Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, GAP bölgesinde son 5 yılda 400 binden fazla istihdam oluştuğunu belirterek, "Sermaye kıt olduğu yerde daha fazla getiri elde eder. Bu bölgelerimize büyük sanayi kuruluşları gelsin" dedi.

Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin soru önergelerini yanıtladı.

Yılmaz, engelli vatandaşlara yönelik hizmetleri hak eksenli bir bakış açısıyla yürüterek, sosyal devlet ilkesinin gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti.

Özürlü, engelli vatandaşların tekerlekli sandalye ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik kapsamlı destekler verdiklerini vurgulayan Yılmaz, Ocak 2003 itibariyle 9 bin 840 kapasiteli 167 adet özel huzur evi bulunduğunu, burada halen 6 bin 876 yaşlının bakımının yapıldığını ve bu yaşlılara yaklaşık 855 bakım elemanının hizmet verdiğini bildidi. Kalkınma Bakanı Yılmaz, ancak herhangi bir yerde bir suiistimal ya da bir farklı uygulamanın söz konusu olması halinde bunun da mutlaka bakanlığa bildirilmesini istedi.

Hükümetin bütün politikalarının odağına istihdamı koyduğunu belirten Yılmaz, "Gerek aktif iş gücü programlarımızda gerek KOBİ politikasından bölgesel politikaya, sosyal politikaya kadar bütün politikalarımızın bir unsuru olarak istihdamı ele alıyoruz" dedi.

2008'den bu yana 4 ayrı istihdam paketi ilan ettiklerini anımsatan Yılmaz, çeşitli prim indirimleri ve teşvikler getirdiklerini, istihdam üzerindeki yükleri azalttıklarını, işsizlik ödeneği miktarında artış sağladıklarını ve kısa çalışma ödeneğini işler hale getirdiklerini, kadınların, engellilerin ve gençlerin istihdamına dönük önemli düzenlemeler yaptıklarını söyledi.

Yılmaz, 2009 yılında krizin pik yaptığı noktadan bugüne bakıldığında 4 milyonun üzerinde bir istihdam artışı görüldüğünü dile getirerek, "İş gücüne katılım oranı, istihdam oranı artarken, işsizliğin azaldığını tespit ediyoruz. Yüzde 14'lerden yüzde 9 küsurlara gerilemiş bir işsizlik söz konusu. Küresel ortamda birçok ülkede işsizlik artarken, Türkiye bu alanda çok büyük bir başarıyı ortaya koymuş durumda" diye konuştu.

İşsizlik fonunu, kanundaki amacı çerçevesinde kullandıklarını ifade eden Yılmaz, her geçen gün fonun arttığının, geliştiğinin de görüldüğünü kaydetti.

Yılmaz, "Burada esas olan 'insanlar işsiz kalsın da, ona para vereyim' gibi bir mantık olmamalı, 'insanları nasıl işsiz duruma düşürmeyiz, bunun yollarını nasıl buluruz' diye bakmak olmalı" şeklinde konuştu.

Yoksulluk araştırmasını uluslararası standartlara göre gerçekleştirdiklerinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bundan 10 yıl önce yoksulluğu hesapladığımızda 4,3 doların altında harcaması olan nüfusumuz yüzde 30'larda iken, 66 milyonluk nüfusumuz içinde 20 milyonun üzerinde bu anlamda mutlak yoksul varken, en son hesaplamalarımızda bu yüzde 2,8'e kadar gerilemiş durumda. 76 milyon nüfus içinde 2 milyonu biraz aşan bir yoksul sayımız söz konusu. Hedefimiz bu mutlak yoksulluğu ortadan kaldırmak. Bütün gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi artık sadece nispi yoksullukla, bir ortalamaya göre yoksuluk durumuyla mücadele etmek."

-Vize muafiyeti-

Yılmaz, hükümetin çok çeşitli ülkelerle vize muafiyeti anlaşması bulunduğunu anımsatarak, ayrıca AB ile bu konuda çok yoğun müzakereler sürdürdüklerini söyledi.

Yılmaz, "Gümrük Birliği yaptığımız, tam üyelik müzakereleri yaptığımız bir topluluğa vizeyle gidiyor olmamız tabii ki kabul edilebilir bir durum değil" dedi.

Bunu ortadan kaldırmak için ciddi bir şekilde müzakereler yürüttüklerini anlatan Yılmaz, geri kabul anlaşmaları konusunda da çalışmalar yaptıklarını bildirdi.

Suriye'ye ilişkin bir soruya da Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Türkiye Cumhuriyeti buradaki sorunu çıkaran ülke değil, sorunu çıkaran kendi halkıyla çatışan, kavgalı olan, evrensel standartlarda bir yönetim anlayışını hayata geçirmek yerine, halkına silah çeviren ve halkını büyük acılarla karşı karşıya getiren Suriye yönetimi. Bu konuda ülkemiz tarihi duruşunu sergiliyor. Bu tür anlar tarihi anlardır. Üzerinden 10 yıl, 50 yıl geçtikten sonra dönüp tekrar bakılacak anlardır. Türkiye burada hem ilkeli hem insani duruşunu sergiliyor. Burada bizim amacımız tüm Suriye vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerinin eşitlik temelinde anayasal güvence altına alındığı hür ve demokratik bir sistemin tesis edilmesi. Etnik köken din ve mezhep ayrımı yapmaksızın. Bizim politikamız gayet açık."

-"Sadece yüksek bürokratların ücreti azaldı"-

Türkiye'nin sofralık zeytin üretiminde dünya ikincisi, yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünya dördüncüsü olduğunu vurgulayan Yılmaz, zeytinyağına kilogram başına 2010'da 30 kuruş, 2011'de 50 kuruş destek verildiğini anımsattı. Yılmaz, zeytinyağına bu yıl 70 kuruş destek verilmesi yönünde çalışma yapıldığını kaydederek, prosedürler tamamlanınca bunun hayata geçirileceğini söyledi.

Sigara kaçıkçılığıyla mücadeleyi artırmak için oluşturulan eylem planının etkin bir şekilde uygulandığını dile getiren Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın tarama sistemleri, detektör köpekler, araç takip sistemleri gibi yöntemlerle mücadele yürüttüğünü ifade etti.

Yılmaz, HES inşaatları arttıkça kazalarda da artış olduğunu belirterek, kazaların önlenmesi için her türlü gayreti sarf ettiklerini bildirdi. Kamu denetimini artırdıklarının altını çizen Yılmaz, müteahhit firmalardan çalışanlara kadar herkesin daha hassas olması gerektiğini söyledi.

Enflasyon hesaplaması hakkında bilgi veren Yılmaz, "Sürekli fiyatları artan ürünlerin hesaplanmaması söz konusu değil. Enflasyon oranları gerçekçi yapıya dayanarak hesaplanmaktadır" dedi.

Cevdet Yılmaz, memur maaşlarında 2002 yılından bu yana yüzde 46'lık refah artışı sağlandığına dikkati çeken Yılmaz, ücreti reel olarak azalan tek kesimin yüksek düzeyli bürokratlar olduğunu kaydetti.

Adana ve Ardahan'daki kamu yatırımlarını anlatan Yılmaz, Ankara'daki 2012 yatırımlarının proje toplamının 12,2 milyar lira olduğunu belirtti.

Ankara'da önemli projeler yürüttüklerini dile getiren Yılmaz, "Ankara'ya sadece başkent olarak değil, ekonominin önemli merkezlerinden biri olarak bakıyoruz" diye konuştu.

-Bölgesel projelerin istihdama katkısı-

Yılmaz, İşsizlik Sigortası Fonu'nu daha önce GAP gibi bölgesel projelere destek için kullandıklarını, bu yıldan itibaren kullanmadıklarını belirtti.

"İnsanlar işsiz kalsın da para verelim mantığı yerine, daha fazla iş imkanı oluşturmak mantığıyla hareket ettik" diyen Yılmaz, bölgesel projeler sayesinde 4 milyon kişiye istihdam sağlandığını kaydetti.

Yılmaz, GAP bölgesinde son 5 yılda 400 binden fazla istihdam oluştuğunun altını çizdi.

GAP bölgesinde 2009 yılında yüzde 17.4 olan işsizlik oranının 2011'de yüzde 11.7'ye gerilediğine dikkati çeken Yılmaz, bölgeden göç hızının gerilediğini ifade etti.

Yılmaz, "Önümüzdeki dönemde huzur ve güven ortamının pekişmesiyle, teşvik politikalarımızın etkili hale gelmesiyle bölgeye tersine göçü de göreceğiz inşallah" dedi.

Kalkınma Bakanı Yılmaz, son teşvik kararnamesinde 6 bölge belirlediklerini anlatarak, doğu Anadolu illerinin önemli kısmını kapsayan 6. bölgede en ileri düzeyde ve geçmişte olmayan teşvikler sağladıklarını söyledi.

Doğu ve Güneydoğu illerine 2013'ün ilk üç ayında özel sektörün sabit sermaye yatırım tutarının yüzde 200'e yakın arttığını belirten Yılmaz sadece kamu yatırımlarıyla kalkınmanın mümkün olmadığını vurguladı. Yılmaz, önümüzdeki süreçte özel sektör yatırımlarının ivme kazanacağına inandığını dile getirdi.

Türkiye'nin her bölgesiyle kalkınmasının önemine işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu:

"Huzurun olmadığı yerde ne kadar teşvik verirseniz verin, kağıt üzerinde kalıyor. Gelişme var ama potansiyele göre düşük. Sermaye, kıt olduğu yerde daha fazla getiri elde eder. Bu bölgelerimize büyük sanayi kuruluşları gelsin. İki konuda mustaribim. Ar-Ge harcamaları ve geri kalmış bölgelere yatırımda büyük sanayi kuruluşlarımız çuvallıyor. Kamunun sadece bu işleri yapmasıyla olmaz. Büyük sermaye kuruluşlarından hayırseverlik beklemiyoruz ama gitsinler fırsatları analiz etsinler. Karlı olarak yapılabilecek çok sayıda proje var bölgede."

Muhabir: Esin Işık-Ali Hakan Der

Yayıncı: Sefa Salantur
Kaynak: AA