Gıda Mühendisleri, Hayatın Her Evresinde Süt Tüketilmesini Öneriyor

Gıda Mühendisleri Odası İçel Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, sütün önemli bir gıda maddesi olduğunu ve hayatın her evresinde tüketilmesi gerektiğini belirterek, “Kimi ‘uzman’ olduğunu iddia eden kişilerce sütün karalanması kabul edilemez.

Böylesi önemli bir gıda maddesi üzerine felaket senaryoları yazmaya ve tüketiciyi kandırmaya kimsenin hakkı yoktur” dedi.

Değirmenci, Dünya Süt Günü dolayısıyla İHA muhabirine açıklama yaptı. Sütün, temel besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şekilde bileşiminde bulunduran önemli bir gıda maddesi olduğunu söyleyen Değirmenci, insanların sadece çocukluk çağında değil; yaşamın her evresinde sağlıklı bir yaşam sürmek için süt tüketmeleri gerektiğini kaydetti.

Sağlık açısından her bireyin günde ortalama iki su bardağı süt içmesi ya da peynir, yoğurt gibi süt ürünlerini tüketmesini tavsiye eden Değirmenci, Türkiye’deki süt tüketimi ile dünyadaki süt tüketimi arasında ise büyük fark olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de gelişmiş ülkelere göre rakamların dörtte bir düzeyinde olduğuna işaret eden Değirmenci, “İki nedenden süt tüketimi Türkiye’de çok düşük. En büyük nedeni eğitim. Bizim ana sınıflarından itibaren sütün tüketilmesi ve bir kültür oluşturulması için eğitim vermemiz gerekiyor. İkinci etken de sütün litre fiyatlarının tüketicilerin alım gücünün üzerinde olması” diye konuştu.

Çocukların kesinlikle süt tüketmeleri gerektiğini vurgulayan Değirmenci, sağlık uzmanlarının kemik gelişimi ve erimesine çok etkisi olduğu için yaş ilerlediğinde ise, çok fazla süt tüketilmesini önermediklerini, daha çok yoğurt ve peynir tüketilmesi gerektiği üzerinde durduklarını kaydetti.

Gıda mühendisleri olarak süt konusunda tüketicileri doğru yönlendirmeye çalıştıklarını, ancak kimi “uzman” olduğunu iddia eden kişilerce sütün karalandığını ifade eden Değirmenci, bunun kabul edilebilir ve anlaşılır olmadığının altını çizdi. “Böylesi önemli bir gıda maddesi üzerine felaket senaryoları yazmaya ve tüketiciyi kandırmaya kimsenin hakkı yoktur” diyen Değirmenci, ‘süt yerine yoğurt ve peynir tüketin’ yönünde yapılan önerilerin kesinlikle yanlış olduğunu söyledi.

Sütün, yoğurdun ve peynirin ayrı ayrı özellikleri bulunduğuna vurgu yapan Değirmenci, “Çocuklar kesinlikle sütü tüketmek zorundalar. Bunları daha çok sabah kuşağında yayınlanan programlarda sağlık uzmanları konuşuyor. Burada insan sağlığıyla ilgili tabii ki açıklama yapmalılar ama ürünlerin üretimi, saklanması gibi açıklama yapmaları kesinlikle yanlış. Çünkü bu bir gıda mühendisinin alanına giriyor. Herkes kendi alanıyla ilgilensin. Genel merkezimiz de bu açıklamalarla ilgili kınama metinleri yayınlıyor zaten” ifadelerini kullandı.

"SOKAK SÜTLERİ, SAĞLIK AÇISINDAN BÜYÜK RİSK TAŞIYOR"
“Gönül ister ki, işlem görmüş, pastörize günlük süt tüketelim. Ama ne yazık ki ülkemizde sokak sütçülüğü çok yaygın” diyen Değirmenci, sokakta satılan sütün içerdiği tehlikelerden bahsetti. Sütün sabah çok erken sağıldığını aktaran Değirmenci, özellikle sıcak yaz günlerinde erkenden sağılan bu sütün ancak saat 09.00-10.00’da evlere ulaştığını anlatarak, şunları söyledi:
“Bu, insan sağlığı açısından çok fazla risk içeriyor. O hayvan sağlıklı mı? Hastalık geçirdi de bir antibiyotik uygulaması yapıldı ve biz o antibiyotikli sütü mü içiyoruz? Hayvan hastalıklı ise ölüme kadar yol açabilen riski var. Antibiyotikli süt ise kansere neden olan etmenlerden bir tanesi. Sağım yapılırken her türlü hijyen kuralı uygulandı mı? Sütün 0-4 santigrat derecelerde taşınması gerekir. Soğuk zincirde mi taşıyorlar? Ayrıca, satış sırasında kullandıkları kapta kalan süt damlaları, mikroorganizmaların hızla çoğalması için en uygun ortamı oluşturuyor. Bütün bunlar da sağlık açısından çok büyük risk oluşturuyor.”
Sokaktan alınan sütün evde kaynatılması sırasında da, hem mikroorganizmaların yeterince ölüp ölmediğinin risk taşıdığını, hem de yararlı birçok mineral ve proteinin uçup gittiği için kalitesinin düştüğünü belirten Değirmenci, “Oysa tekniğine uygun işlenen pastörize ve sterilize sütlerde bu risklerin hiçbiri bulunmaz. Çünkü bir işletme bunların hiçbirini yapmaz. İşletme herhangi bir yerden süt almaz; iyi bir işletmeyse... O sütü bu şartlarda taşımaz. Bu kadar riskle işlemez ve de paketlemez. Yani buradaki riskleri mi almak istiyoruz, işletmenin sunduğu sütü mü almak istiyoruz? Sokakta satılan sütler kesinlikle birçok risk barındırıyor. Sütçüyü çok iyi tanımak ne kadar çözüm? Artık risk analizini kendimiz yapacağız” şeklinde konuştu.

Değirmenci, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz oda olarak, kesinlikle pastörize veya sterilize süt tüketilmesini öneriyoruz. Sütü ve temel gıda maddelerini karalama kampanyalarına karşı durmaya da devam edeceğiz.”
Kaynak: İHA