MHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk AK Parti'ye Yüklendi
MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, yarın Erzurum’da düzenleyecekleri miting hazırlıkları ile ilgili açıklamalarda bulunurken, AK Parti'nin bir gün sonra miting yapmasının ise, yaşadıkları korkudan kaynaklandığını öne sürdü.
Beraberinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya ve İl Başkanı Zekai Kaya ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, barış sürecinden gazi protestolarına kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu, AK Partiye yüklendi.
Son günlerde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki atılan adımların unutularak bizi geleceğe taşıyan ana arterlerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını anlatan Öztürk, “Bütün değer yargılarımıza el uzatıldı. Bununla beraber bayrağımıza da el ve dil uzattılar. Bu yumuşak ortamı bu çaresizliğin iktidarlığını fırsat bilenler her türlü mukaddesatımızla oynamaya başladılar. Utanmadan sıkılmadan birlik ve beraberlik önündeki engel Türk bayrağıymış gibi bayrağın adı değişsin diye bazı yerlerde de nereden cesaret aldıklarını hepimiz biliyoruz. Bu bayrağın yanına ikinci bir bayrak olsun diye içlerindeki kini ortaya koymaya başladılar. Türk bayrağının adının devlet bayrağı olması şeklinde teklifte bulunma edepsizliğini dilimiz varmıyor ama başkada izah bulamıyorum ihanetini ortaya koydular. Bütün bu gelişmeler olurken üzerinde yaşadığımız topraklara da göz diktiler. Bunun başka bir anlamı vatan tehlikeye düştü. Gündem değiştirme adına hareket edenlerin çaresizliğinden korkaklığından hiçbir değer yapısı için bir şeyleri kaybetmeye göze alamayacaklarından dolayı birileri bu vatan toprakları üzerinde bir damla bir ter akıtmadıkları halde kendilerini vatan sahibi olmak gibi cüretini ortaya koydular” dedi.
"İKTİDAR İKTİDAR OLDUĞUNU UNUTMUŞ KENDİSİNİ MUHALEFET SANDALYESİNE OTURTMUŞ"
MHP olarak çeşitli engellemelerle karşı karşıya olduklarını ifade eden Öztürk, “Siyaset öylesine bir seviye kaybetti ki artık hiç bir etik endişeleri yok. Hiçbir siyasi terbiyeye müracaat etmek gibi onu kendisine yaklaştırmak gibi adap erkan ortadan kalkmış vaziyette. Günler ve haftalar öncesinde Erzurum’da bir miting yapılacağı kararı alınmıştı. MHP’nin günden güne yükselen çıtası birilerini rahatsız ettik ki arar acele miting kararı aldılar. Bir muhalefet anlayışı bunu yapsa bir dereceye kadar bunu hoş karşılayabiliriz. İktidar iktidar olduğunu unutmuş kendisini muhalefet sandalyesine oturtmuş” şeklinde konuştu.
“Taksim ve gezi parkı olaylarında normalde basit bir tavırla bu olayların sonlandırılmasının mümkün iken aksine bu gerilimin artması içerisine girdiler” diyen Oktay Öztürk, daha sonra şunları kaydetti:
“O zaman biz de soruyoruz yine bugüne kadar uyguladığın politikalar neticesinde halk nezdindeki kredin düşmeye başladı.
Bunu yukarıya çekmek için bu gerilimin herhangi bir yerinde elin, kolun, dilin var mı sayın Başbakan? Bu soruyu sorma mecburiyetinde kalıyoruz. Aklı başındaki bir başbakanın ortaya koyması gereken tavırlarla karşılaşınca o zaman diyoruz ki yine bir gerilim politikası uyguluyoruz. Ama bu gerilim bütün vatana yayılmış durumda insanlar artık kendilerine has mekanlarda bile rahat etmekten endişe duyuyorlar. Güç öylesine başını döndürdü ki artık geldiği noktada herkes benim gibi düşünecek diyor. Demokrasi benim tarifini yaptığım demokrasi dışında anlayış olmayacak diyor. Bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen bir takım çapulcu da meydanı boş buldukları için ortaya çıkıyor. Sayın Başbakan ‘Gezi Parkı’ndaki tavırla bundan yararlanmaya çalışanların tavırları arasındaki farkı görmekten bile aciz kaldı. Bir Başbakana yakışmayacak ölçüde olmayan olayları olmuş gibi yansıtmaya başladı.
