Çocuklarda Erken Süt Dişi Kayıplarının Önüne Geçmek Mümkün
İSTANBUL - Bayındır Hastanesi'nden Diş Hekimi Ece Razlık, çürüklerin genelde ulaşılması zor alanlarda meydana geldiğini ve çürük başladıktan sonra dolgu yapılabileceğini belirterek, bu sebeple çürüğe bariyer oluşturan sealantların önemili olduğunu, çocukların sealantlar için en uygun adaylar olarak görüldüğünü, çünkü sealantların sadece çürüksüz dişlere uygulanabileceğini bildirdi.
Razlık, yaptığı yazılı açıklamada, erken kaybedilen süt dişlerinin, sürekli dişlerin estetiğini ve sağlığını büyük oranda etkilediğini belirterek, bu sebeple süt dişlerinin korunmasının, sürekli dişler kadar büyük önem taşıdığını ifade etti.
Çocuklarda erken süt dişi kayıplarının önüne geçmek için florür kullanımı ve fissür örtücü gibi koruyucu yöntemlere başvurmanın mümkün olduğuna dikkati çeken Razlık, süt dişlerinin ortalama altıncı aydan sonra sıklıkla alt ön bölgede sürmeye başladığını ve yaklaşık 3 yaşında tamamlandığını ve bu dönemde toplamda 20 adet süt dişinin alt ve üst çenede simetrik olarak yerleştiğini belirtti.
Razlık, süt dişlerinin estetik, ısırma, konuşma ve yemek fonksiyonları açısından önem taşıdığını vurgulayarak, "Süt dişi döneminde diş çekimi yapılması en son tedavi alternatifi olmalıdır. Erken dönemde yapılan süt dişi çekimleri kalıcı dişlerin sürme periyotlarını değiştirebilmekte ve doğru şekilde yerleşmelerine engel olabilmektedir. Yapılan süt dişi çekimlerinden sonra sürekli dişlerin sürmesi gereken yerlerin korunması için yer tutucu apareyler önerilir" ifadelerini kullandı.
-"Sealant çürük olmayan dişe uygulanan bir yöntem"
Ece Razlık, fissür örtücülerin dişin çiğneyici yüzeyine çürük oluşturan bakterilerin yerleşmesine engel olan koruyucu dolgu benzeri bir madde olduğunu belirterek, fissür örtücüler hakkında şu bilgileri verdi:
"Fissür örtücüler bir diğer adıyla sealantlar, dişte temizlenmesi zor olan bölgeleri doldurur ve bu bölgelere gıda girmesini engeller. Sealantlar güvenilir bir tedavi yöntemidir. Genellikle çocuklarda tercih edilen bir tedavi şeklidir. Çürükler genelde ulaşılması zor alanlarda oluşur. Çürük başladıktan sonra dolgu yapılmalıdır. Bu sebeple çürüğe bariyer oluşturan sealantlar önemlidir. Çocuklar sealantlar için en uygun adaylardır. Çünkü sealantlar sadece çürüksüz dişlere uygulanır. Bu da yeni sürmüş çocuk dişlerinde olur."
Sealantın 6-7 yaşlarında birinci büyük azı dişi sürdükten itibaren uygulanabileceğini söyleyen Ece Razlık, "12-14 yaşlarında ikinci büyük azı da sürer sürmez sealantlanması tavsiye edilir. Çünkü çürüğün en çabuk oluştuğu bölgelerdir. Buna ilave olarak dişte çürük olmadığı takdirde sealant için hiçbir zaman geç değildir. Dişte çürük süreci başlamışsa o zaman dışa dolgu yapılması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Razlık, sealantların genellikle uzun süre dayandığını, periyodik kontroller sonucu gerekliyse yenilendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Diş çürüklerini engelleyen bir diğer yöntem de flor uygulamalarıdır. 2,5 ve 3 yaşlarından itibaren klinik ortamında dişlere flor uygulamaları yapılabilinir. Bu uygulama, çürük yatkınlığına bağlı olarak 6 ayda bir veya senede bir olmak üzere değişiklik gösterebilir. Bütün bunlara ilave olarak diş çürüğü tespit edildiğinde en kısa sürede diş hekimine başvurulması gerekir. Diş macunlarının hemen hemen hepsinde flor bulunur, fakat 2 yaşından küçük çocuklarda yutma kontrolü henüz tam olarak gelişmediği için yutulan macunlar florozise neden olabilir. Bu sebeple 2 yaşın altında macun kullanılmaması ve 2 yaş üstü çocuklarda ise az miktarda macun kullanımı tavsiye ediliyor. Fazla florürün vücuda bir zararı bulunmamakla birlikte dişlerde estetik bir problem olan florozise neden olabilir. Hafif floroziste dişlerde tebeşir gibi bir görüntü, daha yoğun bir floroziste dişlerde kahverengi lekeleneler ortaya çıkmaktadır. Florürün vücuda alınmasındaki en önemli kaynak içme sularıdır. Eğer içme sularında yeterli florür yoksa 6 aydan itibaren doktor kontrolünde flor ilaçları verilmelidir."
