Pamuk Ekim Sezonu Açılışına Yağmur Engeli

Nazilli Pamuk Araştırma İstasyonu Müdürlüğünce, her yıl Mayıs ayında yapılan Pamuk ekim sezonu bu yıl yağmur engeli nedeniyle tarlada değil, toplantı salonunda açıldı.

Pamuk Ekim Sezonu Açılışına Yağmur Engeli
İstasyon Bahçesinde düzenlenen 2013 yılı pamuk ekim sezonun açılış töreni yağmur nedeniyle toplantı salonunda yapılırken, etkinliğe gelen Esenköy İlköğretim Okulu öğrencileri yağmur nedeniyle okullarına geri gönderildi. Nazilli Pamuk Araştırma İstasyonu Müdürü Sadettin Öztürk’ün ev sahipliğinde düzenlenen pamuk ekim sezonu açılışına Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Sultanhisar Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Osman Sarı, TAGEM Daire Başkanı Dr. İsa Özkan, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Seydi Salman, Atça MYO Müdürü Prof. Dr. İbrahim Gençsoylu, Aydın İl Sağlık Müdürü Hüsnü Tırpancı, İlçe Sağlık Müdürü Fikri Özçetin, Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr.Hakan Derici, Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü, Atça MYO Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Öğrencileri ile İstasyon çalışanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Doğumdan ölüme kadar pamuğa muhtaç olduğumuzu ve ülkemiz için vazgeçilmez bir ürün olduğunu hatırlatarak açılış konuşmasını yapan Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Sadettin Öztürk; "Pamuk ülkemiz açısından yüksek katma değer oluşturan bir tarım ürünü olup, üretim, istihdam ve ihracat açısından lokomotif sektör konumunda olan tekstil ve konfeksiyon sektörü için temel girdi özelliğinde olması stratejik bir önem arz etmektedir. Ülkemizde 3 milyon kişiye istihdam sağlayan, 12 milyon nüfusu doyuran pamuk ve çekirdekten oluşan kütlü pamuktan yaklaşık 15 çeşit ürün elde edilmektedir. Hiçbir kısmı yok olmayan, çok değerli hammadde ve ara madde elde edilen pamuk, doğal ve sıhhi yönüyle sentetik maddelere göre oldukça avantajlıdır."
Türkiye'de pamuk arzının talebe paralel biçimde arttırmanın mümkün olmadığını ve arz açığının ithalat yolu ile kapatıldığını belirten Sadettin Öztürk; “Ülkemiz, dünyanın 7. büyük pamuk üreticisi, 4. büyük tüketicisi ve 2. büyük pamuk ithalatçısı ve aynı zamanda dünyanın 6 büyük tekstil ve 4. Büyük konfeksiyon tedarikçisi olarak dünya pamuk, tekstil ve konfeksiyon pazarındaki konumunu korumak ve daha da güçlendirmek durumundadır. Ancak ülkemizde pamuk arzını, talebe paralel biçimde arttırmak mümkün olmamış, arz açığı ithalat yolu ile kapatılmış, tekstil ve konfeksiyon sektöründe dışa bağımlı hale gelmiştir. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün bu denli gelişmiş olmasının nedenlerinden biri hammadde olarak kullanılan pamuğun yoğun miktarda ve kaliteli olarak ülkemizde yetiştiriliyor olmasıdır. Son on yılda ülkemizde pamuk üretim masraflarının artması, ithalat baskısı nedeniyle elyaf fiyatlarının bu oranda artmaması nedeniyle ülkemiz pamuk üretim alanları hızla daralmıştır. Ülkemizde pamuk üretiminden vazgeçmek verimli ovalarımıza haksızlık ve üreticilerin pamuk tarımı ekipmanlarına yatırdıkları milyarlarca liranın israf edilmesine neden olmaktadır. Bugün Ülkemiz birim alandan alınan pamuk veriminde dünyada 2. sırada gelmektedir” dedi.

“79 YILDIR PAMUĞUN TÜM SORUNLARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Nazilli Pamuk Araştırma İstasyonunun 1934 yılında kurulmuş olduğunu ve ülkenin konu bazında tek pamuk araştırma kuruluşu olduğunu hatırlatan Öztürk; “Geliştirdiği tohumlarla yıllarca pamuk üreticisinin yüzünü güldürmüş ve güldürmeye devam edecektir. Ayrıca her konuda yeni çalışmalarımız devam etmektedir. Pamuk ekim alanlarının arttırılması, üretim masraflarını da azaltan 2. ürün pamuk ekilişleriyle desteklenmektedir. Enstitümüz tarafından geliştirilen erkenci pamuk çeşitleriyle, Haziran ayı içerisinde yapılan buğday hasadı sonrasında, buğday sap artıkları kaldırıldıktan sonra, Herhangi bir toprak işlemesi yapılmaksızın diskli anız mibzeri ile anıza üzerine ve doğrudan tohum ekimi yapılması, pamuk tarımının canlandırılmasına katkı sağlayacaktır. Ülkemizde son yıllarda pamuk üretiminde görülen düşüşle birlikte, pamuğun hak ettiği yere gelmesi, üreticilerimizin tekrar pamuğa yönelmeleri konusunda arayışlar devam etmektedir. Bunlar organik pamuk ve renkli pamuk çalışmalarımızdır. Ülkemiz pamuk üretiminde en önemli sorun, arazilerin parçalı ve çok küçük olmasıdır. Bunu da organik pamuk üretimiyle aşmamız mümkündür. Ülkemiz, organik pamuk üretimi için dünyada en uygun şartlara sahip bulunmaktadır. Organik pamuk üretimini sahip çıkıp, bilinçlendirme sağlanabilirse, kısa sürede organik pamukta marka olmamız mümkündür. Yani dünyada organik pamuk denilince akla Türkiye gelmelidir. Pamuk üretiminde tarım işletmelerinin küçük olması, organik pamuk üretimi için bir şanstır. Küçük pamuk üreticilerimizin varlıklarını sürdürmeleri organik pamukla mümkün olacaktır. 1934 yılından bugüne 79 yıldır pamuğun tüm sorunlarını çözme konusunda çalışmalarını yürüten Enstitümüz, bu günden sonrada çalışmaları ile pamuk üreticimize hizmet etmeye devam edecektir” dedi.

TARLADA EKİME YAĞMUR ENGELİ

İstasyon Müdürü Sadettin Öztürk’ün konuşmasının ardından söz alan Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Osman Sarı da pamuk ve ülke tarımı hakkında davetlileri bilgilendirdiği etkinlikte 2013 yılı pamuk üretiminin bereketli olması ve İstasyona emeği geçmiş, ahrete intihal etmiş personellerin ruhlarını şad etmek için lokma dağıtımı yapıldı. Öte yandan programın sonunda ise her yıl geleneksel hale gelen ilk pamuk tohumlarının toprakla buluşması ise yağmur nedeniyle iptal edildi.
Kaynak: İHA