Caminin içerisindeki müezzin farklı söylüyor, kürsülere çıkan Başbakan farklı söylüyor. Yapma sayın Başbakan, günah millete Bu gerilim politikasıyla bu milleti lif lif ayırırsın."
Kaynak: İHA
Son günlerde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki atılan adımların unutularak bizi geleceğe taşıyan ana arterlerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını anlatan Öztürk, “Bütün değer yargılarımıza el uzatıldı. Bununla beraber bayrağımıza da el ve dil uzattılar. Bu yumuşak ortamı bu çaresizliğin iktidarlığını fırsat bilenler her türlü mukaddesatımızla oynamaya başladılar. Utanmadan sıkılmadan birlik ve beraberlik önündeki engel Türk bayrağıymış gibi bayrağın adı değişsin diye bazı yerlerde de nereden cesaret aldıklarını hepimiz biliyoruz. Bu bayrağın yanına ikinci bir bayrak olsun diye içlerindeki kini ortaya koymaya başladılar. Türk bayrağının adının devlet bayrağı olması şeklinde teklifte bulunma edepsizliğini dilimiz varmıyor ama başkada izah bulamıyorum ihanetini ortaya koydular. Bütün bu gelişmeler olurken üzerinde yaşadığımız topraklara da göz diktiler. Bunun başka bir anlamı vatan tehlikeye düştü. Gündem değiştirme adına hareket edenlerin çaresizliğinden korkaklığından hiçbir değer yapısı için bir şeyleri kaybetmeye göze alamayacaklarından dolayı birileri bu vatan toprakları üzerinde bir damla bir ter akıtmadıkları halde kendilerini vatan sahibi olmak gibi cüretini ortaya koydular” dedi.
"İKTİDAR İKTİDAR OLDUĞUNU UNUTMUŞ KENDİSİNİ MUHALEFET SANDALYESİNE OTURTMUŞ"
MHP olarak çeşitli engellemelerle karşı karşıya olduklarını ifade eden Öztürk, “Siyaset öylesine bir seviye kaybetti ki artık hiç bir etik endişeleri yok. Hiçbir siyasi terbiyeye müracaat etmek gibi onu kendisine yaklaştırmak gibi adap erkan ortadan kalkmış vaziyette. Günler ve haftalar öncesinde Erzurum’da bir miting yapılacağı kararı alınmıştı. MHP’nin günden güne yükselen çıtası birilerini rahatsız ettik ki arar acele miting kararı aldılar. Bir muhalefet anlayışı bunu yapsa bir dereceye kadar bunu hoş karşılayabiliriz. İktidar iktidar olduğunu unutmuş kendisini muhalefet sandalyesine oturtmuş” şeklinde konuştu.
“Taksim ve gezi parkı olaylarında normalde basit bir tavırla bu olayların sonlandırılmasının mümkün iken aksine bu gerilimin artması içerisine girdiler” diyen Oktay Öztürk, daha sonra şunları kaydetti:
“O zaman biz de soruyoruz yine bugüne kadar uyguladığın politikalar neticesinde halk nezdindeki kredin düşmeye başladı.
Bunu yukarıya çekmek için bu gerilimin herhangi bir yerinde elin, kolun, dilin var mı sayın Başbakan? Bu soruyu sorma mecburiyetinde kalıyoruz. Aklı başındaki bir başbakanın ortaya koyması gereken tavırlarla karşılaşınca o zaman diyoruz ki yine bir gerilim politikası uyguluyoruz. Ama bu gerilim bütün vatana yayılmış durumda insanlar artık kendilerine has mekanlarda bile rahat etmekten endişe duyuyorlar. Güç öylesine başını döndürdü ki artık geldiği noktada herkes benim gibi düşünecek diyor. Demokrasi benim tarifini yaptığım demokrasi dışında anlayış olmayacak diyor. Bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen bir takım çapulcu da meydanı boş buldukları için ortaya çıkıyor. Sayın Başbakan ‘Gezi Parkı’ndaki tavırla bundan yararlanmaya çalışanların tavırları arasındaki farkı görmekten bile aciz kaldı. Bir Başbakana yakışmayacak ölçüde olmayan olayları olmuş gibi yansıtmaya başladı.
Caminin içerisindeki müezzin farklı söylüyor, kürsülere çıkan Başbakan farklı söylüyor. Yapma sayın Başbakan, günah millete Bu gerilim politikasıyla bu milleti lif lif ayırırsın."