Şair Arif Ay, Kısakürek'in "Çile" İsimli Eserini Anlattı
Vefatının 30. Yılında Necip Fazıl'ı Anma Etkinlikleri kapsamında düzenlenen "30 Kitap 30 Konuşmacı" konferanslarının altıncı gününde şair Arif Ay, Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile" isimli eserini anlatan sunum yaptı.
Ay, Meram Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi'nin Mevlana Kültür Merkezi'nde organize ettiği konferansta, Necip Fazıl Kısakürek'in ömrünü gençlere adayarak, geleceğe önemli bir yatırım yaptığını söyledi.
Kısakürek'in ideal gençliği anlattığı "Gençliğe Hitabe"sinden alıntılar yapan Ay, "Üzülerek söylüyorum ki; Necip Fazıl hala anlaşılamadı. Keza Sezai Karakoç, Nuri Pakdil de anlaşılamadı. Bu insanların neye karşı olduğu ve neyin yanında olduğu, toplumun büyük bir kesimince hala idrak edilemedi. Bu konferansların, onun tasavvur ettiği dünyanın gerçekleşmesine vesile olacağı umudundayım" diye konuştu.
Arif Ay, Kısakürek'in düşünce hayatının gelişmesinde Tanzimat, Meşrutiyet, Balkan Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşı gibi süreçlere tanıklık yapmasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"O bir projektördü. Aydınlığıyla, karanlığı kendine kalkan edinen sahte kahramanları teşhis eden bir aktör. Anadolu'nun şuuru... Yüzündeki her çizgi, bin yıllık tarihten bir yaprak. 'Bütün çilemize rağmen keyfiyet bakımından bir taksiyi dolduracak sayıya ulaşamadık' derdi. Oysa tek başına bir orduydu. Devlet-i Ali'nin Anadolu sürgünü... Dosyası gibi alnı açık gitti."
"30 Kitap 30 Konuşmacı" konferansları 26 Mayıs'a kadar devam edecek.
Kaynak: AA
Kısakürek'in ideal gençliği anlattığı "Gençliğe Hitabe"sinden alıntılar yapan Ay, "Üzülerek söylüyorum ki; Necip Fazıl hala anlaşılamadı. Keza Sezai Karakoç, Nuri Pakdil de anlaşılamadı. Bu insanların neye karşı olduğu ve neyin yanında olduğu, toplumun büyük bir kesimince hala idrak edilemedi. Bu konferansların, onun tasavvur ettiği dünyanın gerçekleşmesine vesile olacağı umudundayım" diye konuştu.
Arif Ay, Kısakürek'in düşünce hayatının gelişmesinde Tanzimat, Meşrutiyet, Balkan Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşı gibi süreçlere tanıklık yapmasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"O bir projektördü. Aydınlığıyla, karanlığı kendine kalkan edinen sahte kahramanları teşhis eden bir aktör. Anadolu'nun şuuru... Yüzündeki her çizgi, bin yıllık tarihten bir yaprak. 'Bütün çilemize rağmen keyfiyet bakımından bir taksiyi dolduracak sayıya ulaşamadık' derdi. Oysa tek başına bir orduydu. Devlet-i Ali'nin Anadolu sürgünü... Dosyası gibi alnı açık gitti."
"30 Kitap 30 Konuşmacı" konferansları 26 Mayıs'a kadar devam edecek.