Abd'li Eski Büyükelçisi Jeffrey: 'gezi Parkı Olayları Ak Parti'nin Seçim Gündemini Etkilemez'
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Gezi Parkı gerilimiyle başlayan olayların AK Parti hükümetinin seçim gündemine ciddi bir etkisinin olacağını sanmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın olayları yumuşatıcı açıklamalarını hatırlatan Jeffrey, "Cumhurbaşkanı Gül'den gelen açıklamalar, Başbakan adına konuşan Arınç'ın özrü ve göstericilerle bir araya gelme arzusu; insanların, iktidar partisinde bile çok ileri gidildiğini anlamaya başladığının işaretleridir" değerlendirmesinde bulundu.
Bu eylemlerin, "büyük bir etki doğuracağını sanmadığını" dile getiren Jeffrey, Başbakan Erdoğan'ın arkasında yüzde 50 gibi çok güçlü bir tabanı bulunduğunu ifade etti.
PROF. MEİROWİTZ: "TÜRKİYE'DE İNSANLAR DİLEDİKLERİNİ KONUŞUYOR, GÖRÜŞLERİNİ İFADE EDİYOR"
State Üniversitesi'nde beşeri bilimler profesörü olan Mark Meirowitz ise protestoları, eylemciler ile Türk hükümeti arasında diyalogla çözülmesi gereken bir mesele olarak gördüğünü söyledi.
Herkesin problemi anlamaya çalışması gerektiğini belirten Meirowitz, "Herkes oturup bu konular üzerinde düşünmeli. Beni cesaretlendiren şey ise şu: insanlar dilediklerini konuşuyorlar, görüşlerini ifade ediyorlar, bu tam da Başkan Obama'nın yaklaşımı, Dışişleri Bakanı Kerry'nin yaklaşımı, bunlar Amerika'nın değerleri. Biz ifade özgürlüğüne değer veriyoruz, buna inanıyoruz. İnsanların kendilerini ifade edebildiğini, düşündüklerini söylediklerini görmek harika bir şey. Kendinizi şiddet içermeyen şekilde ifade etmeniz, düşündüğünüzü söylemeniz, Amerikan geleneği budur" dedi.
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ WİLSON: "TÜRK HÜKÜMETİ KENDİSİNİ CİDDİ ŞEKİLDE YARALAMIŞTIR"
2005-2008 yılları arasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan emekli büyükelçi Ross Wilson ise AK Parti hükümetinin kendi kendisine "büyük zarar" verdiğini belirterek, "Taksim Meydanı çevresindeki bu gezi parkının yenilenmesi konusunda halkla danışmakta başarısız olması bu krizi doğurdu" şeklinde konuştu.
Polisin geçtiğimiz Çarşamba günü başlayan protestolarda eylemcilere çok aşırı tepki verdiğini ifade eden Wilson, bunun on binlerce harekete geçiren bir etkiye sahip olduğunu dile getirdi.
Bu eylemlerin "bir park veya parkın yıkımı yahut Taksim Meydanı çevresindeki yenileme çalışmasıyla" ilgili olmadığını belirten Wilson, gösterilerin amacının, Başbakan Erdoğan'a ve hükümete karşı muhalefeti güçlü bir şekilde dile getirmek olduğunu söyledi.
Wilson, "Dolayısıyla hükümet kendi kendisini ciddi şekilde yaralamıştır, burada bir dizi büyük hatalar yapmışlardır" yorumunda bulundu.
Wilson, Gezi Parkı olaylarına yönelik algıların, kendisini bir demokrasi modeli olarak sunan bir hükümet için hem bölgesinde, hem de küresel olarak, özellikle yabancı yatırımcıları çekmeye devam ettiği bir dönemde büyük önem taşıdığını kaydetti.
AK Parti hükümetinin, istikrar, modernite ve demokrasi konusunda bir imaj oluşturmaya çalıştığını belirten Wilson, "Kendilerini hem bir parti olarak, hem de iyi bir hükümet olarak konumlandırdılar. Peki olan ne? Sokaklarda kaos var. 1970'leri anımsatan şiddet var, hem kendi halkına, hem de dünyaya karşı çok demokratik görünmeyen birşeyler var" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türk hükümetinden, polis şiddetini kapsamlı şekilde soruşturma talebinde bulunması, Beyaz Saray'ın ise tüm taraflara sükunet çağrısı yapmasını hatırlatan Wilson, ABD'nin bu açıklamaların ötesinde bir adım atacağını düşünmediğini söyledi.
