Ekolojik Üreticiler Derneği Başkanı Alev Açıklaması
Fikriye Susam Uyar - Ekolojik Üreticiler Derneği Başkanı Levent Gürsel Alev, Gelibolu Yarımadası'nın organik tarım için müsait bir alan olduğunu belirterek, "Narenciye dışında her çeşit ürün yetişiyor. Yakın gelecekte bu bölge organik tarımın merkezlerinden birisi olacaktır" dedi.
Alev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eceabat ilçesine bağlı Yalova köyündeki çiftliğinde 60 dönüm alanda, organik tarımla uğraştığını söyledi.
Türkiye'de organik tarım üretiminin büyük bölümünün ihracat odaklı yapıldığını, en büyük alıcının Avrupa ülkeleri olduğunu, pazarlama sorunları dolayısıyla iç pazara yönelik üretimin arzu edilen seviyede gerçekleşmediğini kaydeden Alev, Türkiye'nin farklı şehirlerinde 17 organik pazar kurulduğunu belirtti.
Bu pazarlardan 8'inin İstanbul'da bulunduğunu dile getiren Alev, organik tarımın tohumdan son aşamaya kadar, sentetik kimyasal girdilerin kullanılmadığı, her aşamada kontrol edilen ve sertifikalandırılan bir üretim şekli olduğunu bildirdi.
Çanakkale bölgesinin organik tarım üretimi için elverişli ve ürün çeşit yelpazesinin çok geniş olduğunu vurgulayan Alev, bölgenin polikültür alanı olarak adlandırıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Gelibolu Yarımadası organik tarıma çok müsait bir alan. Narenciye dışında her çeşit ürün yetişiyor. Ürün çeşidi çok geniş tutulmuş. Yakın gelecekte bu bölge organik tarımın merkezlerinde birisi olacaktır. Adalar ve yarımadaların organik tarıma dönüştürülmesi yönünde çalışmalar var. Sivil toplum örgütleri olarak, ada ve su havzalarında organik tarım yapılması girişimlerini destekliyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının da bu yönde çalışmaları bulunuyor."
Çiftliğin yöneticisi ve pazarlama sorumlusu Çiğdem Yıldırım da 60 dönümlük alanda sebze ağırlıklı organik tarım yaptıklarını söyledi.
Ürünlerini, İstanbul'daki Ekolojik Üreticiler Derneğinin, Zeytinburnu, Kemerburgaz, Maltepe, Kadıköy ve Feriköy pazarlarında satışa sunduklarını ifade eden Yıldırım, organik ürünlere ilginin her geçen gün arttığını kaydetti.
Çiftlikte, 2006 yılından bu yana üretim yaptıklarını anlatan Yıldırım, "60 dönümün hepsini bir ürün için harcamıyoruz. Domates, salatalık, kabak, patlıcan yaz ve kışlık ürünleri, iklim koşullarına göre üretiyoruz. Kullandığınız alana göre ürün elde ediyorsunuz. Ekosistem düşünüldüğünde organik tarım, gerçek doğanın şartıdır. Doğru bir yolla devam edersek, doğru sonuç vereceğine inanıyorum" ifadesini kullandı.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş
Kaynak: AA
Türkiye'de organik tarım üretiminin büyük bölümünün ihracat odaklı yapıldığını, en büyük alıcının Avrupa ülkeleri olduğunu, pazarlama sorunları dolayısıyla iç pazara yönelik üretimin arzu edilen seviyede gerçekleşmediğini kaydeden Alev, Türkiye'nin farklı şehirlerinde 17 organik pazar kurulduğunu belirtti.
Bu pazarlardan 8'inin İstanbul'da bulunduğunu dile getiren Alev, organik tarımın tohumdan son aşamaya kadar, sentetik kimyasal girdilerin kullanılmadığı, her aşamada kontrol edilen ve sertifikalandırılan bir üretim şekli olduğunu bildirdi.
Çanakkale bölgesinin organik tarım üretimi için elverişli ve ürün çeşit yelpazesinin çok geniş olduğunu vurgulayan Alev, bölgenin polikültür alanı olarak adlandırıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Gelibolu Yarımadası organik tarıma çok müsait bir alan. Narenciye dışında her çeşit ürün yetişiyor. Ürün çeşidi çok geniş tutulmuş. Yakın gelecekte bu bölge organik tarımın merkezlerinde birisi olacaktır. Adalar ve yarımadaların organik tarıma dönüştürülmesi yönünde çalışmalar var. Sivil toplum örgütleri olarak, ada ve su havzalarında organik tarım yapılması girişimlerini destekliyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının da bu yönde çalışmaları bulunuyor."
Çiftliğin yöneticisi ve pazarlama sorumlusu Çiğdem Yıldırım da 60 dönümlük alanda sebze ağırlıklı organik tarım yaptıklarını söyledi.
Ürünlerini, İstanbul'daki Ekolojik Üreticiler Derneğinin, Zeytinburnu, Kemerburgaz, Maltepe, Kadıköy ve Feriköy pazarlarında satışa sunduklarını ifade eden Yıldırım, organik ürünlere ilginin her geçen gün arttığını kaydetti.
Çiftlikte, 2006 yılından bu yana üretim yaptıklarını anlatan Yıldırım, "60 dönümün hepsini bir ürün için harcamıyoruz. Domates, salatalık, kabak, patlıcan yaz ve kışlık ürünleri, iklim koşullarına göre üretiyoruz. Kullandığınız alana göre ürün elde ediyorsunuz. Ekosistem düşünüldüğünde organik tarım, gerçek doğanın şartıdır. Doğru bir yolla devam edersek, doğru sonuç vereceğine inanıyorum" ifadesini kullandı.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş