"kod Adı İstanbul İsyanı" Planı

ANKARA - Taksim Gezi Parkı olaylarının, şubat ayında ABD'deki Amerikan Girişimcilik Enstitüsü'nde "olası İstanbul isyanı" adıyla tartışıldığına ilişkin haber, siyasilerin de gündeminde yer aldı.

Yeni Şafak gazetesinde bugün "Kod Adı İstanbul İsyanı" şeklinde manşete taşınan senaryonun, şubat ayında ABD'de tartışıldığı ortaya çıktı. Washington merkezli İsrail kuruluşu Amerikan Girişimcilik Enstitüsü adlı kuruluşta, "Büyük gösteri olursa Taksim, Tahrir gibi kimlik kazanır. Türk gençliği apolitik, meydanlara inerse zaman içinde politikleşir. Sokaklar canlı tutulmalı. Ulusal sol hareketler, ilerici hedefler ortaya koyamadığı için meydanı bir halk hareketine dönüştürmek zor olabilir" yorumları yapıldığı kaydediliyor.

Toplantıya, ABD'nin eski Başkanı George W. Bush'un ekibinde yer alan ve Türkiye karşıtlığıyla bilinen Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz, Richard Perle, Bernard Lewis, Elliot Abrams, John Bolton, William Kristol ve Douglas Feith gibi isimlerin katıldığı belirtiliyor. Türkiye karşıtı söylem ve politikalarıyla bilinen "NeoCon" isimler, 2007 yılında da Türkiye'yi karıştırmaya yönelik "Hudson Planı" ile gündeme gelmişti.

-Bekir Bozdağ-

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Taksim Gezi Parkı odaklı olaylar ve söz konusu haberle ilgili, "Bu işin aynı anda bu kadar yaygınlaşmasını spontane bir hadiseye bağlamak insan aklıyla alay etmek olur" değerlendirmesinde bulundu.

Olayların başlamasının ardından uluslararası yayın kuruluşlarının tavrının dikkati çekici olduğunu, Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız çevreler bulunduğunu belirten Bozdağ, sosyal medya ve benzer ortamlarda olaylarla ilgili dezenformasyon yaşandığını kaydetti.

Pek çok demokratik ülkede zaman zaman benzer olayların yaşandığını ve basının bu olaylara yaklaşımıyla Türkiye'de yaşananları yaklaşımının farklı olduğunu vurgulayan Bozdağ, "CNN olsun BBC olsun, herkesin takip ettiği gazeteler, televizyonlar olsun Türkiye'de olup bitenlerin tamamını çok farklı bir gözle veriyor" dedi.

Bu yaklaşımı içerden de besleyen medya organları, kişiler, gruplar ve siyasiler olduğunu ifade eden Bozdağ, bilgi kirliliği ve iftiralarla vatandaşların aldatılmaya çalışıldığını söyledi.

Bozdağ, "Bütün bunların, Türkiye'deki demokratik iklimi bozmaya, insanlarımızı iktidara karşı Gezi Parkı'na bahane ederek bir farklı duruş noktasına çekmeye planlı bir hadise olduğu çok açık" değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, geçmişte bazı köşe yazarlarının da bu konulara değindiğinin görüldüğünü ifade ederek, "Bu işin aynı anda bu kadar yaygınlaşmasını spontane bir hadiseye bağlamak insan aklıyla alay etmek olur" dedi.

-Hüseyin Çelik-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik de habere ilişkin, "Tablo yerli yerine oturuyor. Seçilen yer İstanbul, seçilen mekan Taksim. Apolitik olan gençliğin politize edilerek sokaklara sürülmesi... Bunların hepsi bir senaryonun yazıldığını ve bu senaryonun birileri eliyle tatbik edildiğini gösteriyor" diye konuştu.

Habere konu senaryoda ele alınanların son günlerde Türkiye'de yaşananlarla paralellik arzettiğini kaydeden Çelik, "Son günlerde yaşadıklarımız, bir oyun" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş başbakanlardan farklı bir yapısının bulunduğunu, bu durmun birilerini rahatsız ettiğini belirten Çelik, "Onun için maalesef bu son senaryoda da bunu görüyoruz. ABD'deki NeoCon'ların bizimle ilgili tavrını, düşüncelerini biliyoruz. Oradaki çeşitli lobilerin tavrını biliyoruz. 1915 olaylarına yönelik yapılan hazırlığı biliyoruz" ifadesini kullandı.

