Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Iğdır'da
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, "İnsan haklarının herkese verilmesinin tavizi verildi, veriliyor, verilecek. Başka bir taviz yok" dedi.
Paker, Başkanvekili Sibel Eraslan ve Sekreter Ayhan Ongan ile üyeler Mahmut Arslan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Abdurrahman Dilipak ve Mehmet Uçum ile Iğdır Kültür Merkezinde Iğdır Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilerin çözüm sürecine ilişkin beklenti ve önerilerini dinledi.
Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, süreci başlatan ve katkı sağlayanlara teşekkür etti.
Yılmaz, süreçle yaylalara vatandaşların ilgisinin artacağını, hayvanların daha önce otlamayamadıkları yaylalarda otlamaya başlayacağını vurguladı.
Bu bölgelerde bilimsel araştırmalar yapılabileceğini de belirten Yılmaz, "Bilimsel bir proje için araştırma yapmak üzere dağlara çıkamıyorduk. Ağrı Dağı'nı bile araştıramadık. Korhan ve Serdarbulak yaylalarında çocuklarımla piknik yapmak istiyorum. Toplumun bir çok kesimi ötekileştirildi, haksızlığa uğratıldı. 28 Şubat sürecinde hakkımda soruşturmalar açıldı. Şu an burada rektör olarak oturmam, Türkiye'nin değiştiğinin göstergesi" diye konuştu.
Başkan Can Paker de Türkiye'yi yakın zamana kadar asker ve bürokratların yönettiğini, 2002 seçimlerinde bunun kısmen değiştiğini ve yönetimde halk iradesinin egemen olmaya başladığını söyledi.
Devleti, artık halktan oy almak durumunda olan partilerin yönettiğine işaret eden Paker, şunları söyledi:
"Dolayısıyla bu sürecin başlama nedeni budur. Sürecin seçim yatırımı olduğu yönünde sorularla karşılaşıyoruz. Seçim demek bizim oyumuzu almak, bize sormak demek. Türkiye, 85 yıl bize sorulmadan yönetildi. 85 yıl ayrımcılıklar, baskılar, Doğu Anadoluda gördüğümüz dramlar, facialar yaşandı. Bize sordukları zaman bunlar artık yapılamaz."
Paker, süreçte "taviz verildiği" iddialarına ilişkin de "Çok büyük bir taviz verdik, insan hakları. İnsan haklarının herkese verilmesinin tavizi verildi, veriliyor, verilecek. Başka bir taviz yok" dedi.
Eyalet sistemi tartışmalarına da değinen Paker, "Önümüzdeki kısa dönem içerisinde Türkiye'de yerel yönetimler çok ciddi güç kazanacak. Büyükşehir Kanunu, yerel yönetimlerin güçlenmesine giden yoldur. Dolayısıyla eyalet tartışmalarını erken buluyorum. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çok daha önemli" dedi.
Muhabir: Mustafa Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk
Kaynak: AA
Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, süreci başlatan ve katkı sağlayanlara teşekkür etti.
Yılmaz, süreçle yaylalara vatandaşların ilgisinin artacağını, hayvanların daha önce otlamayamadıkları yaylalarda otlamaya başlayacağını vurguladı.
Bu bölgelerde bilimsel araştırmalar yapılabileceğini de belirten Yılmaz, "Bilimsel bir proje için araştırma yapmak üzere dağlara çıkamıyorduk. Ağrı Dağı'nı bile araştıramadık. Korhan ve Serdarbulak yaylalarında çocuklarımla piknik yapmak istiyorum. Toplumun bir çok kesimi ötekileştirildi, haksızlığa uğratıldı. 28 Şubat sürecinde hakkımda soruşturmalar açıldı. Şu an burada rektör olarak oturmam, Türkiye'nin değiştiğinin göstergesi" diye konuştu.
Başkan Can Paker de Türkiye'yi yakın zamana kadar asker ve bürokratların yönettiğini, 2002 seçimlerinde bunun kısmen değiştiğini ve yönetimde halk iradesinin egemen olmaya başladığını söyledi.
Devleti, artık halktan oy almak durumunda olan partilerin yönettiğine işaret eden Paker, şunları söyledi:
"Dolayısıyla bu sürecin başlama nedeni budur. Sürecin seçim yatırımı olduğu yönünde sorularla karşılaşıyoruz. Seçim demek bizim oyumuzu almak, bize sormak demek. Türkiye, 85 yıl bize sorulmadan yönetildi. 85 yıl ayrımcılıklar, baskılar, Doğu Anadoluda gördüğümüz dramlar, facialar yaşandı. Bize sordukları zaman bunlar artık yapılamaz."
Paker, süreçte "taviz verildiği" iddialarına ilişkin de "Çok büyük bir taviz verdik, insan hakları. İnsan haklarının herkese verilmesinin tavizi verildi, veriliyor, verilecek. Başka bir taviz yok" dedi.
Eyalet sistemi tartışmalarına da değinen Paker, "Önümüzdeki kısa dönem içerisinde Türkiye'de yerel yönetimler çok ciddi güç kazanacak. Büyükşehir Kanunu, yerel yönetimlerin güçlenmesine giden yoldur. Dolayısıyla eyalet tartışmalarını erken buluyorum. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çok daha önemli" dedi.
Muhabir: Mustafa Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk