Mısır Eski Müftüsü Ali Cuma: İcma Konferansı, Çağa Yeni Işıklar Tutacak
Hafta sonu yapılacak olan ve 80 ülkenin İslam âlimlerini İstanbul'da buluşturacak ‘Ortak Yol Haritası; İcma ve Kolektif Şuur' konulu sempozyuma eski Mısır Müftüsü Ali Cuma, Mısırlı Prof. Abdulhamid Abdulmunim Medkur ve Faslı ünlü alim Ahmed el-Abbâdî de katılıyor.
Sempozyum öncesi Kahire’de görüştüğümüz Cuma, ‘icma'nın dinin temel esaslarından biri olduğunu, yüzyıllardır İslam âlimlerinin bu yolla dinî konulara yeni yorumlar getirdiğini söyledi.
İslam dünyasında büyük bir üzüntü meydana getiren ABD’nin Boston şehrindeki saldırıyla ilgili de “İslam, terörü, adam öldürmeyi ve hangi ülkede olursa olsun emniyeti ihlal etmeyi yasaklıyor. İslam, dünya barışının, sosyal barışın ihlal edilmesinin karşısındadır.” diyor.
Mısır’ın eski Müftüsü Ali Cuma, icma yoluyla Müslüman müçtehitlerin Kur’an ve sünnete bağlı kaldığını, çağın sorunlarına ve yeni karşılaşılan konulara da bu sayede dinin bakışını sunduğunu ifade ediyor. Bu bakımdan yapılacak konferansın çok büyük önem arz ettiğini vurguluyor. İslam ülkelerinin birlik oluşturmasının İslam ümmeti için çok büyük faydalar getireceğini belirten Cuma, İslam Konferansı Teşkilatı ve İslam Kalkınma Bankası ile aslında bu yola girildiğini dile getiriyor.
Türkiye ve Mısır’ın Sünni İslam dünyasının en güçlü iki ülkesi olduğuna işaret eden Cuma, “500 yıl birlikte yaşayan iki ülkenin güçlü bir birliktelik oluşturması durumunda İslam aleminde yeni bir diriliş yaşanacak. Türkiye, ekonomik ve siyasi anlamda İslam dünyası için çok iyi bir örnek teşkil ediyor.” ifadelerini kullanıyor. Fethullah Gülen’den bahseden Cuma, Gülen’in kalbinde taşıdığı nurun yüzüne aksettiğini söylüyor ve ekliyor: “O nur ve zikirler amellerine yansıyor. Kulub-ud Daria’sından Siyer-i Nebevi’ye, yaşadığımız çağa, madde ve mana bütünlüğü oluşturmuş ve bütünlük teşvik ettiği eğitim yuvalarına aksetmiş.”
GÜLEN'İN BÜTÜN ESERLERİ ARAPÇAYA ÇEVRİLMELİ
Konferansta Mısır’ı temsil edecek alimlerden Kahire Üniversitesi Bilimler Fakültesi İslam Felsefesi uzmanı Prof. Abdulhamid Abdulmunim Medkur da neredeyse Müslümanların hayatından çıkan, hayatiyet ve fonksiyonunu kaybeden İslam inanç ve hukuk kaynaklarından biri olan icmanın bu konferansla tekrar İslam ümmetinin gündemine girecek olmasının çok önemli olduğunu ifade ediyor. Medkur, “İcmanın; Müslüman toplumun gerek kendi fertleri arasındaki ilişkilerinde gerekse gayri İslami toplumlarla ilişkileri düzenlemede hiçbir etkisi kalmamıştır.” diyor.
Medkur, Gülen’in tüm eserlerinin acilen Arapçaya tercüme edilerek Arap dünyasına sunulması gerektiğini her platformda da dile getirdiğini belirtiyor. Hocaefendi’nin en dikkat çekici özelliklerinden birinin söz ve düşüncelerinin salt bir nazariye ve ütopyadan ibaret kalmamış olmasını gösteren Medkur, “Hizmet hareketini İslam ümmetinin yeniden dirilişine örnek gösterilebilecek bir hareket olarak görüyorum.” diyor ve ekliyor: “Madde ile mananın iç içe geçtiği, kalp ve kafa izdivacının sağlandığı, dini ilimlerle modern bilimlerin ahenkle buluştuğu ve her yönüyle ruhaniyat ve maneviyatın hâkim olduğu bir dille anlatılan bu düşünce mirası herkesle paylaşılmalı.”
ABBADİ: İCMA YÖRÜNGELİ ÇÖZÜMLER ÖNEMLİ
Sempozyuma katılacaklardan biri de Faslı ünlü alim Ahmed el-Abbâdî. İcmanın yıllar boyu sadece kitaplar arasında hukuk ve hukuk metodolojisine ait bir konu olarak kaldığını söyleyen Abbadi, asırlar boyu zamanın etkisiyle Allah Resulü (sas) dönemindeki etkinliğini kaybeden icma ve kolektif şuur prensibinin, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin önayak olduğu konferansta bütün yönleriyle ele alınacağını dile getiriyor. İlim ve fikir adamlarının küreselleşen dünyada tüm insanlığı ilgilendiren sorunlara icma yörüngeli çözümler üretmenin yollarını arayacağını kaydeden Abbadi, “Bu konferansta, İslam hukuk ve içtihat kaynaklarını yeniden gözden geçirecek, bu ümmetin problemlere çareler üretme, gelecek adına öneriler sunma ve planlar yapma kudret ve kabiliyeti üzerinde fikir jimnastiği yapacaklar.” diyor.
İslam dünyasında büyük bir üzüntü meydana getiren ABD’nin Boston şehrindeki saldırıyla ilgili de “İslam, terörü, adam öldürmeyi ve hangi ülkede olursa olsun emniyeti ihlal etmeyi yasaklıyor. İslam, dünya barışının, sosyal barışın ihlal edilmesinin karşısındadır.” diyor.
Mısır’ın eski Müftüsü Ali Cuma, icma yoluyla Müslüman müçtehitlerin Kur’an ve sünnete bağlı kaldığını, çağın sorunlarına ve yeni karşılaşılan konulara da bu sayede dinin bakışını sunduğunu ifade ediyor. Bu bakımdan yapılacak konferansın çok büyük önem arz ettiğini vurguluyor. İslam ülkelerinin birlik oluşturmasının İslam ümmeti için çok büyük faydalar getireceğini belirten Cuma, İslam Konferansı Teşkilatı ve İslam Kalkınma Bankası ile aslında bu yola girildiğini dile getiriyor.
Türkiye ve Mısır’ın Sünni İslam dünyasının en güçlü iki ülkesi olduğuna işaret eden Cuma, “500 yıl birlikte yaşayan iki ülkenin güçlü bir birliktelik oluşturması durumunda İslam aleminde yeni bir diriliş yaşanacak. Türkiye, ekonomik ve siyasi anlamda İslam dünyası için çok iyi bir örnek teşkil ediyor.” ifadelerini kullanıyor. Fethullah Gülen’den bahseden Cuma, Gülen’in kalbinde taşıdığı nurun yüzüne aksettiğini söylüyor ve ekliyor: “O nur ve zikirler amellerine yansıyor. Kulub-ud Daria’sından Siyer-i Nebevi’ye, yaşadığımız çağa, madde ve mana bütünlüğü oluşturmuş ve bütünlük teşvik ettiği eğitim yuvalarına aksetmiş.”
GÜLEN'İN BÜTÜN ESERLERİ ARAPÇAYA ÇEVRİLMELİ
Konferansta Mısır’ı temsil edecek alimlerden Kahire Üniversitesi Bilimler Fakültesi İslam Felsefesi uzmanı Prof. Abdulhamid Abdulmunim Medkur da neredeyse Müslümanların hayatından çıkan, hayatiyet ve fonksiyonunu kaybeden İslam inanç ve hukuk kaynaklarından biri olan icmanın bu konferansla tekrar İslam ümmetinin gündemine girecek olmasının çok önemli olduğunu ifade ediyor. Medkur, “İcmanın; Müslüman toplumun gerek kendi fertleri arasındaki ilişkilerinde gerekse gayri İslami toplumlarla ilişkileri düzenlemede hiçbir etkisi kalmamıştır.” diyor.
Medkur, Gülen’in tüm eserlerinin acilen Arapçaya tercüme edilerek Arap dünyasına sunulması gerektiğini her platformda da dile getirdiğini belirtiyor. Hocaefendi’nin en dikkat çekici özelliklerinden birinin söz ve düşüncelerinin salt bir nazariye ve ütopyadan ibaret kalmamış olmasını gösteren Medkur, “Hizmet hareketini İslam ümmetinin yeniden dirilişine örnek gösterilebilecek bir hareket olarak görüyorum.” diyor ve ekliyor: “Madde ile mananın iç içe geçtiği, kalp ve kafa izdivacının sağlandığı, dini ilimlerle modern bilimlerin ahenkle buluştuğu ve her yönüyle ruhaniyat ve maneviyatın hâkim olduğu bir dille anlatılan bu düşünce mirası herkesle paylaşılmalı.”
ABBADİ: İCMA YÖRÜNGELİ ÇÖZÜMLER ÖNEMLİ
Sempozyuma katılacaklardan biri de Faslı ünlü alim Ahmed el-Abbâdî. İcmanın yıllar boyu sadece kitaplar arasında hukuk ve hukuk metodolojisine ait bir konu olarak kaldığını söyleyen Abbadi, asırlar boyu zamanın etkisiyle Allah Resulü (sas) dönemindeki etkinliğini kaybeden icma ve kolektif şuur prensibinin, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin önayak olduğu konferansta bütün yönleriyle ele alınacağını dile getiriyor. İlim ve fikir adamlarının küreselleşen dünyada tüm insanlığı ilgilendiren sorunlara icma yörüngeli çözümler üretmenin yollarını arayacağını kaydeden Abbadi, “Bu konferansta, İslam hukuk ve içtihat kaynaklarını yeniden gözden geçirecek, bu ümmetin problemlere çareler üretme, gelecek adına öneriler sunma ve planlar yapma kudret ve kabiliyeti üzerinde fikir jimnastiği yapacaklar.” diyor.