Doğa Koleji'nden “Hayat Karne Değildir” Paneli
Konya’da Doğa Koleji tarafından, bugünün ve geleceğin ebeveynleri için başlatılan “Hayat Karne Değildir” projesi kapsamında panel düzenlendi.
Verilen kokteyl sonrası başlayan panele; Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koca, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan’ın eşi Hatice Doğan, Kayseri Valisi Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, Doğa Koleji İller Koordinatörü Arzu Aydın, davetliler, öğrenciler ve velileri katıldı.
Eğitim ve çocuk psikolojisinin ele alındığı panelde konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi eğitimde çocuğu karneyle değerlendirmenin pedagojik olarak uygun olmadığını ifade ederek, “Önemli olan çocuğun okul öncesi eğitime katılıp katılmaması ve eğitimden ne oranda faydalandığıdır. Karneyi sınıfta kalma ve notlandırma belgesi gibi değerlendirmek doğru değildir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak karneye çocuğun etiket mahreci olarak bakmıyoruz. Velilerin de o şekilde bakmasını istiyoruz. Hayat karneden ibaret değildir. Karneyi çocukları ölçerken onların farklı, güçlü ve zayıf yönleri olarak değerlendirmek gerekiyor. Her çocuk matematikte başarılı olmak zorunda değil. Ya da her çocuk sanatta başarılı olmak zorunda değil. Veliler ve eğitimciler olarak algılamamız gereken şey, her çocuğun kişisel gelişim hikayesinin birbirinden farklı olduğudur. Kimi sanatta daha başarılı, kiminin matematiksel alanda daha fazla yeteneği var. Kiminin ise bilgisayar gelişimi daha fazla. Önemli olan çocuklarımızdaki o güçlü ve kuvvetli yönlerini bulmaktır” dedi.
“KARNE SADECE BİR ARAÇTIR”
Türkiye’nin sınavlar ülkesi haline dönüştüğünü kaydeden Kocabıyık, “Türkiye’nin sınavlar ülkesi olması nedeniyle de hepimiz, çocuklarımızı yarış atı gibi görüyoruz. Onlar öyle değil. Çocuklar birey birey. Üstelik onlar ne istediklerini bilen bireyler. Her çocuğun gelişim hikayesi ve yeteneği birbirinden farklılık göstermektedir. Önemli olan çocuğumuzu tanımamız. Önemli olan çocuğumuzun kişisel gelişiminin, yeteneklerinin farkında olup hangi alanda kuvvetli, hangi alanda zayıf, bunu fark edip ona göre doğru yönlendirme yapabilmek. Karne, bunun için sadece bir araçtır. Karneyi bir amaç haline getirmemek lazım. Çünkü karne, çocuklarımızın zayıf ve kuvvetli yönlerinin ortaya konulduğu bir belgedir” diye konuştu.
“DEĞERLER EĞİTİMİNE ÖNEM VERİYORUZ”
Her ailenin çocuğunun başarılı olmasını istediğini söyleyen Kocabıyık, “Kimse bir suçlu yetiştirip de topluma öyle birey katmak istemez. Başarılı ve kötü insanlar da var. Biz başarılı olsun iyi olsun istiyoruz. Bu anlamda değerler eğitimine önem veriyoruz. Değerler eğitimiyle ilgili önümüzdeki dönemde yeni çalışmalarımız olacak. Yani iyi vatandaş, iyi insan, vicdanlı insan, iyi bir birey olmak, iyi bir toplum hayal ediyoruz. Biz şimdi yaşlanacağız ama bizim çocuklarımız bu toplumda yaşamaya devam edecekler. Hepimizin memleketi burası, başka gidecek bir yerimiz yok. İçinde yaşadığımız bu toplumu en iyi hale nasıl getirebiliriz, hepimizin misyonu o” ifadelerini kullandı.
Kocabıyık, önümüzdeki yıl SBS’nin de kaldırılacağını ve yerine daha gelişmiş bir sistemin geleceğini sözlerine ekledi.
“İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLMALIYIZ”
Uzman Psikolog Alanur Özalp ise, yerine göre çocukların okuluyla ve öğretmenleriyle işbirliği içerisinde olunması gerektiğini vurgulayarak, “Okul aile birliği içerisinde rol almamız lazım. Bunun için işin içinde olmamız gerekiyor. Son dakikada; ‘aaa, nereden geldi’ demememiz gerekiyor. Onlarla birlikte bunları paylaşmalıyız bir şekilde. Eğer mümkünse biz müsaitsek buna işbirliği yaparak ders çalışabilmeliyiz. Ona da ders tekniğinin yolunu yordamını göstermeliyiz” şeklinde konuştu.
Doğa Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Barış Sezgin de, ders çalışmakla ilgili çocuklara bilgi verdiklerini aktararak, “Fakat bilgi çocuğun hangi ihtiyacını karşılıyor ve o bilgiye çocuk hayatının neresinde ihtiyaç duyuyor, bunu bilmemiz lazım. Çünkü şimdi çocuklar çok dürüst varlıklardır. O anlamda ders çalışırken bence bilginin temel felsefesinden, felsefede olduğu gibi kopmamak gerekiyor. O bilgi neden var? O bilgi çocuğun ne işine yarıyor? O bilgi somut hayatta nereye yarıyor? Bunu bilmemiz gerekiyor” dedi.
Konuşmaların ardından Doğa Koleji öğrencilerinden Malhun Deniz Yıldız ve Berkay Yanar Ateş de, eğitim yaşamlarındaki çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Panel, soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.
Kaynak: İHA
Eğitim ve çocuk psikolojisinin ele alındığı panelde konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi eğitimde çocuğu karneyle değerlendirmenin pedagojik olarak uygun olmadığını ifade ederek, “Önemli olan çocuğun okul öncesi eğitime katılıp katılmaması ve eğitimden ne oranda faydalandığıdır. Karneyi sınıfta kalma ve notlandırma belgesi gibi değerlendirmek doğru değildir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak karneye çocuğun etiket mahreci olarak bakmıyoruz. Velilerin de o şekilde bakmasını istiyoruz. Hayat karneden ibaret değildir. Karneyi çocukları ölçerken onların farklı, güçlü ve zayıf yönleri olarak değerlendirmek gerekiyor. Her çocuk matematikte başarılı olmak zorunda değil. Ya da her çocuk sanatta başarılı olmak zorunda değil. Veliler ve eğitimciler olarak algılamamız gereken şey, her çocuğun kişisel gelişim hikayesinin birbirinden farklı olduğudur. Kimi sanatta daha başarılı, kiminin matematiksel alanda daha fazla yeteneği var. Kiminin ise bilgisayar gelişimi daha fazla. Önemli olan çocuklarımızdaki o güçlü ve kuvvetli yönlerini bulmaktır” dedi.
“KARNE SADECE BİR ARAÇTIR”
Türkiye’nin sınavlar ülkesi haline dönüştüğünü kaydeden Kocabıyık, “Türkiye’nin sınavlar ülkesi olması nedeniyle de hepimiz, çocuklarımızı yarış atı gibi görüyoruz. Onlar öyle değil. Çocuklar birey birey. Üstelik onlar ne istediklerini bilen bireyler. Her çocuğun gelişim hikayesi ve yeteneği birbirinden farklılık göstermektedir. Önemli olan çocuğumuzu tanımamız. Önemli olan çocuğumuzun kişisel gelişiminin, yeteneklerinin farkında olup hangi alanda kuvvetli, hangi alanda zayıf, bunu fark edip ona göre doğru yönlendirme yapabilmek. Karne, bunun için sadece bir araçtır. Karneyi bir amaç haline getirmemek lazım. Çünkü karne, çocuklarımızın zayıf ve kuvvetli yönlerinin ortaya konulduğu bir belgedir” diye konuştu.
“DEĞERLER EĞİTİMİNE ÖNEM VERİYORUZ”
Her ailenin çocuğunun başarılı olmasını istediğini söyleyen Kocabıyık, “Kimse bir suçlu yetiştirip de topluma öyle birey katmak istemez. Başarılı ve kötü insanlar da var. Biz başarılı olsun iyi olsun istiyoruz. Bu anlamda değerler eğitimine önem veriyoruz. Değerler eğitimiyle ilgili önümüzdeki dönemde yeni çalışmalarımız olacak. Yani iyi vatandaş, iyi insan, vicdanlı insan, iyi bir birey olmak, iyi bir toplum hayal ediyoruz. Biz şimdi yaşlanacağız ama bizim çocuklarımız bu toplumda yaşamaya devam edecekler. Hepimizin memleketi burası, başka gidecek bir yerimiz yok. İçinde yaşadığımız bu toplumu en iyi hale nasıl getirebiliriz, hepimizin misyonu o” ifadelerini kullandı.
Kocabıyık, önümüzdeki yıl SBS’nin de kaldırılacağını ve yerine daha gelişmiş bir sistemin geleceğini sözlerine ekledi.
“İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLMALIYIZ”
Uzman Psikolog Alanur Özalp ise, yerine göre çocukların okuluyla ve öğretmenleriyle işbirliği içerisinde olunması gerektiğini vurgulayarak, “Okul aile birliği içerisinde rol almamız lazım. Bunun için işin içinde olmamız gerekiyor. Son dakikada; ‘aaa, nereden geldi’ demememiz gerekiyor. Onlarla birlikte bunları paylaşmalıyız bir şekilde. Eğer mümkünse biz müsaitsek buna işbirliği yaparak ders çalışabilmeliyiz. Ona da ders tekniğinin yolunu yordamını göstermeliyiz” şeklinde konuştu.
Doğa Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Barış Sezgin de, ders çalışmakla ilgili çocuklara bilgi verdiklerini aktararak, “Fakat bilgi çocuğun hangi ihtiyacını karşılıyor ve o bilgiye çocuk hayatının neresinde ihtiyaç duyuyor, bunu bilmemiz lazım. Çünkü şimdi çocuklar çok dürüst varlıklardır. O anlamda ders çalışırken bence bilginin temel felsefesinden, felsefede olduğu gibi kopmamak gerekiyor. O bilgi neden var? O bilgi çocuğun ne işine yarıyor? O bilgi somut hayatta nereye yarıyor? Bunu bilmemiz gerekiyor” dedi.
Konuşmaların ardından Doğa Koleji öğrencilerinden Malhun Deniz Yıldız ve Berkay Yanar Ateş de, eğitim yaşamlarındaki çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Panel, soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.