(özel Haber) Göğüs Cerrahları: 'türkiye'de Sokak Köpekleri Büyük Tehlike'

Türk Göğüs Cerrahi Derneği (TGCD) 2013 Bahar Sempozyumu Balıkesir'de yapıldı.

Sempozyumda öne çıkan konu sokak köpekleri oldu. Doç. Dr. Aydın Şanlı, sokak köpeklerinin ortadan kaldırılması gerektiğini, bunun yeterince itlaf veya sahiplenme şeklinde olabileceğini ifade etti.

Türk Göğüs Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Yüksel ise, sokak köpeklerinin Türkiye gibi bir ülkede ortadan kaldırılmasının çok zor olduğunu, bu yönde yaptıkları girişimlerin daha önce 'Kaplan Nalanlar' ve 'Panter Emeller' tarafından direnç gösterilerek sindirildiklerini söyledi

Türk Göğüs Cerrahisi Derneğinin 'Balıkesir Bahar Sempozyum' başlığıyla düzenlediği toplantı Pamukçu Asya Termal Otel'de yapıldı. Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahı Op. Dr. Bülent Yenigün'ün girişimi ve çabasıyla Balıkesir Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği'nin ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyum, Balıkesir'de ilk defa düzenlendi.

Sahada görev yapan Göğüs Cerrahları ve ilgili doktorların katılım olarak yoğun ilgi gösterdiği sempozyumun başında sunum yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalından Doç. Dr. Aydın Şanlı, 'Akciğer Hidatik Kisti' hakkında önemli bilgiler verdi. Cerrahi yöntemlerle ilgili bilgiler verip tecrübelerini de paylaşan Doç. Dr. Aydın Şanlı, "Bu hastalık kadınlarda daha sık görüldü.

Çünkü hem hayvancılık işlerini yapıyor, hem ev işlerini yapıyor, yeşil sebze-meyvelere en çok maruz kalanlar onlar. Sokak köpeklerinin şehir merkezlerinde kırsal alanlara göre daha fazla olduğunu gördük. Çünkü kırsalda sahipsiz köpek olmaz, herkesin köpeği sahipli. Yine açık alanda yapılan sebze-meyve alışverişleri; Toplu sebze-meyve alış verişlerinin yapıldığı büyük pazarların şehirlerdeki yüksek oranın görülmesinde etkili olduğunu gördük. Yıkanmamış sebze-meyvelerden daha çok bulaştığını düşünüyorum, evde beslenen kedi-köpekle alakası yok. Bizim ülkemizde bir Kurban dini geleneğimiz var; Kurbandan sonra hayvanların atıklarının yeterli şekilde gömülmesi, hastalıklı karaciğerlerin kedi köpeğe açıkta bırakılmaması bence önemli. Bir diğer önemli konu da sokak köpekleri. Gene söylüyorum; Bizim ülkemizde çok sokak köpeği var. Şehirlerdeki sokak köpeği kırsaldakilerden çok daha fazla, çünkü kırsalda her köpeğin bir sahibi var. Cerrahi olarak hastalığın gerçekleşmemesi bu zincirin kırılmasına bağlı. Bu zincirin kırılması için bence sokak köpekleri ve Kurbandan sonra hayvan atıklarının yeterli şekilde itlaf edilmesi gerekir" diye konuştu.

SOKAKTA DOLAŞAN KÖPEK POTANSİYEL TEHLİKE AMA; 'KAPLAN NALANLAR' VE 'PANTER EMELLER' VAR
Sunumunu tamamlayan Aydın Şanlı, meslektaşlarının yönelttiği soruları cevapladı. Sempozyumu yöneten aynı zamanda Türk Göğüs Cerrahi Derneği (TGCD) başkanı olan Prof. Dr. Mustafa Yüksel de kist hidatiki hastalığında sokak köpeklerinin önemli tehdit oluşturduğunu vurguladı. Sokakta başıboş dolaşan köpeğin potansiyel bir tehlike olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Yüksel, "Bu konuda biz TORAKS derneği olarak bir girişimde bulunduk. Ama bu Kaplan Nalanlar (hayvanseverler) korkunç şekilde direnç gösterdiler. Panter Emel, bizde de var Göğüs Hastalıklarında hayvanlara karşı eradikasyonu için sahipsiz köpek kalmamalı. Bütün köpekler sahiplenilmeli. Sokakta dolaşan köpek potansiyel tehlike. Biz buna kalkıştık ama başarıya ulaşamadı, sindirildik. Çok zor" diyerek endişesini ve çaresizliği dile getirdi

Bu konuları değişik bölgelerde düzenledikleri kongrelerde de işlemeye çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Mustafa Yüksel, Akciğer Hidatik Kist hastalığında kistin taşınmasının sahipsiz köpeklerle olduğunu belirtti.

