Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici:
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, gerekli tedbirler alınmazsa Reyhanlı'da yaşanan patlama gibi hadiselerin tekrar yaşanabileceğini belirterek, "Bölgedeki sınırlar mutlaka kontrol altına alınmalı, kimliksiz ve pasaportsuz geçişlere müsaade edilmemeli ve eğer bu tür geçişler varsa bunlar mutlaka bir yerde toplanmalı" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, Türkiye'nin son günlerde çok büyük ahlaki rezaletler yaşadığını belirterek, "İstanbul sinemalarında vuku bulan olaylar başta olmak üzere Türkiye hiçbir dönemde böyle ahlaki çirkinlikleri toplu olarak aslında yaşamamıştı. Aslında çok büyük bir ahlaki hatta onun da ötesinde hadiseler yaşamakta" dedi
Bunların toplumun gündemine çok fazla getirilmediğine işaret eden Destici, bunların önlenmesi adına kalıcı ve eğitici tedbirlerin alındığına şahit olmadıklarını söyledi.
Destici, Türkiye'nin birinci gündem maddesinin 'terör' olduğuna dikkati çeken Destici, "Buna bağlı olarak da Hükümetin veya bu süreci yürütenlerin önce İmralı daha sonra da çözüm süreci diye adlandırdıkları, bizim ise başından beri PKK ve onun siyasi uzantılarıyla müzakere süreci diye adlandırdığımız süreç. Bu süreç, belli bir süre kamuoyunun gündeminde tutuldu ama şu anda gündemden yavaş yavaş kaymakla birlikte aynı şekilde devam etmektedir" şeklinde konuştu
Başından beri parti olarak net bir duruş sergilediklerini belirten Destici, terörün birinci gündem maddesi olduğunu ve bunun çözülmeden Türkiye'nin hiçbir temel probleminin çözülemeyeceğini daha önce de ifade ettiklerini hatırlattı.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destici, "Bu Meclis'in yeni bir anayasa yapamayacağı ortaya çıktı. 4 yıl boyunca bu Meclis ne yaptı? Kendilerini 'kıyak emeklilik' başta olmak üzere her türlü haklarını, iyileştirme başta olmak üzere bu düzenlemelerde bunlar nasıl bir araya geliyorlar? Bu BDP ile MHP, AK Parti ile CHP nasıl bir araya geliyorlar? Milletin geleceği noktasında yani 'terörü bitirme' noktasında bir araya gelemiyorlar. Anayasa, eğitim, ahlaki problemleri yok etme noktasında bir araya gelemiyorlar. Kendi milletvekili özlük haklarına gelince hepsi bir araya gelebiliyor, kucaklaşabiliyorlar" diye konuştu.
REYHANLI'DAKİ PATLAMA
Reyhanlı'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Destici, hala yüzlerce yaralının olduğunu ve onlara da acil şifalar dilediğini bildirdi. Hatay'da gördükleri eksiklikleri Hatay'a yaptıkları ziyaret sırasında tespit ettiklerini belirten Destici, "Eğer gerekli tedbirler alınmazsa Reyhanlı gibi hadiseleri tekrar yaşayabiliriz. O bölgedeki sınırlar mutlaka kontrol altına alınmalı, kimliksiz ve pasaportsuz geçişlere müsaade edilmemeli, eğer bu tür geçişler varsa bunlar mutlaka bir yerde toplanmalı ve asla mülteci kamplarının ilerisine geçmelerine veya şehre yayılmalarına müsaade edilmemeli" dedi.
Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada önemli olan tedbiri almaktır. Elbette ki sahip çıkacaksın ama tedbirli bir şekilde. Bu tür kamplarda daha çok kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve yaralılar kalmalı. Eli ayağı tutan ve her türlü imkana sahip olan insanların mülteci kampında yeri yoktur. Onlar, dönerek kendi mücadelelerine devam etmeli. O bölgede Nusayri vatandaşlarımızla Sünni vatandaşlarımız arasında Sivas, Çorum gibi hadiseler yaşatılmak isteniyor. O bölgede çok değişik ülkelerin ajanları ve casusları var. Provokasyon için bunlar da her türlü hazırlığı yapıyorlar, bunlara karşı Hükümetin çok dikkatli olması lazım."
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ADİL OLMAYAN BİR SİSTEME SAHİP"
Türkiye'nin Suriye konusunda fiili bir müdahalede ısrar ederken ABD'nin siyasi çözümden yana olduğuna işaret eden Destici, akan kanın Müslüman kanı olduğunu söyledi.
Suriye'de belli bir süre daha bu zulmün devam edeceğinin görüldüğünü anlatan Destici, Birleşmiş Milletler’in adil olmayan bir sisteme sahip olduğunu ve özellikle veto hakkının kaldırılması gerektiğini söylediklerini hatırlattı. Birleşmiş Milletler’in yapısının değiştirilmesi gerektiğini belirten Destici, Türkiye'nin buna öncülük etmesi amacıyla bir çağrıda bulunması gerektiğine dikkati çekti.
