'Otizm Her İnsanda Az Da Olsa Var'
Uzman Pedagog Adil Keskin, "Otizm her insanda az da olsa var.
Otistik çocukların dünyası bizimki gibi değil. Onlar bizim gördüğümüzü göremezler” dedi
Otizm deyince halk arasında "Çok zeki-akıllı" şeklinde yerleşmiş bir algı olduğunu ve bunun genelde yanlış olduğunu belirten Uzman Pedagog Adil Keskin, "Otistik çocuklar bir insanın doğaçlama ve kendi kendine öğrendiği temel şablondan yoksun çocuklardır. Bu şu demektir. Bir pencereyi açarsınız ve dışarıda çeşitli objeler görürsünüz. Normal bir çocuk bunu anlayabilir. Ama Otistik bir çocuk bunu anlayamaz. Yani dışarıda gördüğü bir evi evin içinde insanlar olduğunu, araçların gelip geçtiğini, parkta oyun oynanacağını anlayamaz. Bir otistiğin dünyası kesinlikle bizim baktığımız yer değildir. Bir otistik şöyle bir çevreye baktığında bizim gördüğümüz şeyi görmez. Bizim ki gibi temel bir şablon onun zihninde yoktur. Bir sınıflama yapamaz. Bir sıralama onun zihninde yer bulmaz. Karşıdaki baktığın şeyin sebep sonuç mantığı ile bir noktaya koyma yoktur” diye konuştu
Bir otistiğin, dünyaya farklı baktığını ve dünyanın ve insanların onlar için anlamsız olduğunu ifade eden Uzman Pedagog Adil Keskin, "Bir odaya girdiniz diyelim. Onlarca ekran olduğunu düşünün. Her birinde de farklı bir kanal var. Hangisine bakacaksınız. Çok karmaşık bir yer. Bir otistik için dünya böyle bir yerdir. Her bir yerde birileri geliyor, gidiyor bir şeyler istiyor. Otistik bir çocuk bunlar hakkında bir fikri yoktur. Bir fikri olmadığı için de korkar. İnsanlara ve ortama yaklaşmaz. Kendi dünyasında ve kendi içinde içine kapanıktırlar. Ama bir oyuncak arabanın tekerlerini saatlerce çevirebilir. Bildiği bir şey de ona güven telkin eder. Otistik bir çocuğun bilmediği şeyler de korku ve içine kapanıklığı getirir” şeklinde konuştu
Bu meselenin çözümüne iki türlü bakmak gerektiğinin altını çizen Uzman Pedagog Adil Keskin, otizmin aslında her bireyde az da görülebileceğini, normal insanların bile rutin işlerini bir kenara koyarak, elinde sürekli bir kalem çevirmesinin veya benzeri bir uygulamayı saatlerce yapabilmesinin bir otistik davranış olabileceğini belirtti.
Otizmin tıbbi bir tedavisinin de olmadığını ifade eden Keskin, tek çarenin eğitim olduğunu söyledi.
. Keskin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Otistik bir çocuk, eğer uyumuyor ise, bireysel bir eğitim dışında herhangi bir grubun içinde hiç bir şey yapmasa da bir gözlemci olarak kalsa bile bu bir eğitimdir. Otistik çocukların bazılarının kanlarında yapılan incelemelerde normal insanın 30-40 kat daha yoğun kurşun ve cıva çıktı. Bu normal insanlarda herhangi bir kimyasalla da verilse tavır olarak normal davranışları göstermez. Onun için, eğitim olmazsa olmaz ön şart. Bunun yanında da tıbbi olarak da bu gibi hallerin ortadan kaldırılmasına yönelik müdahaleler de tek başına kesinlikle fayda görülmemiştir. Bunun dünyada bir örneği de yok. Bu nedenle temel çözüm eğitimdir. Yan unsurlar ise her otistik için farklı olabiliyor."
Kaynak: İHA
Otizm deyince halk arasında "Çok zeki-akıllı" şeklinde yerleşmiş bir algı olduğunu ve bunun genelde yanlış olduğunu belirten Uzman Pedagog Adil Keskin, "Otistik çocuklar bir insanın doğaçlama ve kendi kendine öğrendiği temel şablondan yoksun çocuklardır. Bu şu demektir. Bir pencereyi açarsınız ve dışarıda çeşitli objeler görürsünüz. Normal bir çocuk bunu anlayabilir. Ama Otistik bir çocuk bunu anlayamaz. Yani dışarıda gördüğü bir evi evin içinde insanlar olduğunu, araçların gelip geçtiğini, parkta oyun oynanacağını anlayamaz. Bir otistiğin dünyası kesinlikle bizim baktığımız yer değildir. Bir otistik şöyle bir çevreye baktığında bizim gördüğümüz şeyi görmez. Bizim ki gibi temel bir şablon onun zihninde yoktur. Bir sınıflama yapamaz. Bir sıralama onun zihninde yer bulmaz. Karşıdaki baktığın şeyin sebep sonuç mantığı ile bir noktaya koyma yoktur” diye konuştu
Bir otistiğin, dünyaya farklı baktığını ve dünyanın ve insanların onlar için anlamsız olduğunu ifade eden Uzman Pedagog Adil Keskin, "Bir odaya girdiniz diyelim. Onlarca ekran olduğunu düşünün. Her birinde de farklı bir kanal var. Hangisine bakacaksınız. Çok karmaşık bir yer. Bir otistik için dünya böyle bir yerdir. Her bir yerde birileri geliyor, gidiyor bir şeyler istiyor. Otistik bir çocuk bunlar hakkında bir fikri yoktur. Bir fikri olmadığı için de korkar. İnsanlara ve ortama yaklaşmaz. Kendi dünyasında ve kendi içinde içine kapanıktırlar. Ama bir oyuncak arabanın tekerlerini saatlerce çevirebilir. Bildiği bir şey de ona güven telkin eder. Otistik bir çocuğun bilmediği şeyler de korku ve içine kapanıklığı getirir” şeklinde konuştu
Bu meselenin çözümüne iki türlü bakmak gerektiğinin altını çizen Uzman Pedagog Adil Keskin, otizmin aslında her bireyde az da görülebileceğini, normal insanların bile rutin işlerini bir kenara koyarak, elinde sürekli bir kalem çevirmesinin veya benzeri bir uygulamayı saatlerce yapabilmesinin bir otistik davranış olabileceğini belirtti.
Otizmin tıbbi bir tedavisinin de olmadığını ifade eden Keskin, tek çarenin eğitim olduğunu söyledi.
. Keskin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Otistik bir çocuk, eğer uyumuyor ise, bireysel bir eğitim dışında herhangi bir grubun içinde hiç bir şey yapmasa da bir gözlemci olarak kalsa bile bu bir eğitimdir. Otistik çocukların bazılarının kanlarında yapılan incelemelerde normal insanın 30-40 kat daha yoğun kurşun ve cıva çıktı. Bu normal insanlarda herhangi bir kimyasalla da verilse tavır olarak normal davranışları göstermez. Onun için, eğitim olmazsa olmaz ön şart. Bunun yanında da tıbbi olarak da bu gibi hallerin ortadan kaldırılmasına yönelik müdahaleler de tek başına kesinlikle fayda görülmemiştir. Bunun dünyada bir örneği de yok. Bu nedenle temel çözüm eğitimdir. Yan unsurlar ise her otistik için farklı olabiliyor."