Meclis Genel Kurulu'nda 'Eşcinsel' Tartışması

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin cinsel kimliği ve yönelimi farklı olan bireylerin sorunlarının araştırılması ile ilgili önergesinin bugün ele alınması önerisi kabul edilmedi. CHP'nin önerisine BDP'den de destek geldi.

Meclis Genel Kurulu'nda 'Eşcinsel' Tartışması
Öneri üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, "Gözlerinizi kapatın ve bu bireylerden biri olduğunuzu veya bunların yakını olduğunuzu düşünün. Toplum baskısı, ötekileştirme, şiddet ile karşı karşıya olan bu bireylerin hayatının nasıl bir ceheneme dönüşeceğini kurgulayın" dedi.

Hayvan haklarıyla ilgili mevzuatı olan Türkiye'de lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel (LGBT) bireylere karşı şiddet ve nefretle ilgili önlem olmadığını ileri süren Toprak, "Bu, insanların seçtiği bir tercih değil. Bu, bir hastalık da değil, tedavi edilebilecek bir şey de değil. Bazı insanlar böyle doğuyorlar" diye konuştu.

LGBT bireylerinin polis tacizi ve şiddetine maruz kaldıklarını, sağlık hizmetlerinden yararlanamadıklarını, ailesi tarafından şiddet gördüklerini, intihara zorlandıklarını, iş bulamadıklarını, seks işçiliğine zorlandıklarını ve mobinge uğradıklarını anlatan Toprak, "Bu tablo kabul edilemez. TBMM olarak bu tabloyu değşitirmeliyiz" dedi.

CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Bursa'da cinsel yönelimi farklı olduğu için öldürülen bir kişinin annesinin "Koskoca dünyaya benim evladımı sığdıramadılar" dediğini aktardı.

"Burada küçük bir yer açabilmeyi konuşuyoruz" diyen Erdemir, "Dünya değişiyor, tabular yıkılıyor, daha eşit daha özgür bir dünya mümkün. Ancak Türkiye bu konuda istediğimiz hızda ilerlemiyor. Türkiye'nin bu alandaki yavaşlığı eleştiriliyor. Ayrımcılık ve nefret suçlarıyla ilgili yasal düzenlemenin bir an önce oluşturulmasını istiyoruz" diye konuştu.

Erdemir, "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi, eşit yurttaşlığın kalesiyse, biz inanıyoruz ki Cumhuriyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği söz konusu olduğunda, kimsesizlerin kimi olacak, sahipsizlerin sahibi olacaktır" dedi.

"AHLAKSIZLIĞI SAVUNUYORSUN"
Bu sırada, AK Parti Düzce Miletvekili İbrahim Korkmaz "O söylediğin ahlaksızlık, ahlaksızlğı savunuyorsun" diye tepki gösterdi ve Genel Kurul'dan ayrıldı. Erdemir de, "Biz hakkı savunuyoruz" ifadesini kullandı.

BDP'DEN DESTEK
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, LGBT bireylerin ayrımcılığa tabi tutulamayacaklarının kanunla güvence altına alınması gerektiğini söyledi.

Kürkçü, BDP'nin bu konunun yeni anayasaya derc edilmesini istediklerini ancak AK Parti ve MHP'nin karşı çıktığını söyledi.

"NORMAL DIŞI DAVRANIŞ"
AK Parti İstanbul Milletvekili Türkan Dağoğlu, bunun biyolojik kusur mu, sosyolojik olay mı, psikolojik bir durum mu olduğunu bilmek istediğini, ABD'de ve AB'de bu konuda yapılan çalışmalar yapıldığını aktardı. Araştırma sonucunda bunun "normal dışı bir davranış" olarak nitelendirildiğini belirten Dağoğlu, şunları söyledi:

"AK Parti, insana insan olduğu için değer verip yasalar önünde herkesi eşit saymakta, yaradılanı yaradandan ötürü sevdiğini her vesileyle dile getirmektedir. Sosyal düzeyde alınan tedbirler de belli bir cinsel yönelime değil tüm insanlığın faydasına yöneliktir. Bununla birlikte insanımıza atfettiğimiz bu önem, genel halkımızın onaylamayacağı yaşam biçimlerine kapı aralayarak, bir nevi özendirerek toplumsal bozulmayı tetikleyecek uygulamalar bir demokrasi kriteri olarak değerlendirilemez. Kadın cinayetleriyle mücadelemizde biz kimseyi trans birey olduğu için görmezden gelmedik. LGBT bireylere karşı bir kayıtsızlık görüldüğü yönündeki iddialar gerçekle bağdaşmamaktadır.

Kadının kadınla, erkeğin erkekle evlenmesi bir hak değil bilakis cinsel kalıpların tersyüz edilmesinin marifetmiş gibi ortaya koyan toplumsal bir bozulmanın önünü açan bir uygulamadır. Kendimize bu konuda batıyı model olarak almamız gerektiği iddiaları temelsiz buluyorum.

Yapılması gereken; sivil toplumla ortak bir çalışma yürüterek trans bireylere yönelik nefret sadırılarının ve cinayetlerinde ön alıcı tedbirler getirilmesi, bunun aksi yönünde davranan görevlilerin ve yargı mensuplarının keyfi veya ayrımcı gerekçelerle kararlar almasının etkin şekilde önlenmesidir."

Yeniden söz alan Binnaz Toprak, "1974 yılındaki araştırmalar burada ilim bilim diye bizlere sunulamaz" dedi.