Engelini Sanatla Aşıyor
HATAY - LALE KÖKLÜ - Küçükken geçirdiği çocuk felci sonrasında yürüme yetisini kaybeden Hataylı Ali Ünal, sanatın her dalıyla ilgilenmesi ve azmiyle herkese örnek oluyor.
Bir kamu kurumunda memur olarak çalışan Ünal,çocukluktan beri müziğe ve kitaplara olan ilgisiyle hayatındaki engellerin üstesinden geliyor.
Sanat aşkı nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümünü 3'üncü sınıfta bırakan Ünal, öykü yazmanın yanı sıra ney üflüyor, ud çalıyor ve fotoğraf çekiyor.
Evinin bir bölümünü müzik odası olarak kullanan Ünal'ın en büyük ilham kaynağı ise hayatının "en büyük ikramiyeleri" olarak tabir ettiği kızı ve kendi gibi doğuştan engelli eşi.
Geçirdiği çocuk felci nedeniyle koltuk değneğiyle hayata tutunmak zorunda kaldığını belirten Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunun ameliyatlarla geçtiğini anlattı.
Hiçbir zaman yılmadığını ve engeliyle mücadele ettiğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Çocukken engelim nedeniyle aileme yük olduğumu düşünüyordum. Bununla mücüdele etmek ve başarılı olmak için sürekli mücadele ettim. Başarılı olmak için çalıştım. Başarılı bir öğrenci oldum ve ailemin isteği üzerine matematik öğretmenliği bölümünü kazandım. Ancak çocukluktan bu yana gelen sanat aşkım nedeniyle okulumu üçüncü sınıfta bıraktım. Küçükken büyük gelen engelli gömleğimi, sanat sayesinde çıkarttım. Şuan evimin bir odası adeta stüdyo. Burada ney üflüyorum, ud çalıyorum ve öykü yazıyorum. Dışarı çıktığım zamanda fotoğraf makinemi yanımdan ayırmıyorum. Bu aşk sayesinde engelimi yendim adeta. Tabiki bir de kainatın en güzel ikramiyeleri olarak değerlendirdiğim engelli olan eşim ve 4 yaşındaki kızım sayesinde engellerimi aşıyorum."
Ünal, hayatındaki en büyük engeli aşmakla beraber tüm hayallerini gerçekleştirdiğini, bunu da eşi ve kızına borçlu olduğunu söyledi.
Aşılamayacak bir engelin olmadığını vurgulayan Ali Ünal, kendisii gibi olanlara mücadele etmeleri ve yaşamaktan vazgeçmemeleri tavsiyesinde bulundu.
Kaynak: AA
Sanat aşkı nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümünü 3'üncü sınıfta bırakan Ünal, öykü yazmanın yanı sıra ney üflüyor, ud çalıyor ve fotoğraf çekiyor.
Evinin bir bölümünü müzik odası olarak kullanan Ünal'ın en büyük ilham kaynağı ise hayatının "en büyük ikramiyeleri" olarak tabir ettiği kızı ve kendi gibi doğuştan engelli eşi.
Geçirdiği çocuk felci nedeniyle koltuk değneğiyle hayata tutunmak zorunda kaldığını belirten Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunun ameliyatlarla geçtiğini anlattı.
Hiçbir zaman yılmadığını ve engeliyle mücadele ettiğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Çocukken engelim nedeniyle aileme yük olduğumu düşünüyordum. Bununla mücüdele etmek ve başarılı olmak için sürekli mücadele ettim. Başarılı olmak için çalıştım. Başarılı bir öğrenci oldum ve ailemin isteği üzerine matematik öğretmenliği bölümünü kazandım. Ancak çocukluktan bu yana gelen sanat aşkım nedeniyle okulumu üçüncü sınıfta bıraktım. Küçükken büyük gelen engelli gömleğimi, sanat sayesinde çıkarttım. Şuan evimin bir odası adeta stüdyo. Burada ney üflüyorum, ud çalıyorum ve öykü yazıyorum. Dışarı çıktığım zamanda fotoğraf makinemi yanımdan ayırmıyorum. Bu aşk sayesinde engelimi yendim adeta. Tabiki bir de kainatın en güzel ikramiyeleri olarak değerlendirdiğim engelli olan eşim ve 4 yaşındaki kızım sayesinde engellerimi aşıyorum."
Ünal, hayatındaki en büyük engeli aşmakla beraber tüm hayallerini gerçekleştirdiğini, bunu da eşi ve kızına borçlu olduğunu söyledi.
Aşılamayacak bir engelin olmadığını vurgulayan Ali Ünal, kendisii gibi olanlara mücadele etmeleri ve yaşamaktan vazgeçmemeleri tavsiyesinde bulundu.