Diyarbakır'ın İlk Osgb'si Kuruldu
Diyarbakır - Diyarbakır'ın ilk Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi firması hizmete başladı.
Firma temsilcisi Dr. Fırat Doğan düzenlediği basın toplantısında Diyar OSGB firmasının yaklaşık iki ay önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yetki belgesialarak hizmet vermeye başladığını söyledi.
6331 Sayılı yasa uyarınca 50 ve üzeri çalışanı olan işletmeler 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler ise 1 Temmuz 2013 tarihi itibari ile İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri alması gerektiğini bildiren Doğan, tehlike sınıfına bakılmaksızın bütün işletmelerin Risk Analizi, Acil Eylem Planı ve Çalışanların Temel Eğitimi yapmasının zorunlud olduğunu kaydetti.
6331 Sayılı İş sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu'nun, işçi sayısını, işyeri konumunu, işçiyi ve memuru ayırmadan kamu dahil tüm işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği kapsamına dahil ettiğini dile getiren Fırat, şöyle konuştu:
"DİYAR OSGB olarak Diyarbakır ve sınır illerde hizmet verirken öncelikle hedefimiz, çalışanlara güvenli bir ortam sağlamak, iş kazalarını önlemek, meslek hastalıklarının önüne geçmek, çalışan performansını yükseltmek,iş verimliliğini arttırmak,iş verenin sıfır ceza ile işini yürütmesini sağlamaktır. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Hizmeti verirken 6331 sayılı Yasanın tüm yükümlülüklerini etik değerlere bağlı kalarak yürütmek öncelikli amacımızdır. Ülkemizde her gün ortalama 172 iş kazası oluyor. Bunlardan 3'ü ölüm ve 6'sı iş görmezlikle sonuçlanıyor. AB ve İLO normları ışığında hazırlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ülke genelindeki bütün kişileri memur ve işçi gibi statü ayırımı olmaksızın tüm çalışanları kapsıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yayınlanması ile AB ile büyük bir mesafe alınırken, firmalar da uluslar arası rekabette önemli bir avantaj elde ediyor."
"İşletmeye fayda sağlıyor"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre iş sağlığı ve güvenliğine yapılan 1 liralık yatırımın orta ve uzun vadede işletmeye 2 liralıkr fayda sağladığını vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca, iş sağlığı ve güvenliği yatırımı yapan işletmelerin, imajını yüzde 92'i, üretimi yüzde 98, ürün kalitesini yüzde 50, iş kazası sayısını yüzde 88, müşteri memnuniyetini yüzde 70, kayıp çalışma sürelerini yüzde 65 oranında etkiliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile can kayıplarının önüne geçilmesinin yanı sıra, işletmelerin imajından ürünün kalitesine, ürünün pazarlanmasından, müşterinin memnuniyetine kadar her alanı ilgilendiriyor. İşletmesine güven duyarak çalışan kişi, kendisini güvende hissettiği zaman, bu durum işletmenin başarısına olumlu yansıyacak ve rekabet gücünün artmasına da fayda sağlıyacaktır."
Kaynak: AA
6331 Sayılı yasa uyarınca 50 ve üzeri çalışanı olan işletmeler 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler ise 1 Temmuz 2013 tarihi itibari ile İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri alması gerektiğini bildiren Doğan, tehlike sınıfına bakılmaksızın bütün işletmelerin Risk Analizi, Acil Eylem Planı ve Çalışanların Temel Eğitimi yapmasının zorunlud olduğunu kaydetti.
6331 Sayılı İş sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu'nun, işçi sayısını, işyeri konumunu, işçiyi ve memuru ayırmadan kamu dahil tüm işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği kapsamına dahil ettiğini dile getiren Fırat, şöyle konuştu:
"DİYAR OSGB olarak Diyarbakır ve sınır illerde hizmet verirken öncelikle hedefimiz, çalışanlara güvenli bir ortam sağlamak, iş kazalarını önlemek, meslek hastalıklarının önüne geçmek, çalışan performansını yükseltmek,iş verimliliğini arttırmak,iş verenin sıfır ceza ile işini yürütmesini sağlamaktır. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Hizmeti verirken 6331 sayılı Yasanın tüm yükümlülüklerini etik değerlere bağlı kalarak yürütmek öncelikli amacımızdır. Ülkemizde her gün ortalama 172 iş kazası oluyor. Bunlardan 3'ü ölüm ve 6'sı iş görmezlikle sonuçlanıyor. AB ve İLO normları ışığında hazırlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ülke genelindeki bütün kişileri memur ve işçi gibi statü ayırımı olmaksızın tüm çalışanları kapsıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yayınlanması ile AB ile büyük bir mesafe alınırken, firmalar da uluslar arası rekabette önemli bir avantaj elde ediyor."
"İşletmeye fayda sağlıyor"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre iş sağlığı ve güvenliğine yapılan 1 liralık yatırımın orta ve uzun vadede işletmeye 2 liralıkr fayda sağladığını vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca, iş sağlığı ve güvenliği yatırımı yapan işletmelerin, imajını yüzde 92'i, üretimi yüzde 98, ürün kalitesini yüzde 50, iş kazası sayısını yüzde 88, müşteri memnuniyetini yüzde 70, kayıp çalışma sürelerini yüzde 65 oranında etkiliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile can kayıplarının önüne geçilmesinin yanı sıra, işletmelerin imajından ürünün kalitesine, ürünün pazarlanmasından, müşterinin memnuniyetine kadar her alanı ilgilendiriyor. İşletmesine güven duyarak çalışan kişi, kendisini güvende hissettiği zaman, bu durum işletmenin başarısına olumlu yansıyacak ve rekabet gücünün artmasına da fayda sağlıyacaktır."