Kültür Bakanı Çelik Çözüm Sürecini Değerlendirdi

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Adapazarı Kültür Merkezi'nde (AKM) Çözüm Süreci konulu bir basın toplantısı düzenledi.

Kültür Bakanı Çelik Çözüm Sürecini Değerlendirdi
AKM’de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Çelik, silahlı grupların ülkeyi terk etmesi konusunda hiçbir pazarlık olmadığını söyledi.

Bakan Çelik, ayrıca gündemlerinde özerklik veya federasyon olmadığının altını çizdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, çözüm süreci konulu basın toplantısı için geldiği Sakarya’da konferans öncesi programında olan Sakarya Valiliği ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi ziyaretlerini iptal ederek basın toplantısının yapılacağı AKM’ye geldi. Hükümet tarafından yürütülen çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, şöyle konuştu: “Bu partiyi kuran sizlersiniz. Anadolu’da gerçekleştirilen sessiz devrimin en önemli safhalarından birinin yıldönümündeyiz. Bugün 27 Nisan. Biliyorsunuz. Bir 27 Nisan gecesi askeri bürokrasi adına hükümeti uyaran mahiyeti taşıyan bir deklarasyon yayınlandı. 200 yıllık serüvenimiz boyunca buna kimse direnmedi. 200 yıllık tarihimiz boyunca bir tek bizim hükümetimiz bu teşebbüse karşı durarak bunu ters düz etti. Bir daha hiçbir şekilde milli iradenin seçilmişler dışında bir daha gasp edilmeyeceği anlamına geliyordu. Bunun sonucu ne olursa olsun bu milletin emanetini her şeye rağmen koruyacağını belirten bir bildiri yayınladı hükümette. O gün bizim demokrasi tarihimiz açısından bir dönüm noktasıdır. Ankara’nın üzerine karanlığın çöktüğü o gece hükümetin ömrünün sona erdiği düşünüldüğü o gece bunlar hayal bile edilemiyordu. Bu nasıl oldu. Siyasi cesaretle. Millette ortaya çıkacak olan irade her şeyin üstesinden gelir. Bu iradenin ortaya çıkması sizin eserinizdir. Bugün ne gerçekleştiriliyorsa Türkiye’de dünyada bunların hepsi sizin iradenizdir. Mülkiyeti bize ait olan şeyler vardır. Milleti millet yapan değerler vardır. Güçlü bir devlet olmak için güçlü ordu, güçlü siyaset, güçlü ekonomi olmalı. Biz de bunun yanına bir şey koyuyordu. Tarihe damga vuran bir devlet olmak için ne yapmalıyız. Devlet kendi halkının iradesi doğrultusunda devleti daha da ileri götürebiliyorsa o kalıcı oluyor."
AK Parti'nin 10 yılda ekonomiyi düzelttiğini, oligarşik gruplarla mücadele ettiğini anlatan Çelik, şunları söyledi: "Bunların hepsini aynı anda yaptı. Kapatma davası ile karşı karşıya kaldık ama içe kapanmadık. Şimdi Türkiye yıllar içine yayılmış, sosyal ve ekonomik sonla boğuşuyor bir de bunun terörle olan boyutu var. Türkiye’deki demokrasi standartları yükselterek üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Milletten kopmuş ideoloji yüzünden her kesimden insanlar acı çekti. Milliyetçiler mağdur edildi, solcular mağdur edildi, başörtülüler mağdur edildi, ana dillerini konuştuğu için insanlar mağdur edildi. Şimdi ana dilde eğitimi özgürleştirdik. Şimdi soruyorlar siz Türk ifadesini çıkaracak mısınız diye. Biz hiçbir zaman etnik grupları tek tek anmadık bizler Türk milletinin bunların hepsini içine alacak şekilde Türk milleti dedik. Birileri çıktı Türk milletini ırkçılığa dayandırdı. Diğerine karşı sentetik bir ırkçılık ortaya çıkarıldı. Bu topraklarda hiç yaşamadığımız alışık olmadığımız bir durum bu. Bu uygulamaların hiçbiri halkımızın onay verdiği uygulamalar değildi. Peki milletimiz ne yaptı. Her seçimde milletimiz şu şekilde bir tavır ortaya koydu. Demokrasi yoluyla. Peki ne oldu bu ülkenin bir başbakanı bu yolda şehit oldu. Fakat bu büyük millet hiçbir şekilde saray içi kavgalara itibar etmeden kendi sokağında Kürdüyle Çerkeziyle Arabıyla yoluna devam etti. Bu darbeler karşısında bizim milletimiz soylu bir geçmişin mirasçısı olmasaydı bugün Arap sokaklarında yaşanan kaoslar bugün bizde de yaşanacaktı. Bizim milletimiz yürüyüşüne sessiz devrim dediğimiz demokrasi ile yoluna devam etti. İşte bugün bütün o oligarşik çetelerin nasıl ortadan kalktığını hepimiz görüyoruz.”
