Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Karataş'ın Açıklaması
Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş, "Bize görkemli bir medeniyet armağan eden bütün inşacı erenleri, düşünürleri, sanatçıları, arifleri, alimleri, velileri, aydınları anmak, anlamak ve tanımak görevimizdir" dedi.
Karataş, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Cahit Zarifoğlu konferans salonunda düzenlenen, "Uluslararası Necip Fazıl Kısakürek Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, kurumları ve insanları "geçmiş dönem refleksleri"nden kurtulmaya davet etti.
Necip Fazıl Kısakürek'in hayatından ve eserlerinden örnekler veren Karataş, şunları kaydetti:
"Atatürk Kültür Merkezi ve üniversitelerimiz birtakım korkularından, geçmiş dönem reflekslerinden ve ikbal endişelerinden kurtulmak durumundadır. Bize görkemli bir medeniyet armağan eden bütün inşacı erenleri, düşünürleri, sanatçıları, arifleri, alimleri, velileri, aydınları anmak, anlamak ve tanımak görevimizdir."
Karataş, uluslararası alanda düzenlenen sempozyumun önemli bir çalışma olduğunu vurguladı.
Konuşmasında birlik ve beraberliğin önemine işaret eden Karataş, "Türk-Kürt, doğulu-batılı, ilerici-gerici gibi basit kalıplarla 'değeri' dışlamak yerine bu toprağa fidan diken, yetiştirdiği gülde olsa alıçta olsa heybemize bir ürün koyan fikir ve haysiyet sahibi millet evlatlarını anlamaya çalışmak zorundayız. Çünkü anlamadan tanış olamayız, kıymet bilemeyiz. Dışımızda zannettiğimiz insanlara boş yere düşmanlık eder dururuz" diye konuştu.
Karataş, ülkenin bilim ve sanat alanında dirilişe, "ivazsız garazsız" bir dostluğa şiddetle ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.
-"Üstadı sadece şair olarak anmak eksik olur"-
Yazar Rasim Özdenören ise Necip Fazıl'ın birçok alanda öncü eserler bıraktığını söyledi.
Necip Fazıl'ın eserlerinin bir insan ömrünü doldurmaya yeteceğini anlatan Özdenören, "Üstadı sadece şiirle hatırlamak, yazdığı tarihi kitaplarında, sadece romanında, biyografi eserlerine bakarak anlamak doğru değil. Onu takdir ve gıptayla anmamız gerekiyor. Baktığımız zaman bugün 15 piyesi var ve bunlar bir insanın yazarlık ömrünü tümüyle doldurmaya ve dolu dolu geçirmesine yetecek verimlilikte. Dolayısıyla üstadı sadece şair olarak anmak eksik olur" dedi.
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin de bilgi aydınlanmanın, şiir ise şuurlanmanın bir eseri olduğunu belirtti.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Mehmet Karaaslan ise Necip Fazıl Kısakürek'in, 60 yıllık yazı hayatında edebiyat ve fikir tarihine mührünü vurduğunu dile getirdi.
Altı ülke ve 42 üniversiteden 82 akademisyenin katıldığı sempozyum, 3 gün sürecek.
Muhabir: İsmail Hakkı Demir
Yayıncı: Ahmet Caner Baysal
Kaynak: AA
Necip Fazıl Kısakürek'in hayatından ve eserlerinden örnekler veren Karataş, şunları kaydetti:
"Atatürk Kültür Merkezi ve üniversitelerimiz birtakım korkularından, geçmiş dönem reflekslerinden ve ikbal endişelerinden kurtulmak durumundadır. Bize görkemli bir medeniyet armağan eden bütün inşacı erenleri, düşünürleri, sanatçıları, arifleri, alimleri, velileri, aydınları anmak, anlamak ve tanımak görevimizdir."
Karataş, uluslararası alanda düzenlenen sempozyumun önemli bir çalışma olduğunu vurguladı.
Konuşmasında birlik ve beraberliğin önemine işaret eden Karataş, "Türk-Kürt, doğulu-batılı, ilerici-gerici gibi basit kalıplarla 'değeri' dışlamak yerine bu toprağa fidan diken, yetiştirdiği gülde olsa alıçta olsa heybemize bir ürün koyan fikir ve haysiyet sahibi millet evlatlarını anlamaya çalışmak zorundayız. Çünkü anlamadan tanış olamayız, kıymet bilemeyiz. Dışımızda zannettiğimiz insanlara boş yere düşmanlık eder dururuz" diye konuştu.
Karataş, ülkenin bilim ve sanat alanında dirilişe, "ivazsız garazsız" bir dostluğa şiddetle ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.
-"Üstadı sadece şair olarak anmak eksik olur"-
Yazar Rasim Özdenören ise Necip Fazıl'ın birçok alanda öncü eserler bıraktığını söyledi.
Necip Fazıl'ın eserlerinin bir insan ömrünü doldurmaya yeteceğini anlatan Özdenören, "Üstadı sadece şiirle hatırlamak, yazdığı tarihi kitaplarında, sadece romanında, biyografi eserlerine bakarak anlamak doğru değil. Onu takdir ve gıptayla anmamız gerekiyor. Baktığımız zaman bugün 15 piyesi var ve bunlar bir insanın yazarlık ömrünü tümüyle doldurmaya ve dolu dolu geçirmesine yetecek verimlilikte. Dolayısıyla üstadı sadece şair olarak anmak eksik olur" dedi.
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin de bilgi aydınlanmanın, şiir ise şuurlanmanın bir eseri olduğunu belirtti.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Mehmet Karaaslan ise Necip Fazıl Kısakürek'in, 60 yıllık yazı hayatında edebiyat ve fikir tarihine mührünü vurduğunu dile getirdi.
Altı ülke ve 42 üniversiteden 82 akademisyenin katıldığı sempozyum, 3 gün sürecek.
Muhabir: İsmail Hakkı Demir
Yayıncı: Ahmet Caner Baysal