11 Asırlık Tarihi Eser Kaderini Terk Edildi
Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Çamlıyamaç köyünde bulunan 11 asırlık tarihi Öşvank Kilisesi kaderine terk edildi.
Erzurum Uzundere’ye bağlı Çamlıyamaç Köyü’ndeki tarihi Öşvank Kilisesi, restore edilmeyi bekliyor. Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Çamlıyamaç köyünde bulunan 11 asırlık tarihi Öşvank Kilisesi kaderine terk edildi. Kilisenin duvarlarının büyük bir bölümü yıkılırken, duvarlarda bulunan tarihi resimlerde bakımsızlıktan yok oluyor. Ayrıca Öşvank Kilisesi’nin 5 yıl önce çalınan sütunu yerine köylüler tarafından konulan kütük ise ilginç görüntülere sahne oluyor. Kiliseyi ziyarete gelen turistler gördükleri manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyemezken, bazı turistler bu ilginç görüntüyü fotoğraflıyor. Öşvank Kilisesi’nin içi kadar dışının da bakıma ihtiyacı var. Kilisenin ön tarafı köylüler tarafından otopark olarak kullanılıyor. Çocuklar ise kiliseyi oyun alanı olarak görüyor. Geçtiğimiz aylarda merkezi ABD’de bulunan Dünya Anıtlar İzleme Kurulu, 11 asırlık Öşvank Kilisesini, en tehlikedeki 100 anıt listesine almıştı. Gürcü Kralı Kuropalat Adarnesenin oğulları David ve Prens Bagralt tarafından 963-973 arasında yaptırılan Öşvank Kilisesi’ne yetkililer tarafından sahip çıkmaz ise kilise göz göre göre yok olacak. Çamlıyamaç Köyü sakinleri Öşvank Kilisesi'nin 963 yılında Gürcüler tarafından yapıldığını belirterek, “Kilise uzun yıllardır hiçbir şekilde kullanılmadı. Bu yüzdende kiliseye sahip çıkan olmadı ve kilisenin büyük bir bölümü yıprandı ve yıkıldı. Yıpranan bölümlerden birisi de kiliseye girişindeki sütundu. Bu sütun yerinden çıkınca, kilisenin ana taşıyıcı sistemi zarar görmesin diye 2008 yıllarında ağaç direk diktik. Fakat bu ağaç direk de zamanın tahribatına dayanamadı ve çürümeye başladı.
Bunun üzerine kriko ile ağaç direğe destek verdik. Biz köylüler olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Buranın restorasyonu için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihale yapıldı. Bununla ilgili projeler hazırlandı. Ama hiçbir faaliyet başlatılmadı. Yetkililer artık bu tarihi kiliseye sahip çıkmalı yok kilise göz göre göre yıkılacak" diye konuştu.
1.5 metre yükseklikteki sütunlarından bazıları çalınırken tek parça sütunu çıkaran yağmacıların istilacıların uğrak mekânı haline gelmiş. Tarihi kilise adeta kaderine terk edilmiş bir halde bırakılırken Öşvank kilisesine gelen yerli ve yabancı turistler yetkililerin bu konuda çalışma başlatmalarını istiyorlar.
Yerli turistlerden Mehmet Demirci isimli vatandaş tarihi kiliseye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Demirci, “ Erzurum’un en eski tarihi kilisesi olan Öşvank kilisesinin hali içler açısı bir haldedir. Kiliseye her yıl çok sayıda turist geliyor. Dış yüzeyi sağlam olduğu için kiliseyi gören turistler sevinerek içeri giriyor. Kilisenin içerisini harabe halde gördükten sonra üzülerek gidiyorlar. Adeta harabeye dönen kilisenin bu hali çok iç açıcı değil. Kilise giderek yıkılmaya yüz tuttu ve güçlükle ayakta durabiliyor. Tadilat yapılmasını ve kilisenin eski görünümüne kavuşmasını istiyorum. “ şeklinde konuştu.
Uzundere ilçesinin Çamlıyamaç köyündeki Öşvank Kilisesi, kompleks bir hizmet alanı olarak inşa edildi. Ancak Manastırdan günümüze kilise, üç şapel, yemekhane ve el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ulaştı. Kilisenin üzerindeki yazıtlara göre 963- 973 yılları arasında, Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese'nin oğulları David (krallığı 961- 1001) ve Prens Bagrat (ölümü 966) tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya'ya (Ioannis Prodromos) adanmıştır. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatoları II. Basileos (Ö. 1025) ve VIII. Konstantin (Ö.1028) tarafından onartılmıştır. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşvank Manastırı 11'inci yüzyılda elyazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezidir. Bu önemini 15'inci yüzyıla kadar korur. Manastır Kilisesi, 19'uncu yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar cami olarak kullanılır. 1985 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır.
Kaynak: İHA
Bunun üzerine kriko ile ağaç direğe destek verdik. Biz köylüler olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Buranın restorasyonu için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihale yapıldı. Bununla ilgili projeler hazırlandı. Ama hiçbir faaliyet başlatılmadı. Yetkililer artık bu tarihi kiliseye sahip çıkmalı yok kilise göz göre göre yıkılacak" diye konuştu.
1.5 metre yükseklikteki sütunlarından bazıları çalınırken tek parça sütunu çıkaran yağmacıların istilacıların uğrak mekânı haline gelmiş. Tarihi kilise adeta kaderine terk edilmiş bir halde bırakılırken Öşvank kilisesine gelen yerli ve yabancı turistler yetkililerin bu konuda çalışma başlatmalarını istiyorlar.
Yerli turistlerden Mehmet Demirci isimli vatandaş tarihi kiliseye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Demirci, “ Erzurum’un en eski tarihi kilisesi olan Öşvank kilisesinin hali içler açısı bir haldedir. Kiliseye her yıl çok sayıda turist geliyor. Dış yüzeyi sağlam olduğu için kiliseyi gören turistler sevinerek içeri giriyor. Kilisenin içerisini harabe halde gördükten sonra üzülerek gidiyorlar. Adeta harabeye dönen kilisenin bu hali çok iç açıcı değil. Kilise giderek yıkılmaya yüz tuttu ve güçlükle ayakta durabiliyor. Tadilat yapılmasını ve kilisenin eski görünümüne kavuşmasını istiyorum. “ şeklinde konuştu.
Uzundere ilçesinin Çamlıyamaç köyündeki Öşvank Kilisesi, kompleks bir hizmet alanı olarak inşa edildi. Ancak Manastırdan günümüze kilise, üç şapel, yemekhane ve el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ulaştı. Kilisenin üzerindeki yazıtlara göre 963- 973 yılları arasında, Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese'nin oğulları David (krallığı 961- 1001) ve Prens Bagrat (ölümü 966) tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya'ya (Ioannis Prodromos) adanmıştır. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatoları II. Basileos (Ö. 1025) ve VIII. Konstantin (Ö.1028) tarafından onartılmıştır. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşvank Manastırı 11'inci yüzyılda elyazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezidir. Bu önemini 15'inci yüzyıla kadar korur. Manastır Kilisesi, 19'uncu yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar cami olarak kullanılır. 1985 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır.