“Sünnet Perspektifinde Kadın” Anlatıldı
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Sünnet Perspektifinde Kadın” konulu konferansta Doç. Dr. Huriye Martı konuştu.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Doç. Dr. Huriye Martı, “Peygamber Efendimiz, bir kervan yolculuğu esnasında, develerin üzerinde seyahat eden kadınları taşıyan kervan sorumlusuna ‘Aman kristalleri dikkatli taşı’ sözü ile kadını kristale benzetmiştir” dedi.
Doç. Dr. Martı, “Kadın ve erkek aynı özden yaratılmıştır ve aynı imtihana tabidir” diyerek, cahiliye döneminde kadının eşyadan bile kabul edilmediğini, vahiy ile birlikte kadının da birtakım haklarının var olduğunun öğrenildiğini, hak ve sorumluluk bağlamında kadın ve erkeğin birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Allah’ın yeryüzündeki halifesi olmanın bir insana en büyük değeri yüklediğini açıklayan Doç. Dr. Huriye Martı, “İnsan, en saygın, en onurlu, en değerli varlıktır; onun üstün olmasını sağlayan ne kadın ne de erkek olmasıdır. Üstünlük, ancak takva iledir. Kadın ve erkek, insan olmakla aynı sorumluluğu üstlenip, aynı cezayı çeken ya da aynı mükâfata tabi tutulan varlıklardır. Kadına ve erkeğe, farklı kabiliyetler ile birbirini tamamlayan varlıklar olarak bakmak gerekir. Kuran-ı Kerim, hanımlarınız sizin için bir elbisedir, siz de onlar için bir elbisesiniz demektedir. Yine Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde, sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinde hakları vardır demiştir” şeklinde konuştu.
Hz. Peygamber’in “Bana dünyada üç şey sevdirildi; hanımlar, güzel koku ve gözümün nuru namaz” sözlerini hatırlatan Martı, “Kur'an-ı Kerim’de yer alan çizgi, hayatın içerisine Peygamber Efendimiz tarafından yerleştirilmiştir” dedi.
Program, katılımcılardan gelen soruların ardından sona erdi. Konferansa, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saffet Sancaklı, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: İHA
Doç. Dr. Martı, “Kadın ve erkek aynı özden yaratılmıştır ve aynı imtihana tabidir” diyerek, cahiliye döneminde kadının eşyadan bile kabul edilmediğini, vahiy ile birlikte kadının da birtakım haklarının var olduğunun öğrenildiğini, hak ve sorumluluk bağlamında kadın ve erkeğin birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Allah’ın yeryüzündeki halifesi olmanın bir insana en büyük değeri yüklediğini açıklayan Doç. Dr. Huriye Martı, “İnsan, en saygın, en onurlu, en değerli varlıktır; onun üstün olmasını sağlayan ne kadın ne de erkek olmasıdır. Üstünlük, ancak takva iledir. Kadın ve erkek, insan olmakla aynı sorumluluğu üstlenip, aynı cezayı çeken ya da aynı mükâfata tabi tutulan varlıklardır. Kadına ve erkeğe, farklı kabiliyetler ile birbirini tamamlayan varlıklar olarak bakmak gerekir. Kuran-ı Kerim, hanımlarınız sizin için bir elbisedir, siz de onlar için bir elbisesiniz demektedir. Yine Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde, sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinde hakları vardır demiştir” şeklinde konuştu.
Hz. Peygamber’in “Bana dünyada üç şey sevdirildi; hanımlar, güzel koku ve gözümün nuru namaz” sözlerini hatırlatan Martı, “Kur'an-ı Kerim’de yer alan çizgi, hayatın içerisine Peygamber Efendimiz tarafından yerleştirilmiştir” dedi.
Program, katılımcılardan gelen soruların ardından sona erdi. Konferansa, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saffet Sancaklı, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.