Veliler Neleri Yapmalı, Neleri Yapmamalı
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, “Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın.
Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın. Ona kesinlikle tembel tavuk, geri zekalı gibi isim, lakap takmayın” dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, 2012-2013 eğitim-öğretim sezonunun yarın sona erecek olması dolayısıyla yaptığı açıklamada, velilere ve öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Her öğrenci için aynı tatil önerilerini sunmanın çok doğru olmayacağını vurgulayan Cora, her öğrencinin kendi kişiliğine, ihtiyacına ve aile yapısına uygun bir tatil planı hazırlaması gerektiğini belirtti.
Mustafa Cora, tatilde neler yapılabileceği konusunda öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Yaz tatilini mutlu, verimli ve güzel bir şekilde geçirmek kendinize yaz tatili programı çıkarın. Programı hazırlarken dinlenmeye, gezmeye, arkadaşlıklara ve eğlenmeye vakit ayırın. Aynı zamanda bu plana düşük yoğunlukta ders çalışma zamanları da ekleyin. Tatili gece geç saatlere kadar oturulan, öğlen saatlerinde kahvaltı yapılan zamanlar olarak düşünmeyin. Günlük uyku ve yemek saatlerinize ani değişliklerinden kaçının. Bu vücudunuzun saatini bozarken tembelliğin oluşmasına neden olacaktır. Tatiller başarısız olduğunuz ve eksik olduğunuz dersleri telafi ederek sınıftaki öğrencileri yakalamak için önemli fırsatlardır. Bu fırsatları değerlendirmek için şu hususlara dikkat etmelisiniz: Eğer dersi öğrendiğinizi düşünmenize rağmen soru çözerken çok sık yanlış yapıyorsanız konuları tekrar etmeli ve bol soru çözmelisiniz. Eğer öğrenemediğiniz eksik konular varsa bu konulardaki eksikliğinizi gidermeye çalışın. Çünkü bir üst sınıfta göreceğiniz dersleri öğrenirken bu eksik konular öğrenmenizi güçleştirecektir. Eğer bir derste çok eksik olduğunuzu düşünüyorsanız bu dersin tüm konularını çalınmalısınız. Eksik konunuz olmadığını düşünüyorsanız ve ders başarınız yüksek ise çok zor ve detaylı olmamak koşuluyla bir üst sınıfın konularına çalışılabilir. Tatili ailenin bir arada olması için bir fırsat olarak görün. Bu amaçla büyükanne, büyükbaba, hala, teyze, amca, dayı, yeğen, kuzen v.b. yakınlara ziyaret gidip onlarla zaman geçirin. Tatilleri kişisel gelişiminiz için değerlendirin. Bu amaçla sportif ve sanatsal etkinlik içeren kurslara kayıt olun. Yaşıtlarınız ile aynı ortamlarda buluna bileceğiniz gençlik kampları ve kurslara katılarak sosyalleşmeye çalışın. İnternet, bilgisayar oyunları ve televizyonun karşısında tatilinizi geçirmek zamanınızı boşa geçirmenize neden olacaktır. Tatilinizi televizyon karşısında geçirmek istemiyorsanız kendinize sevilen ve zararsız izlenecek programlar listesi hazırlayın. Bu listenin dışına çıkmamaya özen gösterin. Tatilde kendinize okuyacağınız kitaplar listesi yapın. Kitap okudukça anlama kabiliyetiniz gelişecektir. Bu hem tatili verimli geçirmenize hem de okul hayatında başarılı olmanıza katkı sağlayacaktır. Sağlığınıza dikkat edin. Tatil boyunca yediğiniz besinlere özen gösterin. Sağlığınızın bozulması tatilinizi zehir edebilir. Tatillerin son günleri yaklaştığında okula uyum konusunda zorluk yaşayabilirsiniz. Bu nedenle tatilin sonları yaklaştıkça okula hazırlık için bir önceki senenin konularını tekrar etmeye başlayın. Tatilin son günleri yaklaştıkça uyku düzeninizi (biyolojik saatinizi) okul saatlerine uygun hale getirmek için okul saatlerine göre uyumaya ve uyanmaya özen gösterin.”
KARNESİ ZAYIF OLAN ÖĞRENCİ VE VELİLERE TAVSİYELER
“Okular kapanıyor. Öğrenciler bir senenin meyvesi olarak gördükleri karnelerini alacaklar. Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için korku kaynağı olabilmektedir” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora şöyle devam etti: “Karne korkusu; öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. Karne çocuğun başarısından ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir. Bu amaçla eksik konularınızı gidermeye ve seneye daha başarılı bir öğrenci olarak başlamaya önem verin. Karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir. Karne, ailenin bir senelik ana-babalığının nasıl olduğunu da göstermektedir. Ailelerin en büyük sorumluluğu hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven, başarının peşinde koşan kendini gerçekleştirme basamaklarını hızla çıkan bir çocuk yetiştirmektir. Bu da onu o olduğu için sevmekle, onun o olduğunu kabul etmekle olur. O sizlerin zihninizde oluşturduğunuz kişi değildir. O bir bireydir o kendisidir. Aileler şunu asla unutmamalı zayıf karne zayıf ana babalığın da göstergesidir. Aileler çocuklarının karne korkusunu yenmelerini sağlamak için, istenmeyen bazı davranışların oluşmaması için, şimdiki görünen başarısızlığın ileriki yıllarda başarıya dönüşebilmesi için en önemlisi de ana-baba karnesindeki zayıf notlarını kurtarabilmeleri için çocuklarına karne zamanı şu şekilde yaklaşmalıdırlar: Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın. Ona kesinlikle tembel, tavuk, geri zekalı gibi isim, lakap takmayın. Seni kaportacıya işçi olarak göndereceğim, okuldan alacağım gibi tehditler savurmayın. Onu eleştirip, emirler vermeyin. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla kıyaslamayın. O herkesten farklı kendine benzeyen bir bireydir unutmayın. Çocuğunuzu kesinlikle aşağılamayın hele arkadaşlarının yanında buna hiç kakışmayın. Onun kendine olan güven duygusunu zedelemiş olursunuz. Çocuğunuza devamlı cezalandırma, bağırma gibi davranışlarla yaklaşmayın. Çocuğun kendi karnesiyle ilgili anlattıklarını dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin. Her ana-babanın çocuklarıyla ilgili bazı beklentileri vardır. Bunları onunla konuşun. Çocuğunuzun karnesi zayıf olabilir. Ona açık bir kapı bırakın, kendini affettirebilmesi için bir yol gösterin. Çocuğunuzun ders başarısızlığının giderilebilmesi için beraber çözüm yolları arayın. Çocuğunuzun zayıfı var diye ona yaz tatilini zehir etmeyin, dinlenmesine fırsat verin. Ancak eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir plan yapın ve bunu uygulayın. Çocuğunuza karnesinin iyide olsa kötüde olsa sizin onu seveceğinizi ve onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Çocuğunuzun kitaplığını zenginleştirin ve okuması konusunda onu motive edin.”
İLKOKULDAN ORTAYA, ORTADAN LİSEYE GEÇEN ÖĞRENCİ VE AİLELERİNE TAVSİYELER
İlkokuldan ortaya, ortadan liseye geçen öğrenci ve ailelerine de tavsiyelerde bulunan Müdür Cora, şunların kaydetti: “Okulunuz, sınıfınız, öğretmenleriniz ve arkadaşlarınız değişiyor. Bu değişim sizde korku ve heyecan meydana getirebilir. Sizin gibi okula yeni gelen öğrencilerin hepsi bu duyguyu yaşıyor. Bu yaşadığınız duygunun normal olduğunu unutmayın. Anne babalar çocuklarının öğrenim göreceği okulu, sınıfı mutlaka görmelisin. Çocuğunun aynı sınıfı okuyacağı arkadaşlarını tanımalısın. Çocuğunun sınıfına derse giren öğretmenler ile tanışmalı ve onun eğitimi için sürekli işbirliği ve iletişim halinde olmaya özen gösterin.
