Kamu-Sen'in zam talebi
MERSİN - Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Tarım Orman-Sen İçel Şube Başkanı Hüseyin Ateş, 2014 - 2015 yıllarında Türkiye Kamu-Sen'in zam talebinin ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için de yüzde 10 olacağını belirtti.
Ateş, 1-30 Ağustos tarihlerinde yapılacak toplu sözleşmeyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, toplu sözleşme masasında Türkiye Kamu-Sen'in üye sıfatıyla yer alacağını ifade etti.
Türkiye Kamu-Sen'in 445 bin üyesinin beklentilerini masaya en iyi şekilde yansıtacaklarını ifade eden Ateş, "2014-2015 yıllarında Türkiye Kamu-Sen'in zam talebi, ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için de yüzde 10 olacaktır. Tabi bunlar pazarlığa tabi rakamlardır. Ama kamu işçileriyle toplu sözleşme pazarlığı devam ediyor. Hükümet kamu işçilerine yüzde 4+3 zam teklif etti. İşçiler ise ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için TÜFE+2 refah payı istiyor. Bakalım masadan kim galip çıkacak? Umuyorum ki, işçilerin haklarını iyi savunurlar. Hükümetin 'kamu işçisine yüzde 4+3 zam verdik, size daha fazla veremeyiz' demesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Ateş, toplu sözleşme masasında 4/C'li çalışanların kadroya alınmasıyla ilgili taleplerini de gündeme getireceklerini dile getirdi.
Öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ödemelerine artış yapılmamasını da eleştiren Ateş, şunları kaydetti:
"Hükümet yetkilileri toplu sözleşme masasında 'Öğretmenlerin ve akademisyenlerin muadili kim? Biz muadiller arasındaki eşitsizliği gidermek adına düzenleme yaptık' dedi.
Ben de onlara şunu söylüyorum: Muadil arıyorsanız bulursunuz. AB ülkelerindeki öğretmelerin ve akademisyenlerin maaşlarına bakın. Geçen yıl öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ödemeleri bakımından bir başarı elde edilemedi. 'Son 50 yılın en başarılı toplu sözleşmesini yapacağız' diyen bir konfederasyonun masada rezil olduğunu gördük. Masada hiçbir başarı elde edemeyen bu konfederasyonun esasen artık 'harç bitti inşaat' paydos demesi gerekirken, 707 bin kamu çalışanının hala bu sendikanın üyesi olmakta ısrarcı olmasını anlamak mümkün değildir. Eğer birileri bizi pazarlarken ve atlama taşı olarak kullanırken, buna tepki göstermezsek; bizi satanları tenkit etmek, onlara tepki göstermek yerine, onları desteklemek anlamına gelen bir davranış içinde olursak kamu çalışanları hep birlikte kaybeder. Bu nedenle başarıyı, başarısızlığı ve sarı sendikacılığı kamu çalışanları görmek durumundadır."
Kaynak: AA
Türkiye Kamu-Sen'in 445 bin üyesinin beklentilerini masaya en iyi şekilde yansıtacaklarını ifade eden Ateş, "2014-2015 yıllarında Türkiye Kamu-Sen'in zam talebi, ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için de yüzde 10 olacaktır. Tabi bunlar pazarlığa tabi rakamlardır. Ama kamu işçileriyle toplu sözleşme pazarlığı devam ediyor. Hükümet kamu işçilerine yüzde 4+3 zam teklif etti. İşçiler ise ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için TÜFE+2 refah payı istiyor. Bakalım masadan kim galip çıkacak? Umuyorum ki, işçilerin haklarını iyi savunurlar. Hükümetin 'kamu işçisine yüzde 4+3 zam verdik, size daha fazla veremeyiz' demesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Ateş, toplu sözleşme masasında 4/C'li çalışanların kadroya alınmasıyla ilgili taleplerini de gündeme getireceklerini dile getirdi.
Öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ödemelerine artış yapılmamasını da eleştiren Ateş, şunları kaydetti:
"Hükümet yetkilileri toplu sözleşme masasında 'Öğretmenlerin ve akademisyenlerin muadili kim? Biz muadiller arasındaki eşitsizliği gidermek adına düzenleme yaptık' dedi.
Ben de onlara şunu söylüyorum: Muadil arıyorsanız bulursunuz. AB ülkelerindeki öğretmelerin ve akademisyenlerin maaşlarına bakın. Geçen yıl öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ödemeleri bakımından bir başarı elde edilemedi. 'Son 50 yılın en başarılı toplu sözleşmesini yapacağız' diyen bir konfederasyonun masada rezil olduğunu gördük. Masada hiçbir başarı elde edemeyen bu konfederasyonun esasen artık 'harç bitti inşaat' paydos demesi gerekirken, 707 bin kamu çalışanının hala bu sendikanın üyesi olmakta ısrarcı olmasını anlamak mümkün değildir. Eğer birileri bizi pazarlarken ve atlama taşı olarak kullanırken, buna tepki göstermezsek; bizi satanları tenkit etmek, onlara tepki göstermek yerine, onları desteklemek anlamına gelen bir davranış içinde olursak kamu çalışanları hep birlikte kaybeder. Bu nedenle başarıyı, başarısızlığı ve sarı sendikacılığı kamu çalışanları görmek durumundadır."