8. Yılında Yeni Ceza Adalet Sistemi Sempozyumu
İzmir - Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu ve eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, ceza hukuku sistemi ile Türkiye'deki düşünce sisteminin de değiştiğini, insanı ön plana çıkaran daha insancıl bir hukuk sistemi yaratılmaya çalışıldığını söyledi.
Yaşar Üniversitesi Kampüs Konferans Salonu'nda düzenlenen "8. Yılında Yeni Ceza Adalet Sistemi" başlıklı sempozyumda konuşan Gerçeker, ceza hukuku alanında 2005 yılında yeni bir dönemin başladığını, hukukçuların bir öğrenci gibi çalışarak yeni kanun maddelerini öğrendiğini belirtti.
Türk Ceza Kanunu'nun değişmesiyle Yargıtay'a büyük iş düştüğünü, binlerce dosyanın yeniden düzenlendiğini dile getiren Gerçeker, "Yargıtay'ın iş yükü aynı şekilde devam ediyor. Bölge adliye mahkemeleri kurulmadan Yargıtay'ın bugünkü iş yükü sorununu çözmek de mümkün değil" dedi.
Ceza hukukunda yapılan reformların kahramanı hukukçular bulunduğunu, ceza adalet sistemine ilişkin konferans ve sempozyumların da reformlara katkı sağladığını savunan Hasan Gerçeker, şöyle konuştu:
"Ceza hukuku sistemimiz de düşünce sistemimiz de değişti, insanı ön plana çıkaran daha insancıl bir hukuk sistemi yaratılmaya çalışıldı. Yargıtay başkanlığı yaptığım sürece öğreti ve uygulamanın uyum içinde olması gerektiğini savundum. Hukuk statik bir bilim dalı değil, dinamik bir bilim dalıdır. Ekonomik, sosyal gelişmelere göre mutlaka değiştirilmek zorundadır, bu tür çalışmalara ihtiyaç var."
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer de ceza uygulamaları hakkında tarihi bilgi verdi.
Yeni ceza sisteminin önemli bir sorunu çözdüğüne değinen Sözüer, "Tanzimat'tan bu yana yer alan işkence ve kötü muamele meselesini Türkiye bugün gündeminden çıkarmıştır. Ancak bazı olumsuzluklar da devam ediyor. Bu reform kanunu çıktığı günden bu yana kanunda değişiklikler olabilir ancak bunların sayısı ve sureti çok fazla. Uzlaşma yoluyla yaptığınız bir reformda tek başına budama yapmanız politik açıdan doğru değil" dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk ise yeni kanunun uygulanması sırasında yargıç ve savcıların büyük performans gösterdiğini söyledi.
Banka ve kredilerin kötüye kullanılması, rüşvet suçu, gebeliğin sonlandırılması gibi konuların da ele alınacağı 2 günlük sempozyumun açılışına hukuk fakültesi öğretim üyelerinin yanı sıra İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri Başsavcısı Celal Kocabaş ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Türk Ceza Kanunu'nun değişmesiyle Yargıtay'a büyük iş düştüğünü, binlerce dosyanın yeniden düzenlendiğini dile getiren Gerçeker, "Yargıtay'ın iş yükü aynı şekilde devam ediyor. Bölge adliye mahkemeleri kurulmadan Yargıtay'ın bugünkü iş yükü sorununu çözmek de mümkün değil" dedi.
Ceza hukukunda yapılan reformların kahramanı hukukçular bulunduğunu, ceza adalet sistemine ilişkin konferans ve sempozyumların da reformlara katkı sağladığını savunan Hasan Gerçeker, şöyle konuştu:
"Ceza hukuku sistemimiz de düşünce sistemimiz de değişti, insanı ön plana çıkaran daha insancıl bir hukuk sistemi yaratılmaya çalışıldı. Yargıtay başkanlığı yaptığım sürece öğreti ve uygulamanın uyum içinde olması gerektiğini savundum. Hukuk statik bir bilim dalı değil, dinamik bir bilim dalıdır. Ekonomik, sosyal gelişmelere göre mutlaka değiştirilmek zorundadır, bu tür çalışmalara ihtiyaç var."
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer de ceza uygulamaları hakkında tarihi bilgi verdi.
Yeni ceza sisteminin önemli bir sorunu çözdüğüne değinen Sözüer, "Tanzimat'tan bu yana yer alan işkence ve kötü muamele meselesini Türkiye bugün gündeminden çıkarmıştır. Ancak bazı olumsuzluklar da devam ediyor. Bu reform kanunu çıktığı günden bu yana kanunda değişiklikler olabilir ancak bunların sayısı ve sureti çok fazla. Uzlaşma yoluyla yaptığınız bir reformda tek başına budama yapmanız politik açıdan doğru değil" dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk ise yeni kanunun uygulanması sırasında yargıç ve savcıların büyük performans gösterdiğini söyledi.
Banka ve kredilerin kötüye kullanılması, rüşvet suçu, gebeliğin sonlandırılması gibi konuların da ele alınacağı 2 günlük sempozyumun açılışına hukuk fakültesi öğretim üyelerinin yanı sıra İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri Başsavcısı Celal Kocabaş ve öğrenciler katıldı.