Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'den açıklama
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, çözüm sürecine ilişkin, “CHP ve MHP’NİN burada millet adına Türkiye’de barış ve huzurun sağlanması adına katkı vermelerini bekleriz” dedi
Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Eker, başlatılan sürece CHP ve MHP’nin destek vermelerini beklediğini belirterek, yaptıkları yanlıştan döneceklerini umut ettiklerini söyledi.
Eker, “CHP ve MHP’nin burada millet adına Türkiye’de barış ve huzurun sağlanması adına katkı vermelerini bekleriz. Milletimizde aslında onlardan onu bekliyor. Dolayısıyla bu yanlış tutumu sürdürmeyeceklerini umut ediyoruz. Biz tabi yolumuza devam ederiz. Sonuçta biz barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik türküleri söyleyeceğiz. Onları Türkiye’de bu birlik ve beraberliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberlik içerisinde kalkınması için, engeller ne ise o engelleri biz ayıklamaya, dikenleri kaldırmaya, mayınları temizlemeye çalışıyoruz. Dolayısıyla barış, kardeşlik ve sevgi bu şekilde inşa edilir, huzur bu şekilde inşa edilir. CHP’nin de MHP’nin de buna katkı ve destek vermesini bekleriz. Ama onlar destek vermedi diye de biz yolumuzdan düşemeyeceğiz. Çünkü bu yola milletimiz ile birlikte çıktık ve milletimizle birlikte bu yolda devam edeceğiz. Şuana kadar gelişmeler olumlu” dedi
Mecliste kurulacak olan Araştırma Komisyonu'na muhalefetin üye vermeyeceğinin hatırlatılması üzerine Bakan Eker, “Mecliste kurulacak olan komisyona MHP ve CHP’nin katılmaması yönünde bir takım bilgiler iletildi. Tabi gönül ister ki onlar da bu süreçte mecliste kurulacak olan araştırma komisyonuna üye versinler. Bu güne kadar hep üye verdiler. Bunun prosedürü budur. Burada da vermelerini bekliyoruz. Bir yanlışlık içerisinde olmayacaklarını düşünüyoruz” diye konuştu.
AK Parti İl Başkanlığı içinde de partililere seslenen Eker, Diyarbakır bir medeniyet kenti iken 50-60 yıl önce yapılan yanlışlar nedeni ile bu gün sadece terörle anılır hale geldiğini ve Diyarbakır’ın adeta bir mülteci kampına dönüştüğünü savundu. Eker, “Diyarbakır 28 tane medeniyete beşik olmuş bir şehir. Burada Kuran’ı Kerim’de ismi zikredilen peygamberlerin kabirleri var. Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabenin meftun olduğu bir şehir. Diyarbakır böyle bir şehir iken, maalesef Türkiye’nin belli bir döneminde ortaya çıkan adaletsiz uygulamalar, bozulan barış ve huzur ortamı nedeni ile bu şehir bütün bu güzellikleri ile, tarihsel birikimi ile, medeniyetlere beşik olmuş vasfı ile değil, terörle, karamsarlıkla, kavga ile anılan bir şehir haline geldi. Son 50-60 yıl içerisinde yanlış uygulamalar sebebi ile bu şehir barış ile huzur ile değil maalesef daha farklı uygulamalarla anılır hale geldi. Bütün sorunların anası bir sorun haline geldi. O sorun sürekli problem üretir hale geldi. Bu güzelim şehir adeta bir mülteci kampına dönüştü" şeklinde konuştu.
AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın ise, başlatılan sürece destek vermeyenlere seslendi. Aydın, "Yüreğiniz yetiyorsa gelin Diyarbakır’da biz bu sorunun çözülmesini istemiyoruz deyin. Diyarbakır halkı doğru yolda olduğumuzu bu gün bize karşı duydukları sevgi ve misafirperverlikle çok net gösterdiler. Diyarbakır bu sorunu yıllar yılı yaşadığı için bizim kalkıp bu sorunu Diyarbakır halkına anlatacak halimiz yok. Onlar bunu zaten çok iyi biliyor. Bu acıları en çok çeken bölgenin insanları. Artık bu acı bitsin diyelim. Diyarbakır Kürtçe, Türkçe öyle bir şekilde yaşadı ki, bu gün bir kez daha dedim ki, bu halk olduğu müddetçe, bütün sorunların üzerinden geleceğiz inşallah. Bu sorunu da hep birlikte el birliği ile çözeceğiz. Artık benim bundan hiçbir kuşkum yok. İktidarda güçlü bir çözüm iradesi var. Baldıran zehiri olsa içerim diyen bir başbakan var. Aynı şekilde iktidardaki bu irade halkta karşılığını bulmuş. Halk bu sorun çözülsün diyor” ifadelerini kullandı
"BU TARİHİ FIRSATI KAÇIRMAMAMIZ LAZIM"
Bölge halkının topyekun “bu sorun çözülsün biz başka bir şey istemiyoruz” dediğini ifade eden Aydın, “Bu manada biz sayın Başbakana, AK Partiye ve bu işe gönül veren herkese duacıyız diyorlar. Emin olun millet bu iş çözülecek diyorsa, bu çözülecektir. Bunu biz burada çok net gördük. Bu işi inşallah çözeceğiz, çözmek mecburiyetindeyiz de. Bu tarihi fırsatı kaçırmamak durumundayız. Böylesine güçlü bir iradenin olduğu bir dönemde bu tarihi fırsatı kaçırmamamız lazım. İşte bu çözüme karşı duranlara şunu ifade ediyorum. Gelin şu Silvanlının, şu Erganilinin, şu Bismillinin yüzüne söyleyin bu çözümü istemediğinizi. Eğer yüreğiniz yetiyorsa gelin burada bunu söyleyin. Emin olun Ankara’dan nutuklar atıp, siyaset yaparak bu sorunu örtbas edemezsiniz. Bu sorunun çözümü noktasında halkımızla beraber gittiği yere kadar gideceğiz. Değil elimizi, başımızı bu yola koymuş durumdayız. Biz tekrar geçmişteki o şahlanış yakalansın istiyoruz. Diyarbakır bunu yakalamış durumda. Diyarbakır İnşallah o geçmişi aratmayacak durumda, o medeniyeti yakalayacak. Diyarbakır’daki bütün kaynaklar bu sorunun çözümü ile birlikte kalkınmaya dönüşecek. Bölge şaha kalkacak. Türkiye çağ atlayacak. İşte bunu yakalamanın eşiğindeyiz. Bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi.