Vefatının 30. Yılında Necip Fazıl'ı Anma Etkinlikleri

Konya - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bizim en önemli özelliklerimizden birisi; milet iradesine sahip çıktık. Millet bize emanet verdi. Biz de onu iyi koruduk. Şu anda askeri ihtilaller, siyasete müdahale ve vesayet sistemi gibi tartışmalar büyük oranda azalmıştır" dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde, Konya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler ve meslek odalarının işbirliğiyle düzenlenen "Vefatının 30. Yılında Necip Fazıl'ı Anma Etkinlikleri" devam ediyor.

Atalay, etkinlikler kapsamında yapılan "30 Kitap 30 Konuşmacı" konulu konferansta, Necip Fazıl Kısakürek'in "Türkiye'nin Manzarası" kitabının yazıldığı dönem ile bugünkü Türkiye'yi karşılaştırdı.

Kısakürek'in önde gelen vasfının sanatı olduğunu, ancak her zaman siyasetle iç içe yaşadığını vurgulayan Atalay, "Onun siyaseti, bir partiye üye olmak değildi. O, ülke meselelerine siyasi perspektiften bakan, ülkenin meselelerini dert edinen biriydi. Eserlerine, konuşmalarına baktığınızda, Üstad, bir siyaset adamı, eylem adamıdır. Her idealizm ve dava gayreti siyasetle olmak durumundadır" diye konuştu.

Atalay, 1960'lı yıllarda Kısakürek'in Büyük Doğu dergisi ile düşünce hayatına başladığını, Üstad'ı düşünce mimarı olarak değerlendirdiğini dile getirdi.

-"Milletimiz doğrusu çok basiret sahibidir"

Üstad ile muhafazakar ve dindar kesimlerin daha fazla özgüvene kavuştuğunu vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

''Bugün gelinen noktaya bakmak lazım. Biz doğrusu kendi hükümetlerimiz dönemine baktığımızda millet iradesinin yönetime yansımasını en üst seyiyede sağladığımızı söyleyebiliriz. AK Parti'nin 2002'deki seçimde aldığı oydan, sonraki seçimde aldığı oy daha fazla. Son seçimde aldığımız oy yüzde 50'lere ulaştı. Her seçimde milletin desteğini daha fazla alarak geldik. Bu arada yine siyaset ve millet iradesi üzerinde o tür tehditler eksik olmadı. Bizim en önemli özelliklerimizden birisi; milet iradesine sahip çıktık. Millet bize emanet verdi. Biz de onu iyi koruduk. Şu anda askeri ihtilaller, siyasete müdahale ve vesayet sistemi gibi tartışmalar büyük oranda azalmıştır. Şunu da ifade etmeliyim; milletimiz doğrusu çok basiret sahibidir. 1950'den bu yana millet daima basiretli seçimler yapmıştır. Bizim millete güvenirseniz sonunda karlı çıkarsınız. Biz parti ve hükümet olarak daima milletin rehberliğini esas alıyoruz. Sadece seçimlerde değil her politikada milletin görüşünü alıyoruz. Ayda iki araştırma yaparız, kamuoyu yoklaması... Yürüttüğümüz ve planladığımız politikayla ilgi vatadaşın fikrini sorarız. Onların görüşlerini çok önemli görürüz. Yani siyaseti milletle yapmak...

Demokrat Parti de öyle yapıyordu ama bildiğimiz o gelenek onlara tahammül edemedi. Türkiye demokrasisi bizim dönemimizde attığımız adımlarla, ciddi anayasa ve mevuzat değişliklikleriyle, siyasete getirdiğimiz yeni vizyon ve bakışla Türkiye daha da normalleşiyor. Artık miletin oyu dışında birilerinin iktidara hükmetmesi kolay değil. Halen düzeltmemiz gereken hususlar var. Meclis'te yeni anayasa çalışması var. Bu yapılmadan 'her şeyi hallettik' diyemeyiz. Aslında 12 Eylül ihtilalini yapanlar yargılanıyor ama amacımız o dönemin anayasasını tamamen yenilemek."

-"Milletimizin aklı selimi çok güçlüdür"

Atalay, millete güvenmek gerektiğini belirterek, "Millet kolay kolay yanılmıyor. Milletimizin aklı selimi çok güçlüdür" dedi.

Necip Fazıl'ın tarihle milleti barıştırarak, ilk defa o resmi tarih öğretisini sorgulayan bir bakış açısı getirdiğine dikkati çeken Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

"Her dönemin sorgulanacak politikaları olabilir, ancak Selçuklu ve Osmanlı ile gurur duyuyoruz. Türkiye bugün imparatorluk varisi olarak daha büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı ile kuruldu ama biz büyük bir tarihin mirasçısıyız. Biz köksüz bir devlet falan değiliz. Büyük bir medeniyetin mirasçısıyız. Balkanlar, Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya'da geniş bir hinterlandda daha etkin politikalar gütmek istiyorsak, bu imparatorluk mirasından kaynaklanır."

Bugünkü Türkiye'ye bakıldığında gençlerin daha şanslı ve özgürce yaşadıklarına işaret eden Atalay, son 10 yılda pek çok alanda rahatlamanın olduğunu, her düşüncenin kendisini daha rahat ifade ettiğini söyledi.

Atalay, Üstad'ın, kitabında temas ettiği noktalardan birinin de ekonomi olduğunu, o dönemde demokrasideki kesintilerin ekonomiye sıkıntılar getirdiğini vurguladı.

Bugün Türkiye'nin ekonomik yönden çok daha iyi durumda olduğunu dile getiren Atalay, "Dünyadaki krizlerden az etkilenen, ekonomisi derli toplu giden ülkelerdeniz. G-20'nin içindeki 17. büyük ekonomiyiz. 2023 hedefimiz, ilk on ekonomi arasına girmek. Bu bir hayal değil. Bu bir perspektif. Bütün göstergelerle oraya gitmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Salondaki gençlere seslenen Atalay, daha güzel günlerin onları beklediğini, millete tepeden bakan değil, milletin rehberliğinde bir yönetimle hizmetlere devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA