Manisa'da ‘Engellilik ve Aile’ Konulu Seminer

Manisa Belediyesi ve Manisa Otizm Derneği işbirliğiyle Dünya Engelliler Haftası kapsamında engelli bireylerin ailelere yönelik “Engellilik ve Aile” konulu seminer düzenlendi.

Manisa'da ‘Engellilik ve Aile’ Konulu Seminer
Kültür Sitesi Meclis Salonu’da gerçekleştirilen seminere; Otizm Derneği Başkanı Saadet Şeranoğlu, dernek üyeleri ve aileler katıldı.

"Engellilik ve Aile" konulu seminere konuşmacı olarak Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Yardımcı Doç. Dr. Şermin Yalın katıldı.

Engellilerin toplumdaki yeri, yaşam biçimleri ve ailelere düşen görevler hakkında bilgi veren Doç. D.r Şermin Yalın, “Zeka, bireyin algılama, yönelim, bellek, soyutlama, kavramsallaştırma, neden sonuç bağlantıları kurabilme, gerçeği değerlendirme, yargılama gibi bilişsel işlevlerini düşünebilme, anlatabilme, öğrenme ve uyum amaçları için bütünleştirerek kullanabilme yetilerini içerir. Bireyin zeka düzeyi zeka ölçekleri ile değerlendirilir. Otistik çocuklarımız problemli oluyorlar. Kendilerinden küçük çocuklarla oynama ihtiyacı hissediyorlar. Mutlaka çocukları nöroloji uzmanına göndermeniz gerekiyor. Çünkü çok sıklıkla engellilik nörolojik hastalıklarla birlikte oluyor. Zihinsel yetersizliği olan birey, zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan bireydir” dedi

Zeka geriliğinin hafif, orta ve ağır olarak gruplandığını belirten Yalın, “Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey, Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde hafif düzeydeki yetersizliği nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan bireydir. Kendi günlük gereksinimlerini anlatabilirler ve günlük yaşama ilişkin birçok işleri yardımsız görebilirler. Zeka sorunu okul öğrenimi sırasında belirgin olur. Bunlar ancak özel eğitimle ilkokulu bitirebilecek zeka düzeyi gösterirler. Zeka geriliklerinin yüzde 85'ini bu grup oluşturur. Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey, Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki sınırlılık nedeniyle temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine yoğun şekilde ihtiyaç duyan bireydir. Bu bireylerde anlama ve dil yetisinde, kendine bakma ve motor becerilerde gerilik vardır. Özel eğitim ile basit seviyede okuma yazma ve saymayı öğrenebilirler. Basit yönergeleri anlayarak basit işleri denetim altında yürütebilirler ve çok karmaşık uyum gerektirmeyen sosyal etkinliklere katılabilirler. Tüm zeka geriliklerinin yüzde 10'unu bu grup oluşturur. Ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey, Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki eksiklikleri nedeniyle öz bakım becerilerinin öğretimi de dâhil olmak üzere yaşam boyu süren, yaşamın her alanında tutarlı ve yoğun özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan birey olarak tanımlanmaktadır. Çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler ise, çok basit yönergeleri ve açıklamaları güçlükle anlayabilirler. Çoğu ağır motor gerilik ve sakatlık nedeniyle hareketsiz kalır ya da ancak yardımla hareket eder. Öz bakımları başkaları tarafından karşılanır” dedi.

"TEDAVİ EDECEK İLAÇ YOK”
Zeka geriliği olan çocukların tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi veren Şermin Yalın, “Zeka geriliği olanlarda ergenlik çağında ergenlik çağında görülebilecek saldırganlık, davranış bozuklukları veya psikiyatrik rahatsızlıklar için ilaç kullanılabilir. Genelde bu çocuklarda ayrıca görülebilen bedensel hastalıklar için de ayrıca tedavi gerekir. Zeka geriliği olan çocukların tedavisi için kendilerine bakabilmeleri ve ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli becerilerin kazandırılması, mevcut kapasitelerinin tamamını kullanabilmeleri için gerekli eğitimin verilmesi ve ailelerinin psikolojik danışmanlık alması gereklidir. Eğitimlerinin belli bir seviyeye getirilmesi için mümkün olduğunca erken müdahale edilerek, eğitim sisteminde bu çocuklara daha fazla imkan tanınması önemlidir. Yetişkinlik döneminde aile üyesi, işçi, öğrenci, tüketicilik ve vatandaşlık gibi toplumsal rolleri üstlenebilmeleri önemlidir. Bu noktada çocukların bireysel farklılıkları ve yapabildikleri göz önüne alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarının sunulması gerekir. Çünkü zeka geriliği olan çocuklar birçok özellikleriyle önemli bireysel farklılıklar göstermektedirler. Çocukların ailelerinin, çocukların bakımı ve eğitimi için çok çaba ve zaman gerektiği için ekonomik ve psiko-sosyal anlamda desteğe ihtiyaçları vardır. Aile, çocuğunun zeka geriliği olduğunu öğrendiğinde önce kabullenemez, kabullendiğinde ise suçluluk, öfke, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları hisseder. Çocuklarını, ihtiyacı olan sevgi, şefkat ve ilgiden mahrum bırakabilirler, reddedebilirler ve kötü davranabilirler. Bu nedenle ailenin rehberliğe ve desteğe ihtiyacı vardır.” diye konuştu.

Kaynak: İHA