Akil İnsanlardan Kanaat Önderlerine Ziyaret
Bitlis’te 3 gündür çalışmalarını sürdüren Akil İnsanlar Doğu Anadolu Heyeti, Bitlis’in Güroymak ilçesinde bölgenin ileri gelen kanaat önderlerinden Şeyh Nurettin Mutlu ve Şeyh Abdulkerim Çevik ile görüştü.
Heyet Başkanı Can Paker ile Abdurrahman Dilipak, Abdurrahman Kurt, Sibel Eraslan, Zübeyde Teker, Mehmet Uçum, Mahmut Arslan ve Ayhan Ogan, Güroymak ilçesi Erentepe Mahallesi’nde bulunan medresede Şeyh Nurettin Mutlu’yu ziyaret etti. İlk etapta heyete yaşanan gelişmelerle ilgili sorular soran Mutlu, yaşanan sürecin önemine vurgu yaparak, Türkiye’yi güzel günlerin beklediğini söyledi.
Türkiye’de yaşanan gelişmelerin yerele de yansımasının olması gerektiğine vurgu yapan Mutlu, artık Kürt kanının akmaması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
Medrese eğitimlerinin de bu dönemde yasalar çerçevesine alınması gerektiğini belirten Mutlu, “Bugüne kadar çok sıkıntılar çektik. Bizim aklımızdan geçmezdi ki, Türkiye 10 yılda bu safhaya gelsin. Son 10 yıl içinde 100 yıllık değişim sağlandı. Bizde Türkiye’de huzurlu bir hava esmesini istiyoruz. Bizim Kürt halkının içindeki yerel huzurun da sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Yaşanan sürecin olumlu geçeceğine inandığını ve sürecin başarıyla tamamlanmasıyla Türkiye’yi güzel günlerin beklediğini ifade eden Mutlu, “Bu sürecin ardından hükümetten isteğimiz yıllarca vatana ve millete alim yetiştiren medreselerin üniversitelerle ilişkilendirmesidir. Üniversitelerle medreseler ilişkilendirilir ve resmi bir statü kazandırılırsa hem ülkemiz için hem de halkımız için daha güzel olacaktır” diye konuştu.
Türkiye’de yaşanan birçok olumsuzluğun ana nedeninin her geçen gün Avrupa’ya özenilmesinden ve Avrupa’ya özgü usullerin İslamiyet ülkesi olan Türkiye’de uygulanmaya çalışmasından kaynaklandığını söyleyen Mutlu, “Eskiden tek başımıza bir yerde oturup yemek yemeye utanırdık. Yemek yiyeceksek muhakkak arkadaşımızı da yanımıza alıp öyle yemek yemeye giderdik. Bir şey alırsak komşumuzla, eşimizle, arabalarımızla paylaşırdık. Ancak bugün dönüp baktığımızda ne paylaşım kalmış ne de utanma diye bir şey. Hal böyle olunca Avrupa’ya bir özenti meydana geldi ve bu da maalesef bizi bu günkü duruma getirdi. Avrupa, Avrupa diye diye bu ülkenin başına her şeyi getirdiler. İnşallah bu çözüm süreciyle birlikte her şey daha güzel olacaktır. Türkiye’nin önü açık, bunu buradan görebiliyoruz. Bu ülke çok çekti, artık güzel günler yaşayacağına inanıyoruz” dedi
“KÜRT VE TÜRK ALİMLERDEN BİR BİRLİK KURULSUN”
Abdulkerim Çevik ise, sürece her kesimin dahil edilmesini ve Akil İnsanlar Heyeti gibi Kürt ve Türk alimlerden oluşan bir birlik kurulması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte bazı taleplerinin olduğunu ifade eden Çevik, taleplerini şöyle sıraladı:
“Bu sürece tüm kesimlerin dahil edilmesi gerekiyor. Uzun yıllar yaşanan medrese sorununda 10 yılda önemli bir rahatlama yaşadık. Bunun devamı için yasal bir düzenleme istiyoruz. Akil insanlar bir heyet daha oluşturulmalıdır. Bu heyette alimler yer almalıdır. Heyette hem Kürt alimler hem de Türk alimler yer almalıdır. Bu heyet insanlara nasihat edip, bu süreci kolayca anlatabilir. Bu sürece tüm kesimlerin dahil olması gerekiyor. Sadece solcusu, sağcısı değil. Yani sade kanaat önderleri de değil. Eğer bu sürecin sonunda bir kesimin sözü geçerli olursa diğer kesimlerin kendi makul sözleri olur, dolayısıyla her kesim ve bunlar tespit edilmeli ve bunlarla oturup pazarlık edilmeli.”
“Din etkisi olmasa milletleri birleştiren hiçbir şey olmaz” diyen Çevik, “Din unsuru, kardeşlik unsuru bu konuda çok önemlidir. Yani isteğimiz din alimlerinin de bu konuda harekete geçmeleridir. İnanıyorum ki bu süreç yarıda kalırsa bizim doğuda son zamanda çok gençler zayi oldu. Yani esrarcısı, tinercisi bunlara el attı. Sahipsiz yani bir taraftan bu sorun devam ederken, bir taraftan bu gençler zayi oluyordu. Bir an önce bu çözümün sağlanıp bu gençlerin tekrar diriltmesi ve sahip çıkılması gerek” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkiye’de yaşanan gelişmelerin yerele de yansımasının olması gerektiğine vurgu yapan Mutlu, artık Kürt kanının akmaması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
Medrese eğitimlerinin de bu dönemde yasalar çerçevesine alınması gerektiğini belirten Mutlu, “Bugüne kadar çok sıkıntılar çektik. Bizim aklımızdan geçmezdi ki, Türkiye 10 yılda bu safhaya gelsin. Son 10 yıl içinde 100 yıllık değişim sağlandı. Bizde Türkiye’de huzurlu bir hava esmesini istiyoruz. Bizim Kürt halkının içindeki yerel huzurun da sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Yaşanan sürecin olumlu geçeceğine inandığını ve sürecin başarıyla tamamlanmasıyla Türkiye’yi güzel günlerin beklediğini ifade eden Mutlu, “Bu sürecin ardından hükümetten isteğimiz yıllarca vatana ve millete alim yetiştiren medreselerin üniversitelerle ilişkilendirmesidir. Üniversitelerle medreseler ilişkilendirilir ve resmi bir statü kazandırılırsa hem ülkemiz için hem de halkımız için daha güzel olacaktır” diye konuştu.
Türkiye’de yaşanan birçok olumsuzluğun ana nedeninin her geçen gün Avrupa’ya özenilmesinden ve Avrupa’ya özgü usullerin İslamiyet ülkesi olan Türkiye’de uygulanmaya çalışmasından kaynaklandığını söyleyen Mutlu, “Eskiden tek başımıza bir yerde oturup yemek yemeye utanırdık. Yemek yiyeceksek muhakkak arkadaşımızı da yanımıza alıp öyle yemek yemeye giderdik. Bir şey alırsak komşumuzla, eşimizle, arabalarımızla paylaşırdık. Ancak bugün dönüp baktığımızda ne paylaşım kalmış ne de utanma diye bir şey. Hal böyle olunca Avrupa’ya bir özenti meydana geldi ve bu da maalesef bizi bu günkü duruma getirdi. Avrupa, Avrupa diye diye bu ülkenin başına her şeyi getirdiler. İnşallah bu çözüm süreciyle birlikte her şey daha güzel olacaktır. Türkiye’nin önü açık, bunu buradan görebiliyoruz. Bu ülke çok çekti, artık güzel günler yaşayacağına inanıyoruz” dedi
“KÜRT VE TÜRK ALİMLERDEN BİR BİRLİK KURULSUN”
Abdulkerim Çevik ise, sürece her kesimin dahil edilmesini ve Akil İnsanlar Heyeti gibi Kürt ve Türk alimlerden oluşan bir birlik kurulması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte bazı taleplerinin olduğunu ifade eden Çevik, taleplerini şöyle sıraladı:
“Bu sürece tüm kesimlerin dahil edilmesi gerekiyor. Uzun yıllar yaşanan medrese sorununda 10 yılda önemli bir rahatlama yaşadık. Bunun devamı için yasal bir düzenleme istiyoruz. Akil insanlar bir heyet daha oluşturulmalıdır. Bu heyette alimler yer almalıdır. Heyette hem Kürt alimler hem de Türk alimler yer almalıdır. Bu heyet insanlara nasihat edip, bu süreci kolayca anlatabilir. Bu sürece tüm kesimlerin dahil olması gerekiyor. Sadece solcusu, sağcısı değil. Yani sade kanaat önderleri de değil. Eğer bu sürecin sonunda bir kesimin sözü geçerli olursa diğer kesimlerin kendi makul sözleri olur, dolayısıyla her kesim ve bunlar tespit edilmeli ve bunlarla oturup pazarlık edilmeli.”
“Din etkisi olmasa milletleri birleştiren hiçbir şey olmaz” diyen Çevik, “Din unsuru, kardeşlik unsuru bu konuda çok önemlidir. Yani isteğimiz din alimlerinin de bu konuda harekete geçmeleridir. İnanıyorum ki bu süreç yarıda kalırsa bizim doğuda son zamanda çok gençler zayi oldu. Yani esrarcısı, tinercisi bunlara el attı. Sahipsiz yani bir taraftan bu sorun devam ederken, bir taraftan bu gençler zayi oluyordu. Bir an önce bu çözümün sağlanıp bu gençlerin tekrar diriltmesi ve sahip çıkılması gerek” diye konuştu.