Yeni bir okul yeni dersler demektir. Eğer seçmeli dersler varsa ilgi ve yeteneklerine göre dersleri seçmeye özen göster. Okul rehberlik servisinden okulu tanıtıcı bilgiler alınız. Bu bilgiler okula alışmanızı kolaylaştıracaktır. İlkokul ile ortaokulun, ortaokul ile lisenin kuralları, ders geçme sistemi, devamsızlık işlemleri birbirinden farklı olabilir. Bunun için okul kuralları konusunda okulun yetkililerinden bilgi almanız okulda alacağınız eğitimin kalitesini artıracaktır. Sınıf ders programı alınarak rehberlik servisi ile işbirliği içinde ders çalışma programı hazırlanmalı. Anne babalar çocuklarının ders programını alarak çocuklarının okula gideceği saatleri ve okuldan döneceği saatleri öğrenmeli. Bu saatlere göre çocuğun beslenmesine ve okula zamanında gidip eve zamanında dönmesini kontrol etmeli. Arkadaş seçimi çok önemlidir. Bu nedenle arkadaş seçiminde acele etmeden sizi motive edecek, davranışları daha olumlu olan arkadaşlar edinmeye dikkat edin. Unutmayın edineceğiniz bu arkadaşınız ile dört yılınız beraber geçecek. Anne babalar çocuklarının yeni okulundaki yeni arkadaşları ile ve aileleriyle tanışmalı. Çocuğunun arkadaşını ve ailesini evine davet etmeli, kendileri de o ailenin evine gitmelidir. Böylece anne babalar çocuklarının kiminle arkadaşlık ettiğini daha yakından tanıma fırsatı yakalayacaktır. Çocuğunuzun okul içindeki gelişimini ve takibini yapacak olan sınıf rehber öğretmeni ile tanışın onunla sürekli iletişim içinde olun. Çocuğunuzun öğretmenleri ile 15 günde 1 kere ziyaret saatlerinde görüşerek onun eğitim durumu konusunda konusun da görüş alışverişinde bulunun. Büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz. Sadece yaşınız değil davranışlarınızda da değişimler oluyor. Bunu bilin ve ergenliği olumlu kişilik gelişimi ile tanımlamaya özen gösterin. Anne babalarda çocuklarındaki bu değişimi bilmeli ve onlarla doğru iletişim kurmanın yollarını öğrenmeli. Bu amaçla okulun düzenlediği aile eğitimlerine mutlaka kayıt yaptırın. Yeni okul ve yeni ortam daha önceden sizde var olduğunu düşündüğünüz olumsuz davranışları ve yanlış çalışma alışkanlıklarının yerine olumlularıyla değiştirmeniz için çok önemli bir fırsat yakaladınız. Bu fırsatı kullanabilirsiniz.”
54 BİN 802 ÖĞRENCİ MEZUN OLACAK
Samsun’da 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı rakamları şöyle:
Samsun’da okul öncesi anaokulu 47, ilkokul 670, ortaokul 288 ve lise 143 olmak üzeri toplam bin 148 okul var. İlkokulda 81 bin 172, bunlardan 19 bin 59 öğrenci mezun olacak. Ortaokulda 84 bin 472 öğrenci var, bunlardan 21 bin 578 öğrenci mezun olacak. Lisede 70 bin 423 öğrenci var, bunlardan 14 bin 165 öğrenci mezun olacak. Anaokulunda da 19 bin 200 öğrenci var. Toplamda 255 bin 252 öğrenci var, bunlardan 54 bin 802’si mezun olacak.
Kaynak: İHA
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, 2012-2013 eğitim-öğretim sezonunun yarın sona erecek olması dolayısıyla yaptığı açıklamada, velilere ve öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Her öğrenci için aynı tatil önerilerini sunmanın çok doğru olmayacağını vurgulayan Cora, her öğrencinin kendi kişiliğine, ihtiyacına ve aile yapısına uygun bir tatil planı hazırlaması gerektiğini belirtti.
Mustafa Cora, tatilde neler yapılabileceği konusunda öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Yaz tatilini mutlu, verimli ve güzel bir şekilde geçirmek kendinize yaz tatili programı çıkarın. Programı hazırlarken dinlenmeye, gezmeye, arkadaşlıklara ve eğlenmeye vakit ayırın. Aynı zamanda bu plana düşük yoğunlukta ders çalışma zamanları da ekleyin. Tatili gece geç saatlere kadar oturulan, öğlen saatlerinde kahvaltı yapılan zamanlar olarak düşünmeyin. Günlük uyku ve yemek saatlerinize ani değişliklerinden kaçının. Bu vücudunuzun saatini bozarken tembelliğin oluşmasına neden olacaktır. Tatiller başarısız olduğunuz ve eksik olduğunuz dersleri telafi ederek sınıftaki öğrencileri yakalamak için önemli fırsatlardır. Bu fırsatları değerlendirmek için şu hususlara dikkat etmelisiniz: Eğer dersi öğrendiğinizi düşünmenize rağmen soru çözerken çok sık yanlış yapıyorsanız konuları tekrar etmeli ve bol soru çözmelisiniz. Eğer öğrenemediğiniz eksik konular varsa bu konulardaki eksikliğinizi gidermeye çalışın. Çünkü bir üst sınıfta göreceğiniz dersleri öğrenirken bu eksik konular öğrenmenizi güçleştirecektir. Eğer bir derste çok eksik olduğunuzu düşünüyorsanız bu dersin tüm konularını çalınmalısınız. Eksik konunuz olmadığını düşünüyorsanız ve ders başarınız yüksek ise çok zor ve detaylı olmamak koşuluyla bir üst sınıfın konularına çalışılabilir. Tatili ailenin bir arada olması için bir fırsat olarak görün. Bu amaçla büyükanne, büyükbaba, hala, teyze, amca, dayı, yeğen, kuzen v.b. yakınlara ziyaret gidip onlarla zaman geçirin. Tatilleri kişisel gelişiminiz için değerlendirin. Bu amaçla sportif ve sanatsal etkinlik içeren kurslara kayıt olun. Yaşıtlarınız ile aynı ortamlarda buluna bileceğiniz gençlik kampları ve kurslara katılarak sosyalleşmeye çalışın. İnternet, bilgisayar oyunları ve televizyonun karşısında tatilinizi geçirmek zamanınızı boşa geçirmenize neden olacaktır. Tatilinizi televizyon karşısında geçirmek istemiyorsanız kendinize sevilen ve zararsız izlenecek programlar listesi hazırlayın. Bu listenin dışına çıkmamaya özen gösterin. Tatilde kendinize okuyacağınız kitaplar listesi yapın. Kitap okudukça anlama kabiliyetiniz gelişecektir. Bu hem tatili verimli geçirmenize hem de okul hayatında başarılı olmanıza katkı sağlayacaktır. Sağlığınıza dikkat edin. Tatil boyunca yediğiniz besinlere özen gösterin. Sağlığınızın bozulması tatilinizi zehir edebilir. Tatillerin son günleri yaklaştığında okula uyum konusunda zorluk yaşayabilirsiniz. Bu nedenle tatilin sonları yaklaştıkça okula hazırlık için bir önceki senenin konularını tekrar etmeye başlayın. Tatilin son günleri yaklaştıkça uyku düzeninizi (biyolojik saatinizi) okul saatlerine uygun hale getirmek için okul saatlerine göre uyumaya ve uyanmaya özen gösterin.”
KARNESİ ZAYIF OLAN ÖĞRENCİ VE VELİLERE TAVSİYELER
“Okular kapanıyor. Öğrenciler bir senenin meyvesi olarak gördükleri karnelerini alacaklar. Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için korku kaynağı olabilmektedir” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora şöyle devam etti: “Karne korkusu; öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. Karne çocuğun başarısından ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir. Bu amaçla eksik konularınızı gidermeye ve seneye daha başarılı bir öğrenci olarak başlamaya önem verin. Karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir. Karne, ailenin bir senelik ana-babalığının nasıl olduğunu da göstermektedir. Ailelerin en büyük sorumluluğu hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven, başarının peşinde koşan kendini gerçekleştirme basamaklarını hızla çıkan bir çocuk yetiştirmektir. Bu da onu o olduğu için sevmekle, onun o olduğunu kabul etmekle olur. O sizlerin zihninizde oluşturduğunuz kişi değildir. O bir bireydir o kendisidir. Aileler şunu asla unutmamalı zayıf karne zayıf ana babalığın da göstergesidir. Aileler çocuklarının karne korkusunu yenmelerini sağlamak için, istenmeyen bazı davranışların oluşmaması için, şimdiki görünen başarısızlığın ileriki yıllarda başarıya dönüşebilmesi için en önemlisi de ana-baba karnesindeki zayıf notlarını kurtarabilmeleri için çocuklarına karne zamanı şu şekilde yaklaşmalıdırlar: Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın. Ona kesinlikle tembel, tavuk, geri zekalı gibi isim, lakap takmayın. Seni kaportacıya işçi olarak göndereceğim, okuldan alacağım gibi tehditler savurmayın. Onu eleştirip, emirler vermeyin. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla kıyaslamayın. O herkesten farklı kendine benzeyen bir bireydir unutmayın. Çocuğunuzu kesinlikle aşağılamayın hele arkadaşlarının yanında buna hiç kakışmayın. Onun kendine olan güven duygusunu zedelemiş olursunuz. Çocuğunuza devamlı cezalandırma, bağırma gibi davranışlarla yaklaşmayın. Çocuğun kendi karnesiyle ilgili anlattıklarını dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin. Her ana-babanın çocuklarıyla ilgili bazı beklentileri vardır. Bunları onunla konuşun. Çocuğunuzun karnesi zayıf olabilir. Ona açık bir kapı bırakın, kendini affettirebilmesi için bir yol gösterin. Çocuğunuzun ders başarısızlığının giderilebilmesi için beraber çözüm yolları arayın. Çocuğunuzun zayıfı var diye ona yaz tatilini zehir etmeyin, dinlenmesine fırsat verin. Ancak eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir plan yapın ve bunu uygulayın. Çocuğunuza karnesinin iyide olsa kötüde olsa sizin onu seveceğinizi ve onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Çocuğunuzun kitaplığını zenginleştirin ve okuması konusunda onu motive edin.”