IMF'ye borcun ödenmesiyle 'sanki bütün dış borç ödendi' gibi bir tablonun yaratıldığına işaret eden Destici, "Devletin 336 milyar dolar dış borcu var. 103 milyar dolar devletin bizzat kendi borcu" dedi.
Bir gazetecinin, PKK'nın amacının ne olduğunu sorması üzerine Destici, "PKK, önce meşrulaşmak daha sonra siyasallaşmak ve en neticesinde devletleşme amacını gütmektedir" şeklinde konuştu
Kaynak: İHA
Bunların toplumun gündemine çok fazla getirilmediğine işaret eden Destici, bunların önlenmesi adına kalıcı ve eğitici tedbirlerin alındığına şahit olmadıklarını söyledi.
Destici, Türkiye'nin birinci gündem maddesinin 'terör' olduğuna dikkati çeken Destici, "Buna bağlı olarak da Hükümetin veya bu süreci yürütenlerin önce İmralı daha sonra da çözüm süreci diye adlandırdıkları, bizim ise başından beri PKK ve onun siyasi uzantılarıyla müzakere süreci diye adlandırdığımız süreç. Bu süreç, belli bir süre kamuoyunun gündeminde tutuldu ama şu anda gündemden yavaş yavaş kaymakla birlikte aynı şekilde devam etmektedir" şeklinde konuştu
Başından beri parti olarak net bir duruş sergilediklerini belirten Destici, terörün birinci gündem maddesi olduğunu ve bunun çözülmeden Türkiye'nin hiçbir temel probleminin çözülemeyeceğini daha önce de ifade ettiklerini hatırlattı.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destici, "Bu Meclis'in yeni bir anayasa yapamayacağı ortaya çıktı. 4 yıl boyunca bu Meclis ne yaptı? Kendilerini 'kıyak emeklilik' başta olmak üzere her türlü haklarını, iyileştirme başta olmak üzere bu düzenlemelerde bunlar nasıl bir araya geliyorlar? Bu BDP ile MHP, AK Parti ile CHP nasıl bir araya geliyorlar? Milletin geleceği noktasında yani 'terörü bitirme' noktasında bir araya gelemiyorlar. Anayasa, eğitim, ahlaki problemleri yok etme noktasında bir araya gelemiyorlar. Kendi milletvekili özlük haklarına gelince hepsi bir araya gelebiliyor, kucaklaşabiliyorlar" diye konuştu.
REYHANLI'DAKİ PATLAMA
Reyhanlı'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Destici, hala yüzlerce yaralının olduğunu ve onlara da acil şifalar dilediğini bildirdi. Hatay'da gördükleri eksiklikleri Hatay'a yaptıkları ziyaret sırasında tespit ettiklerini belirten Destici, "Eğer gerekli tedbirler alınmazsa Reyhanlı gibi hadiseleri tekrar yaşayabiliriz. O bölgedeki sınırlar mutlaka kontrol altına alınmalı, kimliksiz ve pasaportsuz geçişlere müsaade edilmemeli, eğer bu tür geçişler varsa bunlar mutlaka bir yerde toplanmalı ve asla mülteci kamplarının ilerisine geçmelerine veya şehre yayılmalarına müsaade edilmemeli" dedi.
Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada önemli olan tedbiri almaktır. Elbette ki sahip çıkacaksın ama tedbirli bir şekilde. Bu tür kamplarda daha çok kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve yaralılar kalmalı. Eli ayağı tutan ve her türlü imkana sahip olan insanların mülteci kampında yeri yoktur. Onlar, dönerek kendi mücadelelerine devam etmeli. O bölgede Nusayri vatandaşlarımızla Sünni vatandaşlarımız arasında Sivas, Çorum gibi hadiseler yaşatılmak isteniyor. O bölgede çok değişik ülkelerin ajanları ve casusları var. Provokasyon için bunlar da her türlü hazırlığı yapıyorlar, bunlara karşı Hükümetin çok dikkatli olması lazım."
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ADİL OLMAYAN BİR SİSTEME SAHİP"
Türkiye'nin Suriye konusunda fiili bir müdahalede ısrar ederken ABD'nin siyasi çözümden yana olduğuna işaret eden Destici, akan kanın Müslüman kanı olduğunu söyledi.
Suriye'de belli bir süre daha bu zulmün devam edeceğinin görüldüğünü anlatan Destici, Birleşmiş Milletler’in adil olmayan bir sisteme sahip olduğunu ve özellikle veto hakkının kaldırılması gerektiğini söylediklerini hatırlattı. Birleşmiş Milletler’in yapısının değiştirilmesi gerektiğini belirten Destici, Türkiye'nin buna öncülük etmesi amacıyla bir çağrıda bulunması gerektiğine dikkati çekti.
IMF'ye borcun ödenmesiyle 'sanki bütün dış borç ödendi' gibi bir tablonun yaratıldığına işaret eden Destici, "Devletin 336 milyar dolar dış borcu var. 103 milyar dolar devletin bizzat kendi borcu" dedi.
Bir gazetecinin, PKK'nın amacının ne olduğunu sorması üzerine Destici, "PKK, önce meşrulaşmak daha sonra siyasallaşmak ve en neticesinde devletleşme amacını gütmektedir" şeklinde konuştu