Kaynak: AA
Çocuklarda erken süt dişi kayıplarının önüne geçmek için florür kullanımı ve fissür örtücü gibi koruyucu yöntemlere başvurmanın mümkün olduğuna dikkati çeken Razlık, süt dişlerinin ortalama altıncı aydan sonra sıklıkla alt ön bölgede sürmeye başladığını ve yaklaşık 3 yaşında tamamlandığını ve bu dönemde toplamda 20 adet süt dişinin alt ve üst çenede simetrik olarak yerleştiğini belirtti.
Razlık, süt dişlerinin estetik, ısırma, konuşma ve yemek fonksiyonları açısından önem taşıdığını vurgulayarak, "Süt dişi döneminde diş çekimi yapılması en son tedavi alternatifi olmalıdır. Erken dönemde yapılan süt dişi çekimleri kalıcı dişlerin sürme periyotlarını değiştirebilmekte ve doğru şekilde yerleşmelerine engel olabilmektedir. Yapılan süt dişi çekimlerinden sonra sürekli dişlerin sürmesi gereken yerlerin korunması için yer tutucu apareyler önerilir" ifadelerini kullandı.
-"Sealant çürük olmayan dişe uygulanan bir yöntem"
Ece Razlık, fissür örtücülerin dişin çiğneyici yüzeyine çürük oluşturan bakterilerin yerleşmesine engel olan koruyucu dolgu benzeri bir madde olduğunu belirterek, fissür örtücüler hakkında şu bilgileri verdi:
"Fissür örtücüler bir diğer adıyla sealantlar, dişte temizlenmesi zor olan bölgeleri doldurur ve bu bölgelere gıda girmesini engeller. Sealantlar güvenilir bir tedavi yöntemidir. Genellikle çocuklarda tercih edilen bir tedavi şeklidir. Çürükler genelde ulaşılması zor alanlarda oluşur. Çürük başladıktan sonra dolgu yapılmalıdır. Bu sebeple çürüğe bariyer oluşturan sealantlar önemlidir. Çocuklar sealantlar için en uygun adaylardır. Çünkü sealantlar sadece çürüksüz dişlere uygulanır. Bu da yeni sürmüş çocuk dişlerinde olur."
Sealantın 6-7 yaşlarında birinci büyük azı dişi sürdükten itibaren uygulanabileceğini söyleyen Ece Razlık, "12-14 yaşlarında ikinci büyük azı da sürer sürmez sealantlanması tavsiye edilir. Çünkü çürüğün en çabuk oluştuğu bölgelerdir. Buna ilave olarak dişte çürük olmadığı takdirde sealant için hiçbir zaman geç değildir. Dişte çürük süreci başlamışsa o zaman dışa dolgu yapılması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Razlık, sealantların genellikle uzun süre dayandığını, periyodik kontroller sonucu gerekliyse yenilendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Diş çürüklerini engelleyen bir diğer yöntem de flor uygulamalarıdır. 2,5 ve 3 yaşlarından itibaren klinik ortamında dişlere flor uygulamaları yapılabilinir. Bu uygulama, çürük yatkınlığına bağlı olarak 6 ayda bir veya senede bir olmak üzere değişiklik gösterebilir. Bütün bunlara ilave olarak diş çürüğü tespit edildiğinde en kısa sürede diş hekimine başvurulması gerekir. Diş macunlarının hemen hemen hepsinde flor bulunur, fakat 2 yaşından küçük çocuklarda yutma kontrolü henüz tam olarak gelişmediği için yutulan macunlar florozise neden olabilir. Bu sebeple 2 yaşın altında macun kullanılmaması ve 2 yaş üstü çocuklarda ise az miktarda macun kullanımı tavsiye ediliyor. Fazla florürün vücuda bir zararı bulunmamakla birlikte dişlerde estetik bir problem olan florozise neden olabilir. Hafif floroziste dişlerde tebeşir gibi bir görüntü, daha yoğun bir floroziste dişlerde kahverengi lekeleneler ortaya çıkmaktadır. Florürün vücuda alınmasındaki en önemli kaynak içme sularıdır. Eğer içme sularında yeterli florür yoksa 6 aydan itibaren doktor kontrolünde flor ilaçları verilmelidir."