İLKOKULDAN ORTAYA, ORTADAN LİSEYE GEÇEN ÖĞRENCİ VE AİLELERİNE TAVSİYELER
İlkokuldan ortaya, ortadan liseye geçen öğrenci ve ailelerine de tavsiyelerde bulunan Müdür Cora, şunların kaydetti: “Okulunuz, sınıfınız, öğretmenleriniz ve arkadaşlarınız değişiyor. Bu değişim sizde korku ve heyecan meydana getirebilir. Sizin gibi okula yeni gelen öğrencilerin hepsi bu duyguyu yaşıyor. Bu yaşadığınız duygunun normal olduğunu unutmayın. Anne babalar çocuklarının öğrenim göreceği okulu, sınıfı mutlaka görmelisin. Çocuğunun aynı sınıfı okuyacağı arkadaşlarını tanımalısın. Çocuğunun sınıfına derse giren öğretmenler ile tanışmalı ve onun eğitimi için sürekli işbirliği ve iletişim halinde olmaya özen gösterin.
Yeni bir okul yeni dersler demektir. Eğer seçmeli dersler varsa ilgi ve yeteneklerine göre dersleri seçmeye özen göster. Okul rehberlik servisinden okulu tanıtıcı bilgiler alınız. Bu bilgiler okula alışmanızı kolaylaştıracaktır. İlkokul ile ortaokulun, ortaokul ile lisenin kuralları, ders geçme sistemi, devamsızlık işlemleri birbirinden farklı olabilir. Bunun için okul kuralları konusunda okulun yetkililerinden bilgi almanız okulda alacağınız eğitimin kalitesini artıracaktır. Sınıf ders programı alınarak rehberlik servisi ile işbirliği içinde ders çalışma programı hazırlanmalı. Anne babalar çocuklarının ders programını alarak çocuklarının okula gideceği saatleri ve okuldan döneceği saatleri öğrenmeli. Bu saatlere göre çocuğun beslenmesine ve okula zamanında gidip eve zamanında dönmesini kontrol etmeli. Arkadaş seçimi çok önemlidir. Bu nedenle arkadaş seçiminde acele etmeden sizi motive edecek, davranışları daha olumlu olan arkadaşlar edinmeye dikkat edin. Unutmayın edineceğiniz bu arkadaşınız ile dört yılınız beraber geçecek. Anne babalar çocuklarının yeni okulundaki yeni arkadaşları ile ve aileleriyle tanışmalı. Çocuğunun arkadaşını ve ailesini evine davet etmeli, kendileri de o ailenin evine gitmelidir. Böylece anne babalar çocuklarının kiminle arkadaşlık ettiğini daha yakından tanıma fırsatı yakalayacaktır. Çocuğunuzun okul içindeki gelişimini ve takibini yapacak olan sınıf rehber öğretmeni ile tanışın onunla sürekli iletişim içinde olun. Çocuğunuzun öğretmenleri ile 15 günde 1 kere ziyaret saatlerinde görüşerek onun eğitim durumu konusunda konusun da görüş alışverişinde bulunun. Büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz. Sadece yaşınız değil davranışlarınızda da değişimler oluyor. Bunu bilin ve ergenliği olumlu kişilik gelişimi ile tanımlamaya özen gösterin. Anne babalarda çocuklarındaki bu değişimi bilmeli ve onlarla doğru iletişim kurmanın yollarını öğrenmeli. Bu amaçla okulun düzenlediği aile eğitimlerine mutlaka kayıt yaptırın. Yeni okul ve yeni ortam daha önceden sizde var olduğunu düşündüğünüz olumsuz davranışları ve yanlış çalışma alışkanlıklarının yerine olumlularıyla değiştirmeniz için çok önemli bir fırsat yakaladınız. Bu fırsatı kullanabilirsiniz.”
54 BİN 802 ÖĞRENCİ MEZUN OLACAK
Samsun’da 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı rakamları şöyle:
Samsun’da okul öncesi anaokulu 47, ilkokul 670, ortaokul 288 ve lise 143 olmak üzeri toplam bin 148 okul var. İlkokulda 81 bin 172, bunlardan 19 bin 59 öğrenci mezun olacak. Ortaokulda 84 bin 472 öğrenci var, bunlardan 21 bin 578 öğrenci mezun olacak. Lisede 70 bin 423 öğrenci var, bunlardan 14 bin 165 öğrenci mezun olacak. Anaokulunda da 19 bin 200 öğrenci var. Toplamda 255 bin 252 öğrenci var, bunlardan 54 bin 802’si mezun olacak.