Yerli Tohumlar Toprakla Yeniden Buluşuyor
ANKARA - FATMA CAN - Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, yerli tohumları toprakla yeniden buluşturuyor. "Tohum Takas Ağı" projesi kapsamında aralarında pembe domates, Osmanlı çileği ve deli bezelyenin de olduğu 40 çeşit yerli tohum toplandı. Tohumlardan 29'u, 8 tohum merkezi çiftliğinde ekildi.
AA muhabirine açıklama yapan Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Tohum Takas Ağı Koordinatörü Durukan Dudu, Tohum Takas Ağı projesi ile Anadolu topraklarında köylülerin yüzlerce yıllık kadim bilgisiyle, kadınların emeğiyle ve doğanın ahenkli devinimleriyle oluşan, her yerelde ayrı bir lezzet taşıyan yerel tohumları korumayı ve bu tohumların yayılarak devamlılığını sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
Tohumları korumanın en iyi yolunun onları ekmek, ürünlerini yemek ve elde edilen tohumları yeniden ekmek olduğunu ifade eden Dudu, ücretsiz olan yerel tohumların doğru pazarlama ile köylüye daha fazla para kazandırarak kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini sağladığını dile getirdi. Yerel tohumların, Anadolu'nun farklı köşelerinde yüzlerce yıldır ekilip biçilen, tohumları saklanıp yeniden ekilen, nesilden nesile aktarılan tohumlar olduğuna işaret eden Dudu, yerli tohumların hibrit veya GDO'lu olmadığını vurguladı.
-"Yerli tohum en büyük güvencemiz"
Binlerce yıldır yetiştiği Anadolu topraklarına uyum sağlayan yerel tohumların bünyesinde çeşitlilik ve sağlık barındırdığını anlatan Dudu, "Yerel tohumlar, gıda güvenliği için de gıda güvencesi için de iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği kuraklık, sel ve hastalıklar gibi felaketlere karşı da en büyük güvencemiz. Nerede ve ne şekilde üretildiği belli olmayan, güya yüksek verimli ama aslında verimsiz olan ve hasat için çok gübre, tarımsal ilaç isteyen hibrid topumlar, değişen koşullar karşısında savunmasız kalıyor. Yerel tohumların çok büyük kısmı, tarım ilacı istemez, buna ihtiyaç duymaz ya da çok az duyar. Aynı şekilde yerel tohum gübreye de ihtiyaç duymaz. Hatta bazı yerel tohumlar suni gübre verdiğiniz zaman bozulur" diye konuştu.
-"Bayramiç köylerinde saz çavdarı tohumunu bulduk ve ekimine başladık"-
Tohum Takas Ağı projesi kapsamında yerli tohumları topladıklarını anlatan Dudu, topladıkları tohum numunelerini Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezine göndererek virütik, bakteriyel ya da fungal bir sorunları olup olmadığını kontrol ettiklerini söyledi.
Yerli tohum konusunda Anadolu'nun bir hazine olduğunu ifade eden Dudu, Anadolu'da binlerce çeşit yerel tohum bulunduğunu dile getirdi. Bu zenginliği ve çeşitliliğinin devamını sağlamak istediklerine işaret eden Dudu, şöyle devam etti:
"Kaybolan bir yerli tohumu bulmak ne yazık ki mümkün değil ama neredeyse kaybolan tohumlar bulduğumuz çok oldu. Yereldeki tohum merkezlerimiz bunu yapıyor, köyleri dolaşıp kaybolmaya yüz tutan çeşitleri ortaya çıkarıyor. Yakın zamanda Bayramiç köylerinde saz çavdarı tohumunu bulduk ve ekimine başladık. Bu sene envanter amacıyla 40 yerli tohum topladık. Testleri tamamlanan 29 yerli tohumu ekim için farklı tohum merkezlerimize gönderdik. 6 tohumun ise analizi sürüyor. Bazı sorunlar tespit edilen beş tohum ise ekilmedi. Pembe domatesin yanı sıra kuraklığa dayanıklı bir tür olan deli bezelye ve kaybolmaya yüz tutan Osmanlı çileğinin tohumlarını da ekmeye başladık. Önümüzdeki sene bu üç türün tohumlarını da dağıtmaya başlamayı umuyoruz. Öte yandan uzun bir süre yerli patlıcan tohumu aradık ama sadece bir tane bulduk. Onda da patojen çıktı, ekimini yapamadık. Yerli patlıcan tohumu vardır mutlaka ama biz henüz bulamadık."
-Tohum veri tabanı oluşturuluyor-
Yasalar gereği yerli tohumların satılamayacağına, sadece takas edilebileceğine dikkati çeken Dudu, ağustos ayından itibaren tohum takas taleplerini "www.tohumtakas.org" adresinden alacaklarını belirtti.
