Doktora 'niye gülümsemedin' yumruğu

Sağlık politikalarını ve şiddeti eleştiren jinekologlar artık doktorların, ‘bana gülümsemedin’ yumruğuna bile maruz kaldığını söyledi.

Doktora 'niye gülümsemedin' yumruğu
Sağlık politikalarını ve şiddeti eleştiren jinekologlar artık doktorların, 'bana gülümsemedin'yumruğuna bile maruz kaldığını söyledi. Sağlıkta dönüşüm ve tam gün uygulamalarının hasta-hekim çelişkisini artırdığını söyleyen TJOD Saymanı Doç. Eray Çalışkan, "Sağlıkta kalite sıfıra düşmüştür" dedi.

Giderek artan sağlıkta şiddet, 1685 jinekoloğun katılımıyla Antalya 'da yapılan 11. Ulusal Kadın Hastalıkları ve Doğum Kongresi 'nin de ana başlıklarından biri oldu. Jinekologlar, hem uygulamadaki sağlık politikaları hem de şiddet olaylarından dolayı doktorların mutsuz olduğunu söyledi.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, “Mutlu doktor yok” derken, Derneğin Saymanı Doç. Dr. Eray Çalışkan, cezaların yetersizliğinin doktora şiddeti körüklediğini belirtti. Caydırıcılığı olmayan cezalar yüzünden doktora şiddetin adeta salgın haline geldiğini vurgulayan Doç. Çalışkan 'ın yorumu: “Doktora şiddetin yeteri kadar cezalandırılmadığını söylüyorum çünkü aynı suç bir hakim veya savcıya işlendiği zaman 30 aya kadar ceza varken, doktor da kamu görevlisi olmasına rağmen, ona şiddete 10 aya kadar ve ertelenen cezalar veriliyor. Hasta yakınlarının bu vandalist tavrının, caydırıcı ceza olmadığı için bir salgın haline geldiği görülmektedir. Çünkü insanlar sağlık kuruluşlarına, 'saldırabileceği'bilinciyle geliyor. İnsanlar konuşabilir, şikayet veya itiraz edebilir yani modern insanın vereceği tepkileri verebilir ancak dürtüleri ile hareket edenlerin yaklaşımı şiddet oluyor.”

“HASTA-HEKİM ÇELİŞKİSİ ARTIYOR”

Şiddette dezavantajlı kişilerin kadın doktorlar ile aynı yerde 5 yıldan az çalışan hekimler olduğunu ifade eden Çalışkan, şiddetin büyük oranda bilgi yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti, sağlıkta dönüşüm projesi ve tam gün uygulamalarına sahne olan sağlık politikalarını işaret etti. Önemli bir nedenin de sistemin getirdiği eşitsizlik olduğunu vurgulayan Çalışkan, “Şu anki sistemde bir doktora günde 60 hasta veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü 'nün önerdiği hasta başına ayrılması gereken muayene süresi 20 dakikadır. Bizde ise bir hastaya yaklaşık 5 dakika düşüyor. Jinekologlar açısından bakarsanız; bir kadının soyunması, giyinmesi, muayenesi, ultrasonu için bu süre yeterli olabilir mi? Yani sağlıkta kalite sıfıra düşmüştür, hasta memnuniyetsizliği arttıkça doktor-hasta çelişkisi artmakta, doktorlar istemedikleri halde bu yükün altına girdikleri için de itiraz ettiklerinde daha az maaşla cezalandırılmaktadır. Aynı zamanda hastalar da 'Doktor benimle ilgilenmedi, kapısından kovdu'diye şikayet etmekte ve doktora soruşturma açılmaktadır” dedi.

"DOKTORLAR DA ARTIK HASTALARINI SEVMİYOR"

TJOD Üyesi Opr. Dr. Necati Kaya ise gelinen noktanın doktorlarda negatif motivasyon yarattığını söyledi, “Bizler büyük bir aşkla bu mesleği seçmiş insanlarız. Tüm zorluklarına ve sıkıntılarına rağmen mesleğimizi severek yapmak istiyoruz ancak üzülerek söylüyorum ki doktorlar artık hastalarını sevmiyor, sevemiyor. Çünkü 'bana niye gülümsemedin'diye doktora saldıranlar, yumruk atanlar bile var” ifadesini kullandı.

“Sağlık Bakanlığı anketlerinde halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyeti % 87 gibi rakamlarla vurgulanıyor ama sağlık çalışanlarının memnuniyeti %10 'larda” tespitini yapan TJOD 2. Başkanı ve Avrupa Kadın Doğum Koleji Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Baloğlu da sağlıkta dönüşüm projesine dikkat çekti.

“ 'BEN YAPTIM OLDU 'CU MANTIKLA BİR YERE VARILMAZ”

Prof. Baloğlu, “Sağlık çalışanlarını memnun etmeyen, onların sorunlarıyla ilgilenmeyen bir sistemin sürdürülebilmesi ve yeterli olması mümkün değil. Bizim ana temamız hasta, siyaset mekanizmasının da ana teması hasta yani insan. Hasta kutsaldır öncelik onun hakkıdır ama sağlık çalışanlarının da haklarını vermeniz gerekir. Bu doktorların vicdanına, inisiyatifine, iyi niyetine bırakılır ama bir yere kadar bırakılır. Sağlıkta dönüşümle ortaya çıkan sosyal politikalar nedeniyle 15 sene önce hiç bahsetmediğimiz konuları bugün konuşmak zorunda kalıyoruz. Yani bu sistem tümüyle onaylanabilir mi, eksiklikleri giderilebilir mi, bunun tekrar gözden geçirilmesi ve ortak bir çalışma yapılması lazım. 'Ben yaptım, ordu 'cu mantıkla bir yere varmak mümkün değil” diye konuştu.

Doç. Eray Çalışkan ise, "Hiçbir meslek grubunda veya ülkede olmayan bazı uygulamalar doktorları üzüyor. Üniversiteden veya devlet hastanesinden ayrılmak, özel bir hastanede çalışmak istiyorsunuz ama o bölgede doktor kadrosu yoksa çalışamıyorsunuz. Bu ülkenin yetişmiş doktorlarının böyle muamelelere maruz kalmaması gerekir. Bütün bunlar doktor kalitesini ve memnuniyetini düşürmektedir. Hepimiz severek ve ne kadar kutsal olduğunu bilerek bu mesleği seçiyoruz ancak yapılan uygulamalar doktorların motivasyonunu olumsuz etkilemektedir” yorumunu yaptı.

"DOKTORUN DA HASTA SEÇME HAKKI VAR"

Türk Tabipler Odası Kayseri Şube Başkanı Suat Öktem'in gündeme getirdiği doktora şiddet uygulayanların muayene edilmemesini öngören uygulama tartışma yaratmıştı. Uygulamanın sorulması üzerine toplantıya katılan uzmanlar, hastayı muayene edecek başka bir hekimin varlığı durumunda, şiddete maruz kalan doktorun, şiddet uygulayan hastayı muayene etmeme hakkına sahip olduğu görüşünde birleşti.