Bakan Çelik, önlerinde bir problem olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu millet hiçbir zaman bir kardeşinin dilinin yasaklanmasını hoş görmedi. Türklerle ilgili olmayan bir Türkçülüğü Kürtlerle ilgisi olmayan bir Kürtçülüğü ortaya çıkardılar. Biz Anadolu derken bir coğrafyayı kastetmiyoruz. Orhun Anıtlarından Somali’ye Karadeniz’den Balkanlara bütün bir medeniyet ortak havzamızdan bahsediyoruz. Biz Anadolu derken sadece Anadolu’dan bahsetmiyoruz. Bizi biz yapan değerler aynı duygunun aynı tarihin aynı kültürün çocukları yaptı. Biz bu dünyada adalet gelsin herkese aynı refah ulaşsın diye uğraşıyoruz. Diyorlar ki Türk hassasiyeti Kürt hassasiyeti. Bunu derseniz zaten bölünmeye gidersiniz. Burada iki grupla aramızda fark var. Biri milletin farklı dinler ve ırklardan olmasına dayanarak tek millet ifademize karşı çıkıyorlar. Biz diyoruz ki herkes kendi değerleri ile bir büyük çatının altında vardır. Farklılıkları koruyarak bunları bir zenginlik sayarak ortak bir millet olmuşuz. Bunun karşısında bazıları da farklı etnik grupların dillerinin yasaklanmasına göz yumuyor. Biz AK Parti olarak şunu söylüyoruz. Farklı miraslar farklı kültürler farklı mezhepler olabilir biz bütün bunların ortaya getirdiği unsurlara tek millet diyoruz. Şundan herkes emin olsun. Türk’ün kitabında Kürt’ün kitabında ırkçılık yoktur. Bu hastalıklar dışarıdan gelmiş ithal edilmiş hastalıklardır. Kim ki ırkçılık yapıyorsa en büyük zararı Türk’ü Kürt’e en büyüğü bu millete veriyor. Türkiye’de artık hiç kimsenin demokrasinin önü açmak için ben silaha sarılıyorum deme hakkı kalmamıştır. Demokrasinin önü açıktır."
