin daha da güçlenmesi daha da kendinden emin bir şekilde bu süreçte ilerlemesi için kendi reformlarımıza ağırlık vermeliyiz."