"küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve Ab Birliği İçin Ortak Bir Gelecek" Konferansı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Son günlerde Taksim Gezi Parkı düzenlemesi bahanesiyle yaşanan olaylar, hiç kimseyi yanlış düşüncelere, tereddütlere sürüklemesin. Çünkü burada korkunç bir dezenformasyon var. Sosyal medyanın korkunç yalan kampanyaları var. Bunların hepsi tespitle elimdedir. Hepsini biliyoruz. Bizim demokratik talepler konusunda hiçbir sıkıntımız, hiçbir çekincemiz yoktur"
Erdoğan, "Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve Avrupa Birliği İçin Ortak Bir Gelecek" Konferansının açılışında yaptığı konuşmada, göreve geldiklerinden bu yana, her kesimle taleplerin ifade edilmesi ve çözüm yollarının aranması konusunda kapsamlı görüşmelerde bulunduklarını, istişareler yaptıklarını, ortak çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletin parlamentodaki temsilcileri ne iş yapar diye sormaz mısınız? Bu insanlar acaba ne işle meşguller. Bunları ne için gündeme getirmezler? Son günlerde Taksim Gezi Parkı düzenlemesi bahanesiyle yaşanan olaylar, hiç kimseyi yanlış düşüncelere, tereddütlere sürüklemesin. Çünkü burada korkunç bir dezenformasyon var. Sosyal medyanın korkunç yalan kampanyaları var. Bunların hepsi tespitle elimdedir. Hepsini biliyoruz. Bizim demokratik talepler konusunda hiçbir sıkıntımız, hiçbir çekincemiz yoktur."
Taksim Gezi Parkı konusunu 2011 seçimleri öncesinde, İstanbul projeleri içinde açıkladığını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O günden bu güne kimsenin sesi çıkmadı. Çevre hassasiyeti olan kardeşlerime sesleniyorum; çevrecilikte ortaklık yapacaksanız, gelin Başbakanınızla yapın. Ben, çevreyi tarihiyle, kültürüyle, yeşiliyle birlikte tanıdım. Ben, belediye başkanlığı yapmış bir insanım. Çevreciliğin ne olduğunu bilirim."
Erdoğan, İstanbul'a çöl olmak yakışmayacağı için belediye başkanlığı döneminde İtalya'dan 10 yaş grubu ağaçlar ithal ederek, ağaçlandırmalar yaptığını anlattı.
Başbakan Erdoğan, "Niye bunları konuşmuyorlar? Kusura bakmasınlar; Taksim Gezi Parkı'nın orada daha önce Sheraton vardı. Sheraton yapılırken, oradaki yeşil alanlar söküldü. Acaba niye onu engellemediler? Neden?" dedi.
Koç Üniversitesi'nin orman alanına yapıldığını, 10 binlerce 10-15 yaş üstü ağacın söküldüğünü, dönemin cumhurbaşkanının açılış yaparken, "Buranın açılmasına, yapılmasına mani olanlar nerede?" dediğini aktaran Erdoğan, o dönemde cezaevinde olduğunu, çıktıktan sonra yargı meselesine devam ettiğini, yargının Türkiye Cumhuriyeti devletinin haklılığını teyit ettiğini, şu anda Koç Grubu'nun devletin kiracısı olduğunu anlattı.
Erdoğan, "Aynı şey Sabancı Üniversitesi için de geçerli. Orası da orman alanı. Bazı gerçekleri bilelim de ona göre değerlendirmeleri yapalım. Çünkü bu ülkede bugüne kadar belli bir kaymak takım maalesef istediği gibi istediği yeri değerlendirmeye, istediği yerde istediği şekilde konuşlanmaya alışmıştır. Bizim iktidarımız bunları ortadan kaldırdı" diye konuştu.
