Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Yaban Hayatının Korunması ve Hayvan Popülasyonunun Artırılması İçin Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İle "Tetiğe Değil, Deklanşöre Bas" Adlı Kampanya Başlattı
Muhittin Sandıkçı - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu ile başlattığı kampanyada avcıları, yaban hayvanlarını avlama yerine fotoğraflarını çekmeye yönlendirmeye çalışacak.
Özyanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de geleneksel avcılığın yanı sıra belli kotalar dahilinde av turizmi de yapıldığını belirtti.
Türkiye'nin av turizmi açısında uygun olduğunu ifade eden Özyanık, "Yabanıl alanları öne çıkan bir ülke olduğu için Türkiye'ye başta ABD olmak üzere, dünyanın en zengin ülkelerinden av için gelenler oluyor. Bizim giremediğimiz birçok yere giriyorlar, tatillerini ve avlarını yapıyorlar" dedi.
Av turizmine ilginin çok fazla olduğunu ancak Türkiye'nin henüz tam olarak av potansiyelini ortaya çıkaramadığını dile getiren Özyanık, şöyle devam etti:
"Bu nedenle özellikle bu sezon Doğu Karadeniz'de 700'den fazla yabani domuz kotasını av turizmine tahsis ettik. Bunun yanında karaca, çengel boynuzlu dağ keçisi ve çok kısıtlı olarak yaban koyunu avına da izin veriyoruz. Av turizminde yaşlı bireylerin avlanmasına izin vermemize rağmen avlanma bedeli av başına 100 bin liranın üzerine çıkabiliyor. Av turizmi bir hasat olarak değerlendirilmeli. Yaşlı bireyleri avlatmazsanız ya ölüyor ya da diğer hayvanlara yem oluyorlar. Biz de bu hayvanları ekonomiye kazandırıyoruz ve insanların ilgisini ekonomik olarak anlamlandırmak için av turizmini yönlendiriyoruz. Avcılıkta temel amacımızı sürdürülebilirliktir."
-Fotoğrafta dereceye gireceklere ödül
Açık alan faaliyeti olduğu için avcıları foto safariye yönlendirmek istediklerini, bu kapsamda çalışma yürüttüklerini vurgulayan Özyanık, şunları söyledi:
"Foto safari ülkemizde çok yaygın ama özellikle avcılarımız tarafından yapılanı çok daha ilginç. Avcılar çok güzel çalışmalar ortaya çıkarabiliyor. Bu yıl Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu ile foto safari alanında çalışma yürütüyoruz. Başlattığımız kampanyada avcılarımıza 'Tetiğe Değil Deklanşöre Basın' diyoruz. Ülkemizde insanlar tetik yerine deklanşöre basmayı öğrendikçe yaban hayatı daha da zenginleşecek. Avcılık Federasyonu ile yürüttüğümüz çalışma sonucu beş yüzün üzerinde avcımız çektiği fotoğrafları bizimle paylaştı. Önümüzdeki dönemde düzenleyeceğimiz yarışmada fotoğrafları değerlendirip, dereceye girecek fotoğrafları çekenleri ödüllendireceğiz."
-Kaçak avcılıkla mücadele-
Kaçak avcılık ile mücadeleye her kesimin tam destek verilmesi, mücadelenin topyekun yapılması gerektiğini vurgulayan Özyanık, şunları kaydetti:
"Kaçak avcı, dişi, yavru, gebe bakmadan önüne gelen yabani hayvanı vuruyor, doğa katliamı yaşanıyor. Kaçak avcılıkta en büyük destekçilerimiz köylüler, ciddi ihbarlarla bize destek veriyorlar. Hedefimiz avlanmadan önce kaçak avcıyı yakalamak. Sertifikalı ve izinli geleneksel avcılarımız da bizim ciddi manada doğa koruma alanında yararlandığımız kişiler. Bize korumada ciddi katkı sağlıyorlar. Bilinçli çalışmalarla sürdürülebilir bir yaban hayatı geliştirmek istiyoruz."
Yayıncı: Murat Kaban
Kaynak: AA
Türkiye'nin av turizmi açısında uygun olduğunu ifade eden Özyanık, "Yabanıl alanları öne çıkan bir ülke olduğu için Türkiye'ye başta ABD olmak üzere, dünyanın en zengin ülkelerinden av için gelenler oluyor. Bizim giremediğimiz birçok yere giriyorlar, tatillerini ve avlarını yapıyorlar" dedi.
Av turizmine ilginin çok fazla olduğunu ancak Türkiye'nin henüz tam olarak av potansiyelini ortaya çıkaramadığını dile getiren Özyanık, şöyle devam etti:
"Bu nedenle özellikle bu sezon Doğu Karadeniz'de 700'den fazla yabani domuz kotasını av turizmine tahsis ettik. Bunun yanında karaca, çengel boynuzlu dağ keçisi ve çok kısıtlı olarak yaban koyunu avına da izin veriyoruz. Av turizminde yaşlı bireylerin avlanmasına izin vermemize rağmen avlanma bedeli av başına 100 bin liranın üzerine çıkabiliyor. Av turizmi bir hasat olarak değerlendirilmeli. Yaşlı bireyleri avlatmazsanız ya ölüyor ya da diğer hayvanlara yem oluyorlar. Biz de bu hayvanları ekonomiye kazandırıyoruz ve insanların ilgisini ekonomik olarak anlamlandırmak için av turizmini yönlendiriyoruz. Avcılıkta temel amacımızı sürdürülebilirliktir."
-Fotoğrafta dereceye gireceklere ödül
Açık alan faaliyeti olduğu için avcıları foto safariye yönlendirmek istediklerini, bu kapsamda çalışma yürüttüklerini vurgulayan Özyanık, şunları söyledi:
"Foto safari ülkemizde çok yaygın ama özellikle avcılarımız tarafından yapılanı çok daha ilginç. Avcılar çok güzel çalışmalar ortaya çıkarabiliyor. Bu yıl Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu ile foto safari alanında çalışma yürütüyoruz. Başlattığımız kampanyada avcılarımıza 'Tetiğe Değil Deklanşöre Basın' diyoruz. Ülkemizde insanlar tetik yerine deklanşöre basmayı öğrendikçe yaban hayatı daha da zenginleşecek. Avcılık Federasyonu ile yürüttüğümüz çalışma sonucu beş yüzün üzerinde avcımız çektiği fotoğrafları bizimle paylaştı. Önümüzdeki dönemde düzenleyeceğimiz yarışmada fotoğrafları değerlendirip, dereceye girecek fotoğrafları çekenleri ödüllendireceğiz."
-Kaçak avcılıkla mücadele-
Kaçak avcılık ile mücadeleye her kesimin tam destek verilmesi, mücadelenin topyekun yapılması gerektiğini vurgulayan Özyanık, şunları kaydetti:
"Kaçak avcı, dişi, yavru, gebe bakmadan önüne gelen yabani hayvanı vuruyor, doğa katliamı yaşanıyor. Kaçak avcılıkta en büyük destekçilerimiz köylüler, ciddi ihbarlarla bize destek veriyorlar. Hedefimiz avlanmadan önce kaçak avcıyı yakalamak. Sertifikalı ve izinli geleneksel avcılarımız da bizim ciddi manada doğa koruma alanında yararlandığımız kişiler. Bize korumada ciddi katkı sağlıyorlar. Bilinçli çalışmalarla sürdürülebilir bir yaban hayatı geliştirmek istiyoruz."
Yayıncı: Murat Kaban