Milletvekillerinin Haklarını Genişleten Yasa Teklifinin Görüşülmelerine Komisyonda Başlandı
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekillerinin haklarının genişleten yasa teklifine ilişkin eleştirilere tepki göstererek, “Nedense milletvekilinin aşağıdaki tabildotlarından tutun da attığı her adımda bunun üzerinde bir kampanyaya dönüştürülmüş olması doğru değil.
Sanki Başbakanlıkta çıkan tabildotun fiyatı çok pahalı da Meclis’inki çok ucuz. Meclis’te çorba 50 kuruş diye manşetler atılıyor. Sanki 7 ceddimiz burada sabah akşam çorba içiyor, 20 ton et yiyor” dedi.
Bu teklif gündeme geldiğinde milletvekillerine karşı haksız bir takım değerlendirmelerin olduğunu belirten Çiçek, “Bu 18 madde neyi getiriyor? Kamuoyuna bakarsanız milletvekillerinin maaşları artıyor. Hem de ucu açık artıyor. Akla hayale gelmeyen ne kadar harcamaları varsa bu kanunla milletvekilleri zemin oluşturuyor tarzında gerçekten son derece yanıltıcı, hiçbir doğruluk yanı olmayan yayın bir iki günden beri sürdürülüyor. Esas itibariyle bu kanun teklifini amacı milletvekilliği statüsüdür” diye konuştu.
Kamu çalışan çok çeşitli kesimlerin olduğunu ve bunların tabi oldukları yasalar olduğun anımsatan Çiçek, “Ama milletvekillerine gelince milletvekilliğinin ne olduğu belli değil. Bizde diyoruz ki ‘Bizde kamu hizmeti yapıyoruz. Biz kimiz, neyiz, nerede duruyoruz. Bakın 19 Mayıs geliyor. Hepimizi bayrama gideceğiz bizim için önemli tarih. Milletvekilinin eskisinin yenisinin nerede duracağı mülkü idare amirlerini büyük ölçüte inisiyatifine bağlıdır. Kamuda görevli en az yetkiyi kullanan şube müdürü bile platformda yeri belli senelerdir bu memlekete hizmet etmiş milletvekili olarak bakan olarak hatta meclis başkanı olarak; bir eski Meclis Başkanı stadyuma gittiğinde nerede duracağı belli değil. Dolayısıyla bir statüye ihtiyaç var.Bu kadar sene memlekete hizmet etmiş milletvekilinin protokolün neresinde duracak mülkü amirini inisiyatifine bırakılamaz. Bunun nerede duracağının belli olması lazım" dedi.
Milletvekillerine ömür boyu diplomatik pasaport verilmesine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Çiçek, “Kamuda hiç kimseye verilmeyen bir ayrıcalığı milletvekillerine sağlanmış gibi gösteriliyor. Eğer bu bilinmeden yazılıyorsa bir derece anlarım. Eğer bilinerek yazılıyorsa parlamento düşmanlığının, milletvekili düşmanlığının kime ne faydası var bunu d anlamak lazım gelir. Yani büyükelçi olarak hizmet etmiş birisi emekliye ayrıldığında diplomatik pasaport kullanmaya devam ediyor. Yani şunu demek istiyoruz; bu memlekette canını dişine takarak katkı sağlamış, gece yarılarına kadar çalışan eksiğimiz var fazlamız var,yaptığımız işlerden kendimizi eleştiriyoruz.Bir milletvekilini bir diplomat kadar değeri yok mu? Orada olunca hiç ses çıkmıyor burada olunca sanki devlete bir yük getiriyor, sanki devletin kasasından bir para çıkıyormuş gibi bir ayrıcalık edebiyatı tutturuluyor gidiyor. Bu çok insaflı değil” diye konuştu.
Türkiye’de makam sahibi olan herkesin bir temsil ödeneği olduğun ifade eden Çiçek, “Bu ucu açık ödenek değil. Bunun kriteri var, devlette uygulamaları var. Yapılmak istenen şey devletteki uygulamalar arasında bütünlüğün sağlanmasıdır. Bu kanunda devlette uygulanmayan hiçbir kanun teklifi getirilmiş değil” dedi.
Tedavi gideri ile ilgili olarak, “Zaten devlet kamuda çalışan herkesin tedavi giderini ödüyor, milletvekilinin de ödüyor. Bütün bunlara baktığımızda aslında bu kanun yeni bir şey getiriyor olmamakla birlikte toplumun belli konularındaki hassasiyeti gündeme getirilerek bir kampanya yürütülüyor” dedi.
Çiçek, milletvekillerin analık izni konulmasını istedi. Meclis lokantasının haber yapılmasında eleştiren Çiçek, "Nedense milletvekilinin aşağıdaki tabildotlarından tutun da attığı her adımda bunun üzerinde bir kampanyaya dönüştürülmüş olması doğru değil. Sanki Başbakanlıkta çıkan tabildotun fiyatı çok pahalı da Meclis’in ki çok ucuz. Genelkurmay’da. Kamuda ne uygulanıyorsa burada da o uygulanıyor. Meclis’te çorba 50 kuruş diye manşetler atılıyor. Sanki 7 ceddimiz burada sabah akşam çorba içiyor, 20 ton et yiyor. Siyaseti ve Meclis’i bu kadar karikatürize etmenin bir anlamı yok. Burada her gün 3 bin 4 bin yemek çıkıyor. Bu tür haberlerle Meclis’i dışarıda tartışma konusu yapmanın anlamı yok” dedi.
Lojman konusuna da değinen Çiçek, “Valiler ve kaymakamlar hepsi Köşk vari binalarda oturur. Mobilyalarına varıncaya kadar devlet alır. Bindikleri arabaya,şoförlerine kadar hepsi devletindir ama milletvekili lojmanında oturduğu andan itibaren kıyamet kopuyor, belediye başkanı lojmanda oturduğu zaman kıyamet kopuyor. Bu seçilmişler bu kadar düşmanlığı anlamak mümkün değil. Çok şükür biz lojmandan çıkıp kurtulduk. Şu anda devlette 250 bin lojman var. Ama her türlü kahrı çeken milletvekillerine karşı böylesine tarafgir tutumun doğru olmadığını söylüyorum.
Kaynak: İHA
Bu teklif gündeme geldiğinde milletvekillerine karşı haksız bir takım değerlendirmelerin olduğunu belirten Çiçek, “Bu 18 madde neyi getiriyor? Kamuoyuna bakarsanız milletvekillerinin maaşları artıyor. Hem de ucu açık artıyor. Akla hayale gelmeyen ne kadar harcamaları varsa bu kanunla milletvekilleri zemin oluşturuyor tarzında gerçekten son derece yanıltıcı, hiçbir doğruluk yanı olmayan yayın bir iki günden beri sürdürülüyor. Esas itibariyle bu kanun teklifini amacı milletvekilliği statüsüdür” diye konuştu.
Kamu çalışan çok çeşitli kesimlerin olduğunu ve bunların tabi oldukları yasalar olduğun anımsatan Çiçek, “Ama milletvekillerine gelince milletvekilliğinin ne olduğu belli değil. Bizde diyoruz ki ‘Bizde kamu hizmeti yapıyoruz. Biz kimiz, neyiz, nerede duruyoruz. Bakın 19 Mayıs geliyor. Hepimizi bayrama gideceğiz bizim için önemli tarih. Milletvekilinin eskisinin yenisinin nerede duracağı mülkü idare amirlerini büyük ölçüte inisiyatifine bağlıdır. Kamuda görevli en az yetkiyi kullanan şube müdürü bile platformda yeri belli senelerdir bu memlekete hizmet etmiş milletvekili olarak bakan olarak hatta meclis başkanı olarak; bir eski Meclis Başkanı stadyuma gittiğinde nerede duracağı belli değil. Dolayısıyla bir statüye ihtiyaç var.Bu kadar sene memlekete hizmet etmiş milletvekilinin protokolün neresinde duracak mülkü amirini inisiyatifine bırakılamaz. Bunun nerede duracağının belli olması lazım" dedi.
Milletvekillerine ömür boyu diplomatik pasaport verilmesine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Çiçek, “Kamuda hiç kimseye verilmeyen bir ayrıcalığı milletvekillerine sağlanmış gibi gösteriliyor. Eğer bu bilinmeden yazılıyorsa bir derece anlarım. Eğer bilinerek yazılıyorsa parlamento düşmanlığının, milletvekili düşmanlığının kime ne faydası var bunu d anlamak lazım gelir. Yani büyükelçi olarak hizmet etmiş birisi emekliye ayrıldığında diplomatik pasaport kullanmaya devam ediyor. Yani şunu demek istiyoruz; bu memlekette canını dişine takarak katkı sağlamış, gece yarılarına kadar çalışan eksiğimiz var fazlamız var,yaptığımız işlerden kendimizi eleştiriyoruz.Bir milletvekilini bir diplomat kadar değeri yok mu? Orada olunca hiç ses çıkmıyor burada olunca sanki devlete bir yük getiriyor, sanki devletin kasasından bir para çıkıyormuş gibi bir ayrıcalık edebiyatı tutturuluyor gidiyor. Bu çok insaflı değil” diye konuştu.
Türkiye’de makam sahibi olan herkesin bir temsil ödeneği olduğun ifade eden Çiçek, “Bu ucu açık ödenek değil. Bunun kriteri var, devlette uygulamaları var. Yapılmak istenen şey devletteki uygulamalar arasında bütünlüğün sağlanmasıdır. Bu kanunda devlette uygulanmayan hiçbir kanun teklifi getirilmiş değil” dedi.
Tedavi gideri ile ilgili olarak, “Zaten devlet kamuda çalışan herkesin tedavi giderini ödüyor, milletvekilinin de ödüyor. Bütün bunlara baktığımızda aslında bu kanun yeni bir şey getiriyor olmamakla birlikte toplumun belli konularındaki hassasiyeti gündeme getirilerek bir kampanya yürütülüyor” dedi.
Çiçek, milletvekillerin analık izni konulmasını istedi. Meclis lokantasının haber yapılmasında eleştiren Çiçek, "Nedense milletvekilinin aşağıdaki tabildotlarından tutun da attığı her adımda bunun üzerinde bir kampanyaya dönüştürülmüş olması doğru değil. Sanki Başbakanlıkta çıkan tabildotun fiyatı çok pahalı da Meclis’in ki çok ucuz. Genelkurmay’da. Kamuda ne uygulanıyorsa burada da o uygulanıyor. Meclis’te çorba 50 kuruş diye manşetler atılıyor. Sanki 7 ceddimiz burada sabah akşam çorba içiyor, 20 ton et yiyor. Siyaseti ve Meclis’i bu kadar karikatürize etmenin bir anlamı yok. Burada her gün 3 bin 4 bin yemek çıkıyor. Bu tür haberlerle Meclis’i dışarıda tartışma konusu yapmanın anlamı yok” dedi.
Lojman konusuna da değinen Çiçek, “Valiler ve kaymakamlar hepsi Köşk vari binalarda oturur. Mobilyalarına varıncaya kadar devlet alır. Bindikleri arabaya,şoförlerine kadar hepsi devletindir ama milletvekili lojmanında oturduğu andan itibaren kıyamet kopuyor, belediye başkanı lojmanda oturduğu zaman kıyamet kopuyor. Bu seçilmişler bu kadar düşmanlığı anlamak mümkün değil. Çok şükür biz lojmandan çıkıp kurtulduk. Şu anda devlette 250 bin lojman var. Ama her türlü kahrı çeken milletvekillerine karşı böylesine tarafgir tutumun doğru olmadığını söylüyorum.