Skolyoz, Yetişme Çağının Sessiz Tehlikesi
Özel Medline Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Osman Selçuklu, skolyoz hastalığının tedavisinde egzersizin tek başına yeterli olmadığını söyledi.
Özel Medline Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Osman Selçuklu, skolyoz hastalığının ne olduğu ve nasıl başladığı, tedavisinin nasıl yapılacağı hakkında bilgi verdi. Skolyoz'un, omurganın göğüs bölgelerinde görülebilen ve yana doğru eğriliği hastalığı olduğunu belirten Dr. Selçuklu, “Zamanında teşhis edilemeyen omurga eğrilikleri, çocukların normal gelişimini engelliyor. Erişkinlik döneminde ise vücudun dengesinin bozuyor. Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında, tüm omurlar aynı doğrultuda görülür. Herhangi bir nedenle bu dizilimin bozulmasına ve anormal bir eğriliğin ortaya çıkmasına skolyoz adı verilir. Skolyoz çok çeşitli nedenlerle oluşabilir ancak en bilinen nedeni genetik kalıtımdır” dedi.
“SKOLYOZ TEDAVİSİNDE ZAMANLAMA OLDUKÇA ÖNEMLİ”
Skolyoz tedavisinde amacın, dengeli ve ağrısız bir omurga yapısı sağlayarak, oluşabilecek ek sorunları önlemek olduğunu ifade eden Dr. Selçuklu, “Tedavi yöntemi, skolyoz'un doğuştan veya erişkin dönemde oluşmasına, eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Skolyoz'un teşhis ve tedavisinde, zamanlama oldukça önemlidir. Tedavi, eğriliğin erken saptandığı ve gerekli önlemlerin alındığı ölçüde başarılı olur” ifadelerini kullandı. Konjenital yani doğuştan olan ve çocukluk çağında başlayan skolyoz hastalığını ağrısız olduğu için tanı koyulmasının zor olduğunu vurgulayan Dr. Selçuklu, “Genellikle ilk bulgu, görünüşteki bozukluktur. Duruş bozukluğu, bir omuzun diğerinden yukarıda durması, belirginleşen kürek kemiği çıkıntısı, bir kalçanın diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünmesi, elbiselerin tam olarak vücuda oturmaması gibi belirtiler çoğu zaman aile veya öğretmenleri tarafından fark edilir. Rahatsızlığın tanısı, tüm omurgayı içine alan röntgen ile eğriliğinin derecesini ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir. Genellikle bu aşamadan sonra “kontrollü gözlem” ismi verilen bir döneme girilir ve deformitenin nasıl davrandığı izlenir. Bu belirli zaman aralıklarıyla düzenli muayeneler ve röntgenlerle yapılır. Eğer eğriliğin artışı düzenli olarak devam ederse veya başka fonksiyonel problemler çıkarsa, uygun cerrahi girişim yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
“TEDAVİDE ESNEKLİĞİN ARTIRILMASI ETKİLİDİR”
Erişkin skolyozda eğriliğin derecesinde, ağrı, fonksiyon ve denge kaybının daha ön planda olduğunu kaydeden Dr. Selçuklu, “Ancak ağrısız olsa da, ilerlediği tespit edilmiş skolyozların, daha fazla ilerlemesini durdurmak için cerrahi tedavi gerekli olabilir. Egzersiz, tek başına yeterli olmamakla beraber, skolyoz tedavisinde duruşun düzeltilmesinde, esnekliğin artırılmasında etkindir. Diğer tedavi alternatifleri arasında, egzersiz, korse kullanımı veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“SKOLYOZ TEDAVİSİNDE ZAMANLAMA OLDUKÇA ÖNEMLİ”
Skolyoz tedavisinde amacın, dengeli ve ağrısız bir omurga yapısı sağlayarak, oluşabilecek ek sorunları önlemek olduğunu ifade eden Dr. Selçuklu, “Tedavi yöntemi, skolyoz'un doğuştan veya erişkin dönemde oluşmasına, eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Skolyoz'un teşhis ve tedavisinde, zamanlama oldukça önemlidir. Tedavi, eğriliğin erken saptandığı ve gerekli önlemlerin alındığı ölçüde başarılı olur” ifadelerini kullandı. Konjenital yani doğuştan olan ve çocukluk çağında başlayan skolyoz hastalığını ağrısız olduğu için tanı koyulmasının zor olduğunu vurgulayan Dr. Selçuklu, “Genellikle ilk bulgu, görünüşteki bozukluktur. Duruş bozukluğu, bir omuzun diğerinden yukarıda durması, belirginleşen kürek kemiği çıkıntısı, bir kalçanın diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünmesi, elbiselerin tam olarak vücuda oturmaması gibi belirtiler çoğu zaman aile veya öğretmenleri tarafından fark edilir. Rahatsızlığın tanısı, tüm omurgayı içine alan röntgen ile eğriliğinin derecesini ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir. Genellikle bu aşamadan sonra “kontrollü gözlem” ismi verilen bir döneme girilir ve deformitenin nasıl davrandığı izlenir. Bu belirli zaman aralıklarıyla düzenli muayeneler ve röntgenlerle yapılır. Eğer eğriliğin artışı düzenli olarak devam ederse veya başka fonksiyonel problemler çıkarsa, uygun cerrahi girişim yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
“TEDAVİDE ESNEKLİĞİN ARTIRILMASI ETKİLİDİR”
Erişkin skolyozda eğriliğin derecesinde, ağrı, fonksiyon ve denge kaybının daha ön planda olduğunu kaydeden Dr. Selçuklu, “Ancak ağrısız olsa da, ilerlediği tespit edilmiş skolyozların, daha fazla ilerlemesini durdurmak için cerrahi tedavi gerekli olabilir. Egzersiz, tek başına yeterli olmamakla beraber, skolyoz tedavisinde duruşun düzeltilmesinde, esnekliğin artırılmasında etkindir. Diğer tedavi alternatifleri arasında, egzersiz, korse kullanımı veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir” diye konuştu.