Afyonkarahisar’daki Patlamanın Davası’nda 2. Gün
Afyonkarhisar’da mühimmat deposunda 25 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan patlamanın Eskişehir’de gerçekleştirilen duruşmasının 2’nci gününde sanık Binbaşı Ali Duran dinlendi.
Duran tarafından kritik arızalı el bombalarının imhasından söz edilmesi ile Avukat Altan Ulutaş’ın bombaların kim tarafından imha edildiğini sorması üzerine Binbaşı Duran, ‘‘Olay günü depoda yer açmak için 150 sandık içinden 5 bin 500 adet bombanın imha edildiğini bilgisine ulaşılmıştır. Söylediklerim ve anlattıklarım haricinde bir bilgim yoktur’’ diye konuştu.
Birliğe atanmasının ardından bölgede sıkı çalışmalar yaptırdığı öne sürülen sanık Duran için söz alan Şehit Astsubay Bedri Nayim’in eşi Birgül Nayim, ‘‘4 Ekim 2012 günü eşim eve 23:15’de geldi. Çok yorgundu. Erleri çalıştırdıkları için üzgün olduğunu söyledi hatta o gece tartıştık’’ şeklinde konuştu.
Astsubay olan oğlu Yiğit Nayim ise o dönemde Şırnak’ta görev yaptığını, babası Bedri Nayim ile telefonda konuştuklarını ve Bedri Nayim’in yeni gelen bölük komutanı Duran için ‘bize kan kusturacağa benziyor’ ifadelerini kullandığını söyledi.
Yaklaşık 15 saat süren duruşma sırasında şehit aileleri tarafından sanık Ali Duran’ın açıklamaları sırasında tepki gösterildi. Açıklamada çelişkili ifade kullanıldığını söyleyen aileler, sanıkların tutuklu yargılanması için mahkeme heyetine talepte bulundu.
Askeri Savcı ise açıklamasında, ‘‘5 Eylül günü gecesi 2 askeri savcı olay yerine intikal etti. Soruşturmaya başlandı ve eksiksiz olarak devam edildi. Hiçbir delil karartılmadı’’ ifadelerini kullanmasının ardından söz alan sanık Üsteğmen Tuncay Aydın, savunmaların gerçek dışı olduğunu ve konuyla alakalı savunmalarını vereceklerini belirtti.
Tuncay Aydın ve avukatının savunma hazırlığı için süre talebinde bulunmaları üzerine mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 31 Temmuz 2013 tarihine erteledi.
Duruşma bitiminde basın açıklamasında bulunan şehit babası Ali Taştan davada sanıkların tutuklanmamasına tepki gösterdi. Taştan, ‘‘25 aile olarak ifadelerimizde de hukuksal olarak hiç bir yere varamadığımızı gördük. Ben buranın hukuku devleti olduğuna inanmıyorum. Evlatlarımız yok oldu. Şehit diyorlar ama halen doğal afet durumundayız. Sonuç olarak sanıkların suçsuz olduğunu görüyoruz. Silahlı kuvvetlere çocuklarımızı gönderiyoruz. Neden şehit olduklarını bize açıklamadılar. Hiç bir yetkili bu mahkemeye gelmedi. Bize sadece ‘başınız sağ olsun’ diyorlar bizde ‘vatan sağ olsun’ diyoruz. Bayrağı kapatıp gidiyoruz. 25 şehidin ne akıbet ile öldüklerini ve şehit olduklarını bilemiyoruz. Bugüne kadar bu adamlar 3 ay tutuklandı. Simit çalan adamlar var. 7-10 yıl ceza yiyen insanlar var. Bu ülkede 25 çocuğumuzun canını alan 3 komutan yargılanmamaktadır. Suçlu burada 25 şehidin anne ve babasıdır. Biz çocuklarımızı askere gönderdik diye suçluyuz bu durumda. Biz haklarımızı arayacağız’’ diye belirtti.
Avukat Altan Ulutaş ise tutuklanma taleplerinin reddi kararı nedeniyle Gölcük Donanma Askeri Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini belirtti.
Ulutaş,''İki gün yoğun olarak süren duruşmada iki sanığın sorgusu yapıldı. Ağır çelişkiler ve tüm şehit ailelerinin tutuklama talep etmesine rağmen mahkeme tarafından tutuklama talebi reddedilmiştir. Bir sanığın sorgusunun yapılmadığı halde yeni delillerin ortaya çıktığı, yeni savunma şartlarının çıktığını gerekçe gösterilerek duruşmanın ertelenmesi istenmiş ve duruşma ertelenmiştir. Bu durum içi hala yanan şehit ailelerini hala bir kez daha yıkmıştır. Biz kamuoyunun bu davaya ilgi göstermesini bekliyoruz. 25 şehit neden şehit oldu ortaya çıkarılmamış olduğu gibi sanıkların birbirlerini suçladıkları ve en sonunda da şehitleri suçlamaya yeltendikleri yargılama aşamalarında da ortaya çıkmıştır. Afyonkarahisar halkının ve görgü tanıklarının desteklerini bekliyoruz. BU cephaneliğin neden hava uçtuğunu bilmek istiyoruz'' diye konuştu.