Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç'ın Açıklaması
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin ardından Fenerbahçeli taraftarın öldürülmesine ilişkin "Hiçbir değer, hiçbir sevinç, hiçbir taraftarlık duygusu bir cana kastetmeyi haklı gösteremez" dedi.
Bakan Kılıç, 17. Akdeniz Oyunları'nın bir bölümünün yapılacağı Adana'daki yapımı devam eden tesislerde incelemelerde bulunmak üzere geldiği Adana Şakirpaşa Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son günlerde spor müsabakalarında yaşanan şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine Kılıç, yaşananların can yakan acı olaylar olduğunu söyledi.
Kılıç, özellikle İstanbul'da Burak Yıldırım adlı gencin hayatına mal olan hadiseyi hiçbir şekilde affetmenin mümkün olmadığını belirterek "Giden canı geri getirmek mümkün değil. Katil ya da katiller mutlaka yargı önüne çıkarılacak. Polisimizin ülkenin her yerinde benzer olaylarla alakalı ciddi takibi var. Hiçbir değer, hiçbir sevinç, hiçbir taraftarlık duygusu bir cana kastetmeyi haklı gösteremez. Ölümle sonuçlanan hiçbir olayı hoş karşılamak mümkün değil" dedi.
Sadece 6022 sayılı yasanın değil Türk Ceza Kanunu'nun ilgili bütün hükümlerinin benzer olaylarda en sert biçimiyle uygulanacağını anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
"Eğer birileri hakim ya da savcılarımızın konulara duyarsız olduğu ya da gerekenleri yapmadığı yönünde yanlış bir düşünceye sahipse, yargılama süreçleri başladığında hakim ve savcılarımızın meseleye ne kadar büyük bir özenle yaklaştıkları ve bu konularda ne kadar tavizsiz oldukları net olarak görülecektir. Buradan taraflara net çağrımızı yineliyoruz; Türkiye'de herkes kanunlara uymakla yükümlüdür. Herkes yorum ve yazılarına ayrıca dikkat etmekle yükümlüdür. 6022 sayılı kanun sadece kulüplere, bakanlığa, polise ve yargıya görevler vermemektedir, taraftara, taraftar derneklerine aynı zamanda spor programcılarına, yazarlara, yayıncılara, yönetmenlere, herkese ve her kesime net görevler yüklemektedir. Adam öldürmeye teşebbüs eden biri için tahrik kavramının bir ceza indirimi nedeni olarak görülmesi ya da 'ben tahrik oldum ondan dolayı eyleme kalkıştım' demesini bir savunma mekanizması olarak ben şahsen bir hukukçu gözüyle değerlendirmiyorum."
-Göztepe maçının ardından çıkan olaylar-
Kılıç, PTT 1. Lig'de TKİ Tavşanlı Linyitspor'a yenilerek küme düşen Göztepeli taraftarların çıkardığı olaylara da değinerek, Atatürk Stadyumu'nu harabeye çevirenlerin hiçbir şekilde kendilerini savunma refleksi olmayacağını söyledi.
Devlet malına büyük zarar verildiğine dikkati çeken Kılıç, "Bunun yanı sıra yerinden koparılarak sahaya fırlatılan koltuklar nedeniyle ölüm ya da yaralanma olayları meydana gelebilirdi. Bunları savunabilmek mümkün değil. Bunlar kendi kulübüne de zarar vermiştir, bunu da savunabilmek mümkün değil" diye konuştu.
Futbol sahalarında yaşanan olayları tek başına Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak sonlandırmalarının söz konusu olmadığını dile getiren Kılıç, şöyle devam etti:
"Bu bir işbirliği sürecidir. Bu işbirliğinin tarafları vardır. Tarafları da bellidir. Bunlar kulüpler, yöneticiler, medya, yorumcular, taraftar dernekleri ve bizzat futbolcuların kendileri olmak üzere çok yönlü bir işbirliği geliştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bu işbirliğine herkes özgüven içinde iyi niyetli ve samimi katkılar sağlarsa bu olaylar sona erer. Yöneticilerin maçlardan önce kışkırtıcı beyanlardan özenle kaçınması gerekir. Eğer bu asayiş olayları sonlandırılacaksa, taraftar, futbolcu, yönetici, polis, güvenlik birimleri ve ilgili tüm sektörler birlikte hareket etme mecburiyetindedir."
-"Stadyumlarda yaşanan bu hadiseleri Türk toplumu hak etmiyor"-
Bakan Kılıç, "Bu olaylar olimpiyat adaylığı öncesinde sizi endişelendiriyor mu- Bir de 14 yaş altı futbolculara biber gazı sıkılmasıyla ilgili neler söyleyeceksiniz-" şeklindeki soru üzerine, biber gazı kullanımının tamamen kolluk kuvvetinin takdirinde olan bir konu olduğunu kaydetti.
Sahalarda yaşanan hadiseleri olimpiyat adaylığıyla paralel değerlendirmediklerine dikkati çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü dünyanın her yerinde benzer şekilde taraftar eylemleri, kavgaları ya da acı ve dramatik hadiseler yaşanabiliyor. Bu meseleleri Akdeniz Oyunları'ndan ve 2020 Olimpiyat adaylığından bağımsız değerlendiriyoruz. Bu olaylar dünyanın hiçbir yerinde yaşanmasın. Bir sevgi toplumu olan Türkiye'de hiç yaşanmasın. İş yerinde, askerde, otobüste, dolmuşta, vapurda beraber olan ve aynı iş yerine çalışan insanlar, akşam olup maça gittiğinde birbirinden farklı renklerin taraftarı oldukları için birbirlerine hakarette bulunmasın. Bizim söylediğimiz budur. Türkiye'nin bugün her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve kardeşliğe ihtiyacı var. Stadyumlarda yaşanan bu hadiseleri Türk toplumu hak etmiyor."
Bakan Kılıç, Akdeniz Oyunlarıyla ilgili yapılan çalışmaları da değerlendirerek, Adana'nın oyunlarda çözüm ortağı olan kentlerden birisi olduğunu belirtti.
Oyunlarda bazı branş müsabakalarının Adana'da yapılacağını anımsatan Kılıç, kentin 4 ayrı tesis, bin kişilik öğrenci yurdu ve konaklama köyüyle Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapacağını dile getirdi.
Adana'ya yapılacak yeni 33 bin kişilik stadyumun ihalesinin gerçekleştirildiğini, hafta içinde ihale sürecine ilişkin nihai karar yazısının çıkmasını beklediklerini aktaran Kılıç, stadyum inşaatına yıl sonuna kalmadan başlanmasını hedeflediklerini bildirdi.
Bakan Kılıç, daha sonra Çukurova Üniversitesindeki kayıkhane, spor salonu, Atlı Spor Kulübü ve Yüreğir'deki spor salonunda incelemelerde bulundu.
Muhabir: Ali Güreli / Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: Tevfik Işık
Kaynak: AA
Son günlerde spor müsabakalarında yaşanan şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine Kılıç, yaşananların can yakan acı olaylar olduğunu söyledi.
Kılıç, özellikle İstanbul'da Burak Yıldırım adlı gencin hayatına mal olan hadiseyi hiçbir şekilde affetmenin mümkün olmadığını belirterek "Giden canı geri getirmek mümkün değil. Katil ya da katiller mutlaka yargı önüne çıkarılacak. Polisimizin ülkenin her yerinde benzer olaylarla alakalı ciddi takibi var. Hiçbir değer, hiçbir sevinç, hiçbir taraftarlık duygusu bir cana kastetmeyi haklı gösteremez. Ölümle sonuçlanan hiçbir olayı hoş karşılamak mümkün değil" dedi.
Sadece 6022 sayılı yasanın değil Türk Ceza Kanunu'nun ilgili bütün hükümlerinin benzer olaylarda en sert biçimiyle uygulanacağını anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
"Eğer birileri hakim ya da savcılarımızın konulara duyarsız olduğu ya da gerekenleri yapmadığı yönünde yanlış bir düşünceye sahipse, yargılama süreçleri başladığında hakim ve savcılarımızın meseleye ne kadar büyük bir özenle yaklaştıkları ve bu konularda ne kadar tavizsiz oldukları net olarak görülecektir. Buradan taraflara net çağrımızı yineliyoruz; Türkiye'de herkes kanunlara uymakla yükümlüdür. Herkes yorum ve yazılarına ayrıca dikkat etmekle yükümlüdür. 6022 sayılı kanun sadece kulüplere, bakanlığa, polise ve yargıya görevler vermemektedir, taraftara, taraftar derneklerine aynı zamanda spor programcılarına, yazarlara, yayıncılara, yönetmenlere, herkese ve her kesime net görevler yüklemektedir. Adam öldürmeye teşebbüs eden biri için tahrik kavramının bir ceza indirimi nedeni olarak görülmesi ya da 'ben tahrik oldum ondan dolayı eyleme kalkıştım' demesini bir savunma mekanizması olarak ben şahsen bir hukukçu gözüyle değerlendirmiyorum."
-Göztepe maçının ardından çıkan olaylar-
Kılıç, PTT 1. Lig'de TKİ Tavşanlı Linyitspor'a yenilerek küme düşen Göztepeli taraftarların çıkardığı olaylara da değinerek, Atatürk Stadyumu'nu harabeye çevirenlerin hiçbir şekilde kendilerini savunma refleksi olmayacağını söyledi.
Devlet malına büyük zarar verildiğine dikkati çeken Kılıç, "Bunun yanı sıra yerinden koparılarak sahaya fırlatılan koltuklar nedeniyle ölüm ya da yaralanma olayları meydana gelebilirdi. Bunları savunabilmek mümkün değil. Bunlar kendi kulübüne de zarar vermiştir, bunu da savunabilmek mümkün değil" diye konuştu.
Futbol sahalarında yaşanan olayları tek başına Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak sonlandırmalarının söz konusu olmadığını dile getiren Kılıç, şöyle devam etti:
"Bu bir işbirliği sürecidir. Bu işbirliğinin tarafları vardır. Tarafları da bellidir. Bunlar kulüpler, yöneticiler, medya, yorumcular, taraftar dernekleri ve bizzat futbolcuların kendileri olmak üzere çok yönlü bir işbirliği geliştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bu işbirliğine herkes özgüven içinde iyi niyetli ve samimi katkılar sağlarsa bu olaylar sona erer. Yöneticilerin maçlardan önce kışkırtıcı beyanlardan özenle kaçınması gerekir. Eğer bu asayiş olayları sonlandırılacaksa, taraftar, futbolcu, yönetici, polis, güvenlik birimleri ve ilgili tüm sektörler birlikte hareket etme mecburiyetindedir."
-"Stadyumlarda yaşanan bu hadiseleri Türk toplumu hak etmiyor"-
Bakan Kılıç, "Bu olaylar olimpiyat adaylığı öncesinde sizi endişelendiriyor mu- Bir de 14 yaş altı futbolculara biber gazı sıkılmasıyla ilgili neler söyleyeceksiniz-" şeklindeki soru üzerine, biber gazı kullanımının tamamen kolluk kuvvetinin takdirinde olan bir konu olduğunu kaydetti.
Sahalarda yaşanan hadiseleri olimpiyat adaylığıyla paralel değerlendirmediklerine dikkati çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü dünyanın her yerinde benzer şekilde taraftar eylemleri, kavgaları ya da acı ve dramatik hadiseler yaşanabiliyor. Bu meseleleri Akdeniz Oyunları'ndan ve 2020 Olimpiyat adaylığından bağımsız değerlendiriyoruz. Bu olaylar dünyanın hiçbir yerinde yaşanmasın. Bir sevgi toplumu olan Türkiye'de hiç yaşanmasın. İş yerinde, askerde, otobüste, dolmuşta, vapurda beraber olan ve aynı iş yerine çalışan insanlar, akşam olup maça gittiğinde birbirinden farklı renklerin taraftarı oldukları için birbirlerine hakarette bulunmasın. Bizim söylediğimiz budur. Türkiye'nin bugün her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve kardeşliğe ihtiyacı var. Stadyumlarda yaşanan bu hadiseleri Türk toplumu hak etmiyor."
Bakan Kılıç, Akdeniz Oyunlarıyla ilgili yapılan çalışmaları da değerlendirerek, Adana'nın oyunlarda çözüm ortağı olan kentlerden birisi olduğunu belirtti.
Oyunlarda bazı branş müsabakalarının Adana'da yapılacağını anımsatan Kılıç, kentin 4 ayrı tesis, bin kişilik öğrenci yurdu ve konaklama köyüyle Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapacağını dile getirdi.
Adana'ya yapılacak yeni 33 bin kişilik stadyumun ihalesinin gerçekleştirildiğini, hafta içinde ihale sürecine ilişkin nihai karar yazısının çıkmasını beklediklerini aktaran Kılıç, stadyum inşaatına yıl sonuna kalmadan başlanmasını hedeflediklerini bildirdi.
Bakan Kılıç, daha sonra Çukurova Üniversitesindeki kayıkhane, spor salonu, Atlı Spor Kulübü ve Yüreğir'deki spor salonunda incelemelerde bulundu.
Muhabir: Ali Güreli / Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: Tevfik Işık