"Öncelikli olarak bu bir içişleri meselesi. Bu, Türk makamlarını halledeceği bir konu" diyen Wilson, Bakan Kerry ve Beyaz Saray'dan gelen açıklamaların da önemli ve doğru açıklamalar olduğunu belirtti.
Kaynak: İHA
Bu eylemlerin, "büyük bir etki doğuracağını sanmadığını" dile getiren Jeffrey, Başbakan Erdoğan'ın arkasında yüzde 50 gibi çok güçlü bir tabanı bulunduğunu ifade etti.
PROF. MEİROWİTZ: "TÜRKİYE'DE İNSANLAR DİLEDİKLERİNİ KONUŞUYOR, GÖRÜŞLERİNİ İFADE EDİYOR"
State Üniversitesi'nde beşeri bilimler profesörü olan Mark Meirowitz ise protestoları, eylemciler ile Türk hükümeti arasında diyalogla çözülmesi gereken bir mesele olarak gördüğünü söyledi.
Herkesin problemi anlamaya çalışması gerektiğini belirten Meirowitz, "Herkes oturup bu konular üzerinde düşünmeli. Beni cesaretlendiren şey ise şu: insanlar dilediklerini konuşuyorlar, görüşlerini ifade ediyorlar, bu tam da Başkan Obama'nın yaklaşımı, Dışişleri Bakanı Kerry'nin yaklaşımı, bunlar Amerika'nın değerleri. Biz ifade özgürlüğüne değer veriyoruz, buna inanıyoruz. İnsanların kendilerini ifade edebildiğini, düşündüklerini söylediklerini görmek harika bir şey. Kendinizi şiddet içermeyen şekilde ifade etmeniz, düşündüğünüzü söylemeniz, Amerikan geleneği budur" dedi.
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ WİLSON: "TÜRK HÜKÜMETİ KENDİSİNİ CİDDİ ŞEKİLDE YARALAMIŞTIR"
2005-2008 yılları arasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan emekli büyükelçi Ross Wilson ise AK Parti hükümetinin kendi kendisine "büyük zarar" verdiğini belirterek, "Taksim Meydanı çevresindeki bu gezi parkının yenilenmesi konusunda halkla danışmakta başarısız olması bu krizi doğurdu" şeklinde konuştu.
Polisin geçtiğimiz Çarşamba günü başlayan protestolarda eylemcilere çok aşırı tepki verdiğini ifade eden Wilson, bunun on binlerce harekete geçiren bir etkiye sahip olduğunu dile getirdi.
Bu eylemlerin "bir park veya parkın yıkımı yahut Taksim Meydanı çevresindeki yenileme çalışmasıyla" ilgili olmadığını belirten Wilson, gösterilerin amacının, Başbakan Erdoğan'a ve hükümete karşı muhalefeti güçlü bir şekilde dile getirmek olduğunu söyledi.
Wilson, "Dolayısıyla hükümet kendi kendisini ciddi şekilde yaralamıştır, burada bir dizi büyük hatalar yapmışlardır" yorumunda bulundu.
Wilson, Gezi Parkı olaylarına yönelik algıların, kendisini bir demokrasi modeli olarak sunan bir hükümet için hem bölgesinde, hem de küresel olarak, özellikle yabancı yatırımcıları çekmeye devam ettiği bir dönemde büyük önem taşıdığını kaydetti.
AK Parti hükümetinin, istikrar, modernite ve demokrasi konusunda bir imaj oluşturmaya çalıştığını belirten Wilson, "Kendilerini hem bir parti olarak, hem de iyi bir hükümet olarak konumlandırdılar. Peki olan ne? Sokaklarda kaos var. 1970'leri anımsatan şiddet var, hem kendi halkına, hem de dünyaya karşı çok demokratik görünmeyen birşeyler var" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türk hükümetinden, polis şiddetini kapsamlı şekilde soruşturma talebinde bulunması, Beyaz Saray'ın ise tüm taraflara sükunet çağrısı yapmasını hatırlatan Wilson, ABD'nin bu açıklamaların ötesinde bir adım atacağını düşünmediğini söyledi.
"Öncelikli olarak bu bir içişleri meselesi. Bu, Türk makamlarını halledeceği bir konu" diyen Wilson, Bakan Kerry ve Beyaz Saray'dan gelen açıklamaların da önemli ve doğru açıklamalar olduğunu belirtti.