Bölgemizde Arap baharı ile yeniden yapılanma olduğunu anlatan Çelik, "Bütün bunara baktığımızda hiç kimse benim silahla hak aramam vardır diyemez. Türkiye’nin demokrasi standartları tüm bu bahaneleri boşa çıkarmıştır. Partimiz izlerin verdiği destekle büyük bir risk alarak silahlı kuvvetlerin dışarı çıkarılması süreç başlatıldı. Bize diyorlar ki ne yaptınız neyin pazarlığını yaptınız. Pazarlık kelimesini bütün anlamıyla reddediyoruz. Pazarlık söz konusu değil. Biz iktidar uğruna sizin zerre kadar karşı çıkacağınız bir iş yapmayız. Bu milletin saygınlığının daha da artması ve güçlenmesi için çalışıyoruz. Mazlum insanlara daha fazla adalet gelecektir bu çok önemli bir meseledir. Devletin şekli üzerine hiçbir pazarlı söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

Özerklik ve federasyon söylemlerine karşı çıkan Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Parti’nin gündeminde özerklik, federasyon gibi kavramlar yoktur. Türkiye’de özerklik olmamasından veya federasyon olmamasından kaynaklanan sorunlar yoktur. Geçmişte devletin eksik demokrasi anlayışı yüzünden ortaya çıkan sorunlar vardır. Sorun devletin üzerinde tek tip millet yaratmaya çalışmasından çıkmıştır. Bunun karşılığında bugün ne Kürt kardeşimizin ne de başka bir kültüre karşı baskı kalmamıştır. Bu parti asimilasyon politikalarına sizin desteğinizle son vermiştir. Hiç kimsenin kimliği üzerine yasak konulması üzerinde en başta biz müsaade etmeyiz. Bizi kendi kültürümüze ananemize göre tek millet olarak yolumuza devam edeceğiz. Bugün buradan yola çıktığınızda hiçbir sınırla karşılaşmadığınız bir dönem yaşıyoruz. Coğrafyamızın kalbi olan Türkiye’ye büyük işler düşüyor. Kim ki bu silahlı unsurların ülke sınırları dışına çıkarılması adına rahatsızsa yanlış yapıyorlar. Biliyoruz ki CHP’de MHP’de bu süreci destekleyenler var. Bunların başındakileri, yeni Türkiye rahatsız ediyor. Siz milleti ırkçı bir anlayışla mezhepçi bir anlayışla tanımlarsanız bu milletin önünde en büyük engel olursunuz. Biz bu sürecin karşısında hiçbir şey vermedik. Görüyorsunuz, devlette millette dimdik ayakta."
Önemli olanın devletin adil olması olduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçmişte devlet adına zalimlik yapanların iktidarı sona erdiği için bu ayrıcalıktan yararlananların millet içindeki baskıları sona erdiği için rahatsız oluyorlar. Diyorlar ki Türk Milleti mi denecek Türkiyeli mi denecek. İçinde ırkçılık olmayan mezhepçilik olmayan bir şekilde olacak. Türkçe resmi dil olmaktan çıkacak mı. Bu topraklarda konuşulan her dil bizim için mübarektir. Hiçbir dili yasaklamamız söz konusu değildir. Biz inançlarımız gereği tüm dilleri dinleri mübarek sayarız. Bu coğrafyada Türkçe hepimizin ortak iletişimi. Bu büyük bir zenginliktir. Resmi dilin Türkçe olmaktan çıkarılması kara bir propagandadır. Resmi dil Türkçe olarak devam edecektir”
Silahlı unsurların nasıl dışarı çıkacağı hakkında da konuşan Bakan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Daha önceki çekilmelerde hep bu süreç sabote edilmişti. AK Parti bu ülke çocukları arasında yeniden kaynaşma olsun istiyor. Biz bu tasviyeyi yapacağız. Milletin devletin varlığı adına bir pazarlık yok. Bu süreci sabote etmeye kalkan dışarıdan en az 5 devlet bu sürecin sabote olması için beklerken, içimizden birileri çıkıp bu sorumsuzluğu yaparsa millet bunlardan hesap sorar. Bu ülkeye barış getirmek için hiçbir provokasyondan geri adım atmayacağız. Bugün muhalefet partisi olanlara sormak lazım. Sizin iktidarınız zamanınızda neden bu mücadeleyi veremediniz. Biz bu süreci milletle birlikte yürütüyoruz. O yüzden sizden ricam gidin bunları anlatın. Bizler hepimiz tek bir milletiz. Sakarya’da kafasında tereddüt olanlara ulaştığınızda sadece Sakarya’da başarı elde etmiş olmuyorsunuz. Buradaki başarı tüm Türkiye’ye yayılıyor. Buradan da tüm medeniyet dünyamıza. İnşallah Sakarya’mız bu iradenin başarıya ulaşması için büyük çaba sarf edecektir”
Kaynak: İHA