Osmanlı Portekiz'i tarihten silmişti!

Osmanlı-Portekiz mücadelesinin sonunda Portekiz kralı öldürülmüş ve Portekiz devleti 60 yıl tarih sayfalarından kaybolmuştu.

Osmanlı Portekiz'i tarihten silmişti!
Fenerbahçe Portekiz'in Benfica takımıyla UEFA kupası yolunda büyük birmücadeleye girdi ve yenilmeyen Benfica'yımağlup etti. İnşallah ikinci maçta da zaferi yaşayıp, kupa finaline kalırız. 16. yüzyılda da Portekiz'le büyük bir mücadele içine girmiş ve Portekiz işgalindeki birçok Müslüman toprağını kurtarmıştık.

PORTEKİZ-OSMANLI MÜCADELESİ

Ümit Burnu'nun keşfinden sonra Portekizliler,Hint Okyanusu'nda hâkimiyet kurmuşlardı.Memlûk devleti, Cidde'ye çıkarak Mekke ve Medine'yi tehdit eden Portekizliler'in ilerleyişini durduramıyordu. Osmanlılar Hint ticaret yollarının Portekizliler yüzünden kapanmasından dolayı Memlûk topraklarında hâkimiyet kurmalarının zorunlu olduğunu çoktan anlamıştı.

Yavuz Sultan Selim zamanında bu şartlar altında Suriye ve Mısır'ı ele geçiren Osmanlılar, Hindistan ticaret yollarının önemli bir kısmına hâkim oldular. Portekizliler'in,Kızıldeniz'deki hâkimiyetinin sona erdirilmesi sayesinde Hindistan'dan mal akışı Osmanlı ülkesi üzerinden Avrupa'ya yapılmaya başlandı.

Portekizlilerle yapılan mücadele çerçevesinde Yemen ve Habeşistan'da Osmanlı hâkimiyeti kuruldu. Basra körfezine inildi,Katif ve Bahreyn alındı. 1578'de Osmanlı'dan büyük bir darbe yiyip krallarını kaybeden Portekiz'in 1580'de İspanya tarafından işgali,Hint Okyanusu'ndaki Müslümanlar için büyük bir fırsat oldu.

Osmanlılar'ın Kuzey Afrika hâkimiyeti, kıtanın içlerinde bulunan ancak sahille ilişkileri sebebiyle İspanyol ve Portekiz nüfuzu altına giren bugünkü Nijerya,Nijer, Çad,Mali devletlerinin topraklarında hüküm sürmekte olan Bornu, Songay, Timbuktu sultanlıkları gibi Müslüman devletlerini de kurtardı. Bu sultanlıklar Osmanlı padişahını halife olarak tanıyıp, tâbi oldular.

VADİSSEYL (ALKAZAR) SAVAŞI

1574'te Tunus'u fethettikten sonra Osmanlı hâkimiyeti Fas'a kadar ilerlemişti. Fas Kralı Abdülmelik, konumunu güçlendirmek ve bir saldırı ihtimalini önceden engellemek için Fas'ın eski hükümdarı Ebu Abdullah Muhammed Mütevekkil'i ülkeden kovdu.

Abdülmelik'in başarılı olmasında Osmanlı İmparatorluğu'nun desteğinin önemi büyüktü. Mütevekkil,Abdülmelik karşısında aldığı yenilgiyi kabullenemedi ve Portekiz Kralı Sebastian'la işbirliği yaptı.

Cezayir-i Garb Beylerbeyi Hasan Paşa, Fas'taki taht kavgasını yakından takip ediyor ve meseleye İspanya ile Portekiz'inmüdahale etmek üzere olduklarını İstanbul'a bildiriyordu.

Osmanlı tahtında Üçüncü Murad vardı. Alınan istihbarata göre Portekiz Kralı Sebastian, İspanya'dan aldığı askerî destekle birlikte Ağustos 1578'de İspanya'dan ayrılmıştı.

Kralın amacı Arzila'ya gelen eski Fas kralı Mütevekkil'e yardım etmekti. Portekiz Kralı ve Mütevekkil'in kuvvetleri, Fas kuvvetleriyle 14 Ağustos 1578'de Mehazin Vadisi'ndeki Vadiüsseyl mevkiinde karşı karşıya geldi.