Takas edecek tohumu olmayanların da sistemden faydalanabileceğini dile getiren Dudu, şöyle konuştu:
"Ağustos ayından itibaren 'www.tohumtakas.org' internet sitesinden ulaşılabilecek Tohum Takas Ağı Elektronik Veritabanı ile herkes kendi elindeki yerel tohumlarla ilgili tüm bilgileri sisteme girebilecek, tüm tohumların seceresini geçmişe doğru takip edebilecek ve takas için talepte bulunabilecek."
Kaynak: AA
Tohumları korumanın en iyi yolunun onları ekmek, ürünlerini yemek ve elde edilen tohumları yeniden ekmek olduğunu ifade eden Dudu, ücretsiz olan yerel tohumların doğru pazarlama ile köylüye daha fazla para kazandırarak kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini sağladığını dile getirdi. Yerel tohumların, Anadolu'nun farklı köşelerinde yüzlerce yıldır ekilip biçilen, tohumları saklanıp yeniden ekilen, nesilden nesile aktarılan tohumlar olduğuna işaret eden Dudu, yerli tohumların hibrit veya GDO'lu olmadığını vurguladı.
-"Yerli tohum en büyük güvencemiz"
Binlerce yıldır yetiştiği Anadolu topraklarına uyum sağlayan yerel tohumların bünyesinde çeşitlilik ve sağlık barındırdığını anlatan Dudu, "Yerel tohumlar, gıda güvenliği için de gıda güvencesi için de iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği kuraklık, sel ve hastalıklar gibi felaketlere karşı da en büyük güvencemiz. Nerede ve ne şekilde üretildiği belli olmayan, güya yüksek verimli ama aslında verimsiz olan ve hasat için çok gübre, tarımsal ilaç isteyen hibrid topumlar, değişen koşullar karşısında savunmasız kalıyor. Yerel tohumların çok büyük kısmı, tarım ilacı istemez, buna ihtiyaç duymaz ya da çok az duyar. Aynı şekilde yerel tohum gübreye de ihtiyaç duymaz. Hatta bazı yerel tohumlar suni gübre verdiğiniz zaman bozulur" diye konuştu.
-"Bayramiç köylerinde saz çavdarı tohumunu bulduk ve ekimine başladık"-
Tohum Takas Ağı projesi kapsamında yerli tohumları topladıklarını anlatan Dudu, topladıkları tohum numunelerini Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezine göndererek virütik, bakteriyel ya da fungal bir sorunları olup olmadığını kontrol ettiklerini söyledi.
Yerli tohum konusunda Anadolu'nun bir hazine olduğunu ifade eden Dudu, Anadolu'da binlerce çeşit yerel tohum bulunduğunu dile getirdi. Bu zenginliği ve çeşitliliğinin devamını sağlamak istediklerine işaret eden Dudu, şöyle devam etti:
"Kaybolan bir yerli tohumu bulmak ne yazık ki mümkün değil ama neredeyse kaybolan tohumlar bulduğumuz çok oldu. Yereldeki tohum merkezlerimiz bunu yapıyor, köyleri dolaşıp kaybolmaya yüz tutan çeşitleri ortaya çıkarıyor. Yakın zamanda Bayramiç köylerinde saz çavdarı tohumunu bulduk ve ekimine başladık. Bu sene envanter amacıyla 40 yerli tohum topladık. Testleri tamamlanan 29 yerli tohumu ekim için farklı tohum merkezlerimize gönderdik. 6 tohumun ise analizi sürüyor. Bazı sorunlar tespit edilen beş tohum ise ekilmedi. Pembe domatesin yanı sıra kuraklığa dayanıklı bir tür olan deli bezelye ve kaybolmaya yüz tutan Osmanlı çileğinin tohumlarını da ekmeye başladık. Önümüzdeki sene bu üç türün tohumlarını da dağıtmaya başlamayı umuyoruz. Öte yandan uzun bir süre yerli patlıcan tohumu aradık ama sadece bir tane bulduk. Onda da patojen çıktı, ekimini yapamadık. Yerli patlıcan tohumu vardır mutlaka ama biz henüz bulamadık."
-Tohum veri tabanı oluşturuluyor-
Yasalar gereği yerli tohumların satılamayacağına, sadece takas edilebileceğine dikkati çeken Dudu, ağustos ayından itibaren tohum takas taleplerini "www.tohumtakas.org" adresinden alacaklarını belirtti.
Takas edecek tohumu olmayanların da sistemden faydalanabileceğini dile getiren Dudu, şöyle konuştu:
"Ağustos ayından itibaren 'www.tohumtakas.org' internet sitesinden ulaşılabilecek Tohum Takas Ağı Elektronik Veritabanı ile herkes kendi elindeki yerel tohumlarla ilgili tüm bilgileri sisteme girebilecek, tüm tohumların seceresini geçmişe doğru takip edebilecek ve takas için talepte bulunabilecek."