Yüksel, "Fakat onların ortadan kaldırılması Türkiye gibi bir ülkede çok zor, çünkü köpekler çok seviliyor. Onun yerine daha yumuşak tedbirler uygun. Köpeklerin ilaçla kis hidatikten arındırılması, daha sahiplenilmesi, sokakta köpek bırakılmaması gerekir. Belediye onları sahipleniyor. Bunun bilinçlendirilmesi lazım. Yani 10 liralık bir ilaçla tamamen tedavi edebileceğimiz bir hastalığı biz 10 bin TL.'lik ameliyatla tedavi etmeye çalışıyoruz, bu aynı zamanda büyük bir milli servet kaybı" diye konuştu.

Bu arada, Türkiye’de halen 30 bin ila 35 bin arasında kist hidatikli hastanın yaşadığının tahmin edildiği ve her yıl yaklaşık 1.300 yeni hastanın buna eklenmekte olduğu bildirildi.

SEMPOZYUM BALIKESİR'DE İLK DEFA DÜZENLENDİ
TGCD Genel Sekreteri Ankara Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır, "Büyük merkezlerde (Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir'de) toplantılar yapıyorduk ama biz daha küçük şehirde alanda çalışan arkadaşlarla toplantı yapalım dedik ve Balıkesir bunun için bir başlangıç oldu. Hocalarımızı ikna etmek güç oldu ama iyi bir başlangıç oldu" diyerek Balıkesir'de sempozyum düzenlemekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

Öte yandan, Göğüs Cerrahisiyle ilgili sempozyumun düzenlenmesinde büyük rolü olan Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahı Op. Dr. Bülent Yenigün, bu organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk ve onur duyduklarını söyledi.

Prof. Dr. Ayten Kayı'nın öğrencisi olan Bülent Yenigün, "Toplantının içeriği daha çok periferideki Göğüs Cerrahisi arkadaşların sık karşılaştığı hastalıklar ve bunlara yönelik güncel tedavi şekilleri. Bu bölgedeki, Ege Bölgesindeki ve diğer bölgelerdeki Göğüs Cerrahisi uzman arkadaşlarımızın görüşlerini alarak konuları belirledik" dedi.

HEKİMİN EĞİTİMİ MEZARDA BİTER
TGCD'nin Balıkesir'deki bahar sempozyumuna Türkiye'nin her tarafından; Diyarbakır, Fatsa, Giresun, Sivas, İstanbul, Ankara ve İzmir'den yoğun katılım oldu. Sempozyuma ev sahipliği yapan Balıkesir Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterliği adına toplantıya katılan KHB Daire Başkanı Servet Kocaöz, hizmet içi eğitimlerin sürekli devam etmesi gerektiğini söyledi.

Servet Kocaöz, "Biz hekimlerde eğitim mezara kadardır, sürekli eğitim gerekir. Biz okurken genelde geleneksel yöntemlerle eğitim alırız. Ama bunu daha sonrasında literatürlerle, dünyadaki yapılan uygulamalarla ve özellikle Türk Göğüs Cerrahisi derneklerimizin verdiği eğitimlerle olması gereken en son dünyadaki uygulamalar neyse o şekilde kendimizi geliştiririz. Bu açıdan da bu eğitim çok faydalı oluyor. İçerideki konuları dinlediğimde ben bile diyordum ki 'geleneksel yöntemlerle bazı şeyleri öğrenmişiz ama bazı şeyleri daha düzgün yapmamız lazım '.Biz hekimler için son derece verimli ve eğitici bir sempozyum oldu. Hocalarıma bu nedenle çok teşekkür ediyorum" dedi

Balıkesir KHB Tıbbi İşler Başkanı Servet Kocaöz Türk Göğüs Cerrahi Derneği (TGCD) başkanı Prof. Dr. Mustafa Yüksel ve derneği genel sekreteri Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır'a sempozyumun anısına 'efe' figürünün olduğu bir şilt verdi. Öte yandan, TGCD Genel sekreteri Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır da sempozyuma ev sahipliği yapan Balıkesir KHB Genel Sekreterliğine plaket verdi. Plaketi Genel Sekreter Hasan Yılmaz'ın adına Servet Kocaöz aldı

Kaynak: İHA