-"Çözüm sürecini istemeyenlerin de bu olayların içinde yer aldığını bilmenizi isterim"
Başbakan Erdoğan, son 30 yılda Türkiye'ye çok büyük maddi-manevi maliyeti olan terör sorunu konusunda çözüm yoluna gittiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Biz, bu adımı atarken, çözüm sürecine, anamuhalefeti de diğerleri de engel olmanın gayreti içinde. Hatta Gezi Parkı olaylarında olanların da bir kısmı, yine çözüm sürecini de bu işin içine katmanın gayreti içerisine giriyor. Onlar da çözüm sürecine karşı. Benim değerli dostlarım burada konuşurken acaba bunları biliyorlar mı? Hangi kaynaklardan acaba bilgilendiler? Bir taraftan çözüm süreciyle ilgili, bize desteğinizi veriyorsunuz, teşekkür ediyorum ama öbür taraftan da maalesef çözüm sürecini istemeyenlerin de bu olayların içinde yer aldığını bilmenizi isterim. Çevreci olmak, devletin, halkın hizmetinde olan araç gereçleri yakmak, yıkmak değildir. Çevreci olmak, kamu mallarına zarar vermek değildir. Çevreci olmak, tüm çevre olarak ifade edilen ağaçları, saksıları herşeyi yakıp yıkmak değildir. Çevreci olmak insanları öldürmek değildir."
İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan'da benzer olayların yaşandığını anlatan Erdoğan, ABD'deki Wall Street olaylarını örnek verdi.
Karşı oldukları şeyleri, şiddet, terör, vandallık, kendi özgürlüğü adına başkalarının özgürlüğünü tehdit eden anlayış şeklinde sıralayan Erdoğan, "Yoksa demokrasi talebi diye bir taleple karşıma çıkacak olanlara canım kurban, her türlü desteği vermeye hazırım. Neymiş yapamadıkları bize bunları anlatsınlar, başımız gözümüz üstüne. Bizim bu noktada bir sıkıntımız yok. Dedim ya, tarih, kültür, yeşil içiçe" diye konuştu.
Erdoğan, projeye karşı olanların, referanduma da karşı olduklarını aktararak, yapılmak istenenin "orada olan bir tarihi, kültürel varlığı korumak" olduğunu söyledi.
AKM'nın yıkılarak, yerine "dev bir opera binası" yapılacağını söylediklerini dile getiren Erdoğan, "Hemen işte o vandalizmin mensupları çıkıyorlar, 'Yıktırmayız'... Kusura bakmayın da böyle bir kararı da vereceksek, bunu zaten seçim öncesinde vermişiz ve seçim öncesinde bu kararı verirken, halkımın kahir ekseriyeti bize 'evet' demiş. Bize desteğini vermiş. Bunları onayladığı için vermiş. Eğer bunları onaylamasa, İstanbul halkı bize destek verir mi?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Topçu Kışlası'na AVM yapılmasının mümkün olmayacağını ifade ettiklerini hatırlattı.
Kaynak: AA
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletin parlamentodaki temsilcileri ne iş yapar diye sormaz mısınız? Bu insanlar acaba ne işle meşguller. Bunları ne için gündeme getirmezler? Son günlerde Taksim Gezi Parkı düzenlemesi bahanesiyle yaşanan olaylar, hiç kimseyi yanlış düşüncelere, tereddütlere sürüklemesin. Çünkü burada korkunç bir dezenformasyon var. Sosyal medyanın korkunç yalan kampanyaları var. Bunların hepsi tespitle elimdedir. Hepsini biliyoruz. Bizim demokratik talepler konusunda hiçbir sıkıntımız, hiçbir çekincemiz yoktur."
Taksim Gezi Parkı konusunu 2011 seçimleri öncesinde, İstanbul projeleri içinde açıkladığını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O günden bu güne kimsenin sesi çıkmadı. Çevre hassasiyeti olan kardeşlerime sesleniyorum; çevrecilikte ortaklık yapacaksanız, gelin Başbakanınızla yapın. Ben, çevreyi tarihiyle, kültürüyle, yeşiliyle birlikte tanıdım. Ben, belediye başkanlığı yapmış bir insanım. Çevreciliğin ne olduğunu bilirim."
Erdoğan, İstanbul'a çöl olmak yakışmayacağı için belediye başkanlığı döneminde İtalya'dan 10 yaş grubu ağaçlar ithal ederek, ağaçlandırmalar yaptığını anlattı.
Başbakan Erdoğan, "Niye bunları konuşmuyorlar? Kusura bakmasınlar; Taksim Gezi Parkı'nın orada daha önce Sheraton vardı. Sheraton yapılırken, oradaki yeşil alanlar söküldü. Acaba niye onu engellemediler? Neden?" dedi.
Koç Üniversitesi'nin orman alanına yapıldığını, 10 binlerce 10-15 yaş üstü ağacın söküldüğünü, dönemin cumhurbaşkanının açılış yaparken, "Buranın açılmasına, yapılmasına mani olanlar nerede?" dediğini aktaran Erdoğan, o dönemde cezaevinde olduğunu, çıktıktan sonra yargı meselesine devam ettiğini, yargının Türkiye Cumhuriyeti devletinin haklılığını teyit ettiğini, şu anda Koç Grubu'nun devletin kiracısı olduğunu anlattı.
Erdoğan, "Aynı şey Sabancı Üniversitesi için de geçerli. Orası da orman alanı. Bazı gerçekleri bilelim de ona göre değerlendirmeleri yapalım. Çünkü bu ülkede bugüne kadar belli bir kaymak takım maalesef istediği gibi istediği yeri değerlendirmeye, istediği yerde istediği şekilde konuşlanmaya alışmıştır. Bizim iktidarımız bunları ortadan kaldırdı" diye konuştu.
-"Çözüm sürecini istemeyenlerin de bu olayların içinde yer aldığını bilmenizi isterim"
Başbakan Erdoğan, son 30 yılda Türkiye'ye çok büyük maddi-manevi maliyeti olan terör sorunu konusunda çözüm yoluna gittiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Biz, bu adımı atarken, çözüm sürecine, anamuhalefeti de diğerleri de engel olmanın gayreti içinde. Hatta Gezi Parkı olaylarında olanların da bir kısmı, yine çözüm sürecini de bu işin içine katmanın gayreti içerisine giriyor. Onlar da çözüm sürecine karşı. Benim değerli dostlarım burada konuşurken acaba bunları biliyorlar mı? Hangi kaynaklardan acaba bilgilendiler? Bir taraftan çözüm süreciyle ilgili, bize desteğinizi veriyorsunuz, teşekkür ediyorum ama öbür taraftan da maalesef çözüm sürecini istemeyenlerin de bu olayların içinde yer aldığını bilmenizi isterim. Çevreci olmak, devletin, halkın hizmetinde olan araç gereçleri yakmak, yıkmak değildir. Çevreci olmak, kamu mallarına zarar vermek değildir. Çevreci olmak, tüm çevre olarak ifade edilen ağaçları, saksıları herşeyi yakıp yıkmak değildir. Çevreci olmak insanları öldürmek değildir."
İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan'da benzer olayların yaşandığını anlatan Erdoğan, ABD'deki Wall Street olaylarını örnek verdi.
Karşı oldukları şeyleri, şiddet, terör, vandallık, kendi özgürlüğü adına başkalarının özgürlüğünü tehdit eden anlayış şeklinde sıralayan Erdoğan, "Yoksa demokrasi talebi diye bir taleple karşıma çıkacak olanlara canım kurban, her türlü desteği vermeye hazırım. Neymiş yapamadıkları bize bunları anlatsınlar, başımız gözümüz üstüne. Bizim bu noktada bir sıkıntımız yok. Dedim ya, tarih, kültür, yeşil içiçe" diye konuştu.
Erdoğan, projeye karşı olanların, referanduma da karşı olduklarını aktararak, yapılmak istenenin "orada olan bir tarihi, kültürel varlığı korumak" olduğunu söyledi.
AKM'nın yıkılarak, yerine "dev bir opera binası" yapılacağını söylediklerini dile getiren Erdoğan, "Hemen işte o vandalizmin mensupları çıkıyorlar, 'Yıktırmayız'... Kusura bakmayın da böyle bir kararı da vereceksek, bunu zaten seçim öncesinde vermişiz ve seçim öncesinde bu kararı verirken, halkımın kahir ekseriyeti bize 'evet' demiş. Bize desteğini vermiş. Bunları onayladığı için vermiş. Eğer bunları onaylamasa, İstanbul halkı bize destek verir mi?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Topçu Kışlası'na AVM yapılmasının mümkün olmayacağını ifade ettiklerini hatırlattı.