Üç Kral Savaşı diye de adlandırılan muharebe, Fas birliklerinin saldırısıyla başladı ve yaklaşık üç saat devam etti.Üç saat sonunda savaş meydanından Fas birlikleri muzaffer olarak ayrıldı. Buna mukabil Portekiz birlikleri büyük kayıplar verdi.

Savaş meydanında ölenler arasında Portekiz Kralı Sebastian ile Mütevekkil de vardı. Fas Kralı Abdülmelik, büyük bir zafer kazanmış olmasına rağmen bunun tadını çıkaramadı. Zira ağır hastaydı ve o da muharebeler devam ederken yatakta can verdi.

SAVAŞ İLANINDAN VAZGEÇİLDİ

Abdülmelik'in ölümünden sonra yerine kardeşi Ahmed geçti. Ahmed de Osmanlı İmparatorluğu'na bağlılığını bildirdi. Ancak Ahmed'in Avrupalılar'la münasebet kurması Osmanlı yönetimini rahatsız etti.

Fas'a savaş ilanı düşünülürken Ahmed, mahir bir diplomatik hamlede bulundu ve 1581'de İstanbul'a zengin hediyeler eşliğinde bir elçilik heyeti gönderdi.Hediyeler,Osmanlı yönetimi tarafından bir vergi olarak görüldü ve Fas'a savaş ilanından vazgeçildi.

PORTEKİZ İŞGAL ALTINDA

Vadiüsseyl Savaşı Portekiz'in kaderini değiştirdi. Savaşta ölen Kral Sebastian'ın yerine geçecek bir erkek evladı yoktu. Bu durum Portekiz'de iç karışıklara sebep oldu. Bu boşlukta tahta çıkan Kardinal Henry de ölünce, Prens Antonio ve İspanya Kralı İkinci Felipe tahtta hak iddia etti ve Lizbon yakınlarındaki Alcantara Savaşı'nda İkinci Felipe'nin zafer etmesiyle Portekiz ve İspanya tahtları Habsburg hanedanı şemsiyesinde birleşti.

Portekiz ve İspanya arasındaki birleşme tam bir ilhak değil, aynı kralın şahsında bir İber ortaklığıydı. Mesela İspanya Kralı İkinci Felipe, Portekiz kralı olarak ise Birinci Felipe olarak anılmaktaydı.

Gerek İkinci Felipe gerek halefi Üçüncü Felipe, Portekizliler'in haklarına riayet etmiş ve onlara karşı siyasi bir ayrımcılıkta bulunmamışlardı. Ancak 1621'de başa geçen Dördüncü Felipe (Portekiz kralı olarak Üçüncü Felipe) Portekizli tüccarların vergi yükünü artırmış, Portekizli soyluları devlet kademesinden uzaklaştırmış ve Portekiz'i doğrudan İspanya'nın bir eyaleti haline getirmeye çalışmıştı.

İspanya'nın 30 yıl savaşlarında (1618-1648) olmasından ve Fransa ile savaşmasından faydalanan Portekizliler, Braganza Dükü Dördüncü Juan önderliğinde ayaklanarak İspanya'dan 1640'ta ayrıldılar ve kendi bağımsız krallıklarını yeniden ihdas ettiler.

1641'de Fransa ile antlaşma yaparak İspanya'ya karşı mücadeleye giriştiler. Portekizliler, Fransa'nın desteğiyle büyük ölçüde İspanyollar'ı ülkelerinden uzaklaştırdılar. 1656'da Kral Juan ölünce yerine Altıncı Afonso geçti. Ancak Fransızlar'ın 1659'da İspanya ile Pireneler barışını yapmaları ve kendi toprak kazançlarını tanıması karşılığında, İspanya Kralı Dördüncü Felipe'yi aynı zamanda Portekiz'inmeşru hükümdarı olarak görmeleri, Portekizliler'in işini zorlaştırdı. Ancak bu kez de 1661'de İspanya'nın en büyük düşmanı İngiltere, Portekiz'i destekleme kararı aldı.

Portekizliler, bu destekle beraber hücuma geçtiler ve 1663'te Ameixial'de, 1664'te Castelo Rodrigo'da ve 1665'te Montes Claros'ta İspanyolları art arda yendiler. Bu zaferden sonra, Portekiz'i ele geçirme ümitlerini kaybeden İspanyollar 1668'de Lizbon Antlaşmasını imzalayarak, Altıncı Afonso'nun hükümdarlığını ve Portekiz'in bağımsızlığını kabul ettiler.