Orman Yangınlarıyla Mücadele İçin Kamu Spotu
ANKARA - HÜSEYİN GAZİ KAYKI - Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınlarına dikkati çekmek ve erken müdahale konusunda vatandaşların katılımını daha da artırmak için "Orman Yangınları ve Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı" konulu kamu spotu hazırladı.
Orman Genel Müdürü İbrahim Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle ağaçlandırma çalışmalarında büyük bir mesafe kaydettiklerini ifade ederek, 2008-2012 yıllarını kapsayan Ağaçlandırma Seferberliği'nde programın üzerine çıkılarak, 2 milyon 429 bin hektarlık, Trakya büyüklüğündeki bir sahanın ağaçlandırılması ve rehabilitasyonunun gerçekleştirildiğini anımsattı.
"Ağaçlandırma çalışmaları ne kadar önemliyse bunları korumak da bir o kadar önemli" ifadesini kullanan Çiftçi, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle orman yangınları açısından hassas bir bölgede bulunduğunu belirtti.
Çiftçi, "Özellikle Hatay'dan başlayarak, deniz kenarı itibarıyla Akdeniz, Ege Bölgesi, İstanbul'a kadar uzanan bu bölgedeki ormanlarımız, orman yangınları açısından oldukça hassas bir bölgede. Ülkemizdeki ormanların yüzde 60'ı maalesef orman yangınları açısından birinci derecede hassas bölgede bulunuyor. Akdeniz çanağında bulunan yerler özellikle" diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerde araç gereçlerin Türkiye'de de bulunduğunu aktaran Çiftçi, Akdeniz'e kıyısı bulunan diğer ülkelerle kıyaslandığında yangınlarla mücadele konusunda iyi bir noktada olduklarını vurguladı.
-"Yangınlarda en önemli husus, küçükken müdahale edebilme"
Orman yangınlarıyla mücadelede üç temel stratejinin bulunduğunu anlatan Çiftçi, şunları kaydetti:
"Bunlardan birisi eğitim konusu. Yani orman yangını çıkmadan hangi tedbirleri almamız gerekiyor. Bunlar tabii ki öncelikle orman köylülerimizin bilinçlendirilmesi, okullardaki öğrencilerimize orman sevgisinin aşılanması. Hatta dağdaki çobanları dahi arkadaşlarımız bir araya toplayıp ne gibi tedbirler almaları ile hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği konusunda ciddi manada bunlarla eğitim çalışması yapıyoruz. Orman köylüleriyle akşamları toplantılar düzenliyoruz. Hem ormancılık çalışmaları konusunda hem de orman yangınlarının çıkmaması yönünde ne tedbirler almaları gerektiği yönünde, köylülerimizle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında kendi yangın ekiplerimizin de daha hızlı ve bilinçli bir şekilde orman yangınlarını söndürmesi adına eğitim çalışmalarımızı yapıyoruz."
İkinci önemli konunun da erken haber alma olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Yangınlarda en önemli husus, küçükken müdahale edebilme. Bunun için de erken haber alınmalı ki küçükken varıp müdahale edilebilsin. Bununla ilgili ormanları görebilen yerlerde yangın gözetleme kulelerimiz var" görüşünü aktardı.
-"Orman yangınları konusunda vatandaşımızın dikkatini çekmek istedik"
Bunların dışında, Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı'nın bulunduğunu dile getiren Çiftçi, bu hattın, sabit ve cep telefonu hatlarından ücretsiz aranabildiğini anımsattı.
Buradan aldıkları ihbarlarla yangınlara daha erken müdahale etme şanslarının olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Hatta burada epey bir mesafe de aldık. Bizim kulelerden daha haber gelmeden vatandaşlarımız Alo 177'den bize daha fazla haber veriyorlar" ifadesini kullandı.
Yangın ihbarlarının yüzde 70'inin Alo 177'yi arayan vatandaşlardan geldiğini belirten Çiftçi, "Bunu biraz daha vatandaşlarımıza duyurarak, daha erken ihbar alıp orman yangınlarına daha küçükken müdahale edebilmek için bu kamu spotunu hazırladık. Hem orman yangınları konusunda vatandaşımızın dikkatini çekmek, hem de Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı'nın daha yoğun kullanılmasını sağlama adına böyle bir kamu spotu düzenledik. Umarım faydası olur, daha az orman yangınlarından zarar görürüz" şeklinde konuştu.
-Bahçe ve anız yangını uyarısı
Çiftçi, orman yangınlarının sayısından daha çok ve neredeyse iki katı düzeyinde bahçe ve anız yangının meydana geldiğini ve bunların ormanlara da sirayet ettiğini ifade etti.
Çiftçi, şöyle devam etti:
"Tabii biz hem orman yangınlarına hem de orman dışında tarlalarda çıkan yangınlara müdahele ediyoruz. Bu konuda, özellikle yaz sezonuna geldik. Vatandaşların, evleri dışında artık doyurucu yağışlar gelinceye kadar ateş yakmamalarını istiyoruz. 'Ben bu ateşi söndürürüm' düşüncesiyle ateş yakılıyor. 'Ben bu bahçedeki temizlediğim, budadığım dalları temizleyeyim, şurada küçük bir ateş yakayım. Ben bunu kontrol ederim' deniyor. Fakat maalesef kontrol edilemiyor, hem bahçesi zarar görüyor hem komşularının bahçeleri zarar görüyor, hem de ormanlar zarar görüyor. 'Aman ateşe dikkat' diyoruz."
Kaynak: AA
"Ağaçlandırma çalışmaları ne kadar önemliyse bunları korumak da bir o kadar önemli" ifadesini kullanan Çiftçi, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle orman yangınları açısından hassas bir bölgede bulunduğunu belirtti.
Çiftçi, "Özellikle Hatay'dan başlayarak, deniz kenarı itibarıyla Akdeniz, Ege Bölgesi, İstanbul'a kadar uzanan bu bölgedeki ormanlarımız, orman yangınları açısından oldukça hassas bir bölgede. Ülkemizdeki ormanların yüzde 60'ı maalesef orman yangınları açısından birinci derecede hassas bölgede bulunuyor. Akdeniz çanağında bulunan yerler özellikle" diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerde araç gereçlerin Türkiye'de de bulunduğunu aktaran Çiftçi, Akdeniz'e kıyısı bulunan diğer ülkelerle kıyaslandığında yangınlarla mücadele konusunda iyi bir noktada olduklarını vurguladı.
-"Yangınlarda en önemli husus, küçükken müdahale edebilme"
Orman yangınlarıyla mücadelede üç temel stratejinin bulunduğunu anlatan Çiftçi, şunları kaydetti:
"Bunlardan birisi eğitim konusu. Yani orman yangını çıkmadan hangi tedbirleri almamız gerekiyor. Bunlar tabii ki öncelikle orman köylülerimizin bilinçlendirilmesi, okullardaki öğrencilerimize orman sevgisinin aşılanması. Hatta dağdaki çobanları dahi arkadaşlarımız bir araya toplayıp ne gibi tedbirler almaları ile hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği konusunda ciddi manada bunlarla eğitim çalışması yapıyoruz. Orman köylüleriyle akşamları toplantılar düzenliyoruz. Hem ormancılık çalışmaları konusunda hem de orman yangınlarının çıkmaması yönünde ne tedbirler almaları gerektiği yönünde, köylülerimizle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında kendi yangın ekiplerimizin de daha hızlı ve bilinçli bir şekilde orman yangınlarını söndürmesi adına eğitim çalışmalarımızı yapıyoruz."
İkinci önemli konunun da erken haber alma olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Yangınlarda en önemli husus, küçükken müdahale edebilme. Bunun için de erken haber alınmalı ki küçükken varıp müdahale edilebilsin. Bununla ilgili ormanları görebilen yerlerde yangın gözetleme kulelerimiz var" görüşünü aktardı.
-"Orman yangınları konusunda vatandaşımızın dikkatini çekmek istedik"
Bunların dışında, Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı'nın bulunduğunu dile getiren Çiftçi, bu hattın, sabit ve cep telefonu hatlarından ücretsiz aranabildiğini anımsattı.
Buradan aldıkları ihbarlarla yangınlara daha erken müdahale etme şanslarının olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Hatta burada epey bir mesafe de aldık. Bizim kulelerden daha haber gelmeden vatandaşlarımız Alo 177'den bize daha fazla haber veriyorlar" ifadesini kullandı.
Yangın ihbarlarının yüzde 70'inin Alo 177'yi arayan vatandaşlardan geldiğini belirten Çiftçi, "Bunu biraz daha vatandaşlarımıza duyurarak, daha erken ihbar alıp orman yangınlarına daha küçükken müdahale edebilmek için bu kamu spotunu hazırladık. Hem orman yangınları konusunda vatandaşımızın dikkatini çekmek, hem de Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı'nın daha yoğun kullanılmasını sağlama adına böyle bir kamu spotu düzenledik. Umarım faydası olur, daha az orman yangınlarından zarar görürüz" şeklinde konuştu.
-Bahçe ve anız yangını uyarısı
Çiftçi, orman yangınlarının sayısından daha çok ve neredeyse iki katı düzeyinde bahçe ve anız yangının meydana geldiğini ve bunların ormanlara da sirayet ettiğini ifade etti.
Çiftçi, şöyle devam etti:
"Tabii biz hem orman yangınlarına hem de orman dışında tarlalarda çıkan yangınlara müdahele ediyoruz. Bu konuda, özellikle yaz sezonuna geldik. Vatandaşların, evleri dışında artık doyurucu yağışlar gelinceye kadar ateş yakmamalarını istiyoruz. 'Ben bu ateşi söndürürüm' düşüncesiyle ateş yakılıyor. 'Ben bu bahçedeki temizlediğim, budadığım dalları temizleyeyim, şurada küçük bir ateş yakayım. Ben bunu kontrol ederim' deniyor. Fakat maalesef kontrol edilemiyor, hem bahçesi zarar görüyor hem komşularının bahçeleri zarar görüyor, hem de ormanlar zarar görüyor. 'Aman ateşe dikkat' diyoruz."