Cizre'de Terör Örgütünün Sözde Asayiş Birimi Kurduğu İddiası

DİYARBAKIR - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak'ın Cizre ilçesinde terör örgütünün sözde asayiş birimi kurduğu iddiaları ile ilgili olarak "Konu nedir, ne amaçla yapılmış, niyetleri nedir bunlar netleştirmeden somut bir şey doğru değil. Araştırmamızı, soruşturmamızı tamamlayalım" dedi.

Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi'nde düzenlenen basın toplantısında, Cizre'de terör örgütünün sözde asayiş birimi kurduğu iddialarıyla ilgili soru üzerinde, Cizre teşkilatları aracılıyla konuyu iyice öğrenmek için araştırdıklarını ve soruşturma başlattıklarını söyledi.

"Konu nedir, ne amaçla yapılmış, niyetleri nedir bunlar netleştirmeden somut bir şey doğru değil. Araştırmamızı, soruşturmamızı tamamlayalım. Sürece katkısı olan bir görünüm ve durum değil. Bizim de yaklaşımımız bu olacaktır. Elbetteki biz gençlerin demokratik siyasette örgütlenmesini savunuyoruz, destekliyoruz. Sorunlara çözüm bulmak için gençlerin örgütlenmesini savunuyoruz. Bu olması gerekir" diyen Demirtaş, devletin ve hükümetin de bunun önünü açması gerektiğini belirtti.

Gençliğin de bunlara dikkat edecek şekilde faaliyet içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, olayın aslı astarını bilmeden konuşmanın doğru olmayacağını, araştırmalarını yaptıktan sonra açıklama yapacaklarını bildirdi.

-Çözüm süreci

"Görüşmelerde tıkanma oldu mu?" sorusuna Demirtaş, parti olarak çabalarının sürecin önünün açılması ve tıkanmaların önlenmesi olduğuna dikkati çekerek, olası gerilimlerin ortadan kaldırılması konusunda bir yaklaşım içerisinde olduklarını aktardı.

15-20 günlük gelişmelerin sürecin biraz enfeksiyon kapmasına sebep olduğuna değinen Demirtaş, ''Hükümetin bazı açıklamaları, politik gelişmeler, özellikle Gezi Parkı olaylarındaki sert tutumu, sokaktaki ve polisin şiddetinin artması, koruculuk sistemindeki gelişmeler, Roboski ile ilgili verilen kararlar, yeni karakolların yapılması... Bunlar bir araya gelince özellikle yargılamaların sürdüğü mahkemelerde cezalarının doldurmuş insanların dahi serbest bırakılmaması. Bu süreç devlet tarafından destekleniyor mu, Hükümet gerçekten bu sürece devam etmek istiyor mu, istemiyor mu diye kaygı yarattı herkeste'' ifadelerini kullandı.

Demirtaş şöyle devam etti:

''Sürecin ilerlemesi konusunda sıkıntılar çıktı ama bu süreç bitti, tıkandı anlamına gelmiyor. Biz de hiçbir zaman bunu ifade etmedik. Ama süreç zorlandı. Çünkü Hükümetin demokratikleşme, demokratik siyasete destek konusunda güçlü mesajların verilmesi gereken bir dönemde sıkıntılar yaşandı. Ama bunlar önemli ölçüde aşılacak diye düşünüyoruz. Artık ikinci aşamaya, geçiliyor, geçildi. Artık demokratik siyasetle ilgili Hükümet çok geniş bir tavır ortaya koymalı. Biz de bunu destekleyeceğiz. Hükümet demokratikleşme adımları attıkça biz de sürecin selameti ve doğru işlemesi açısından politik olarak süreci desteklemeye devam edeceğiz."

-Öcalan'ın koşulları

Öcalan'ın koşullarının sorulması üzerine Demirtaş, yerinin değişmesinden, iyileştirilmesinden çok eskiden kaldığı bir yer olduğunu, son birkaç yıldır kalmış olduğu yerden çıkarılıp dar bir hücreye konulduğunu savundu.

İç hukuk mevzuatı gereğince de ancak tecrit cezası alanların dar hücrelerde kaldığını aktaran Demirtaş, "Dolaysıyla orada kalması hukuka aykırıydı. Şimdi süreç, hukuk ve mevzuat gereği aslında kalması gereken yere geçmesi gerekiyor. Henüz geçmiş değil ama bu konuda Hükümetin ve Adalet Bakanlığının pozitif bakacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

-İmralı'ya giden heyet

"İmralı'ya yeni mahkumların geçecek mi?" sorusuna Demirtaş, böyle bir talepleri olmadığını fakat İmralı'nın Adalet Bakanlığına bağlı bir cezaevi olduğunu anlatarak, orada kaç mahkum ve kimlerin kalacağı, sevklerin olup olmayacağının Adalet Bakanlığının yetkisinde olduğunu ifade etti.

"Bu olmayacak birşey değil aslında. Türkiye'nin her bir cezaevine sevkler yapılıyorsa, İmralı cezaevinde de olabilir. Bu yasaya aykırı durum değil" diyen Demirtaş, bu konuda duydukları somut bir gelişmenin olmadığını bildirdi.

"İmralı'ya daha önce 3 kişi, sonra 2 kişi gitti. Veto söz konusu mu?" sorusunu Demirtaş, şöyle yanıtladı:

"Vetodan çok aslında biz isimlerin tartışılması, kamuoyu nezdinde tartışılmasını doğru bulmadığımız için bir tavır koyduk. 2 kişi de 20 kişi de gitse partimizi temsil eder. Mesele isim değil. Her arkadaşımız bu çalışmayı yürütebilir. Bu konulara takılıp kalmamak lazım. Önemli olan sürecin ilerlemesidir. Biz de isimlere takıldığımız için bu tavrı ortaya koymuyoruz. Hükümetin isimleri tartışmasını doğru bulmuyoruz."

-Yeni anayasa

Demirtaş, "İkinci aşamaya yeni anayasa da dahil mi?" sorusuna, yeni anayasanın ikinci aşamada tümüyle gerçekleşemeyebileceğini, ikinci aşamanın demokratik siyaset kanallarının açılacağı, demokratik siyaset için yasal güvencelerin oluşturulacağı aşama olduğunu aktardı.

Sorunların çözüleceği aşamanın ikinci aşama olmadığını, silahlar devre dışı kaldığı, siyaset yöntemiyle mücadelenin olacağını vurgulayan Demirtaş, siyasetin elini güçlendirmek ve önünü açmak gerektiğini, ikinci aşamada bunların yapılacağını belirtti.

İkinci aşamanın yeni başladığını belirten Demirtaş, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Çok karamsar ve umutsuz olmamak, hep birlikte çalışmak lazım. Pratikleşmenin hızlı ve köklü olması için Türkiye'de demokrasi isteyen herkesin talepkar olması gerekiyor. Ortak taleplerde buluşması lazım. Hükümet bu günlerde muhtemelen bir açıklama yapacak. Sayın Başbakan dün grup toplantısında bir iki gün içerisinde yol haritalarını açıklayacağını söylemişti. İnşallah bu yol haritası kalıcı demokrasiye denk düşen bir genişlikte olur."

Kaynak: AA