"Bizim etkin bir dış politika ortaya koymamız, onurlu haysiyetli durmamız, başımızı dik tutmamız birilerini rahatsız ediyor" diyen Çelik, şunları söyledi:

"Tablo yerli yerine oturuyor. Seçilen yer İstanbul, seçilen mekan Taksim. Apolitik olan gençliğin politize edilerek sokaklara sürülmesi... Bunların hepsi bir senaryonun yazıldığını ve bu senaryonun birileri eliyle tatbik edildiğini gösteriyor. Bir işin startıyla o işin aldığı şekil çok farklı olabilir. Bir noktadan hareket edilir, sonra o nokta büyütülür. Gezi Parkı, yeşil ve çevre duyarlılığı gibi masum bir hadise olarak başlatılır ama farklı farklı yönlere çekilir. İşte tam da burada bu planın içinde 'Kod Adı İstanbul İsyanı' denilen tezgah tam da istenilen noktaya getirilmiştir."

-Egemen Bağış-

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise haberle ilgili, "Dış güçler Türkiye'de kargaşa çıkarmak için daha önce de bir takım toplantılar yaptı. Bu ilk mi, ilk defa mı böyle bir senaryo ortaya atılıyor? Bunların hepsi arşivlerde olan şeyler" dedi.

Bakan Bağış, şunları kaydetti:

"Şubat ayında, olayların başlamasından aylar evvel, yine Neoconların bir kuruluşu olan American Enterprise Institute'de, bir toplantı. Türkiye'den katılanlar da olmuş. 'Bugün yaşadıklarımıza benzer bir olay olursa ne olur?' Şimdi bunları yanyana getirdiğiniz zaman, Türkiye'nin yükselmeye başladığı dönemde bunların yapıldığını gördüğünüz zaman, bu faiz lobisinin... Bunun içerisinde ABD hükümeti yok, Obama yok. Bunun içerisinde Amerika'nın içerisindeki çıkar grubu var. Kimin çıkarlarını koruyan bir grup bu? Uluslarası bir takım güç odakları. Bunların ekonomik güçleri var. Bunlar bir takım tezgahları kurabiliyorlar, reklam ajansı kurabiliyorlar. Sahte hesaplar açabiliyorlar. Bir takım gazetecileri bile finanse edebiliyorlar. Provokatörlüğe bile yönlendirebiliyorlar."

Bu tür tezgahların daha önce de kurulduğuna dikkati çeken Bağış, ABD Başkanı Obama'nın dünyada güvendiği iki lider olduğunu, bunların da İngiltere Başbakanı David Cameron ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti.

Bağış, "Bugün ABD, Türkiye ve İngiltere'de yaşananlar eş zamanlı, tesadüf değildir" ifadesini kullandı.

-Süleyman Soylu-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise haber konusunda, "Türkiye aynen geçmişte yaşanan senaryolarda olduğu gibi yalanla, iftirayla ve entrikayla karşı karşıyadır" dedi.

Buna benzer organizasyonlarla Türkiye'nin dönem dönem karşı karşıya kaldığını belirten Soylu, şunları söyledi:

"Bizim sözümüz, iddiamız, idealimiz ve irademiz daha fazla demokrasidir. Türkiye aynen geçmişte yaşanan senaryolarda olduğu gibi yalanla, iftirayla ve entrikayla karşı karşıyadır. Dün akşam Türkiye'de yine sosyal medya üzerinden, milletimize Gazze'de, Filistin'de ve İspanya'da çekilen fotoğraflar... Kendisini TOMA'nın altına atıp 'Aman bana bir şey oldu' diye, isyan eden ve etrafındaki insanları tahrik etmeye çalışan bir anlayış, çok net bir şekilde dün gece önemli ölçüde yaşanmıştır. İftiralar neredeyse Türkiye'nin her tarafını sarmaya çalışmaktadır. Hiç kimse sessiz çoğunluğun sessizliğine aldanmasın, millet büyük bir gök gürültüsü gibi bütün o yalanlarını ortaya çıkarabilecek ferasete, akla sağduyuya ve sabra sahiptir. Milletimizin sabrını kimse yanlış anlamasın."

Kaynak: AA