Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu Açıklaması
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak için çalıştıklarını belirterek, "Bu ülke bize şehitlerimizin emaneti. Onlar bu vatanı canları pahasına bize teslim ettiler. Dolayısıyla biz de şehitlerimize, bayrağımıza, milletimize layık olmak için gece gündüz çalışıyoruz" dedi.
Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında, Erozyonla Mücadele, Yukarı Havza Sel Kontrolü ve Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma eylem planlarını açıkladı.
Bir yıldan bu yana söz konusu eylem planlarına hazırlandıklarını belirten Eroğlu, büyük hedefleri olmayan kurumların, bakanlıkların ve devletlerin yok olmaya mahkum olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin büyük hedefleri bulunduğunu ve 21. yüzyılın büyük düşünenlerin asrı olacağını ifade eden Eroğlu, "Biz de büyük düşünmeye ve büyük hedeflere kitlenmeye mecburuz" diye konuştu.
Eroğlu, 2008 yılında büyük bir ağaçlandırma ve erozyonla mücadele seferberliği başlattıklarını anımsatarak, bu eylem planında hedeflerin aşıldığını ifade etti.
Orman varlığının hem alan hem odun serveti olarak Türkiye'de arttığına dikkati çeken Eroğlu, son 10 yılda orman alanının 900 bin hektar arttığını, odun servetinin ise 1,5 milyar metreküpe ulaştığını söyledi.
Depremlerden sonra en fazla can ve mal kaybının olduğu doğal afetin sel ve taşkınlar olduğunu belirten Eroğlu, bu kapsamda, 2013-2017 yılları arasında gerçekleştirilmek üzere "Erozyonla Mücadele Eylem Planı", "Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı" ve "Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı"nı uygulayacaklarını aktardı.
Türkiye'deki düzlük alanın, ülke yüz ölçümünün yüzde 8'i civarı olduğuna dikkati çeken Eroğlu, ülkede büyük bir alanın erozyona çok müsait ve hassas bir nitelik taşıdığını vurguladı.
-"Son 20 yılda 533 bin hektar alanın taşkına maruz kaldı"-
Erozyonla Mücadele Eylem Planı çerçevesinde, yaklaşık olarak 1 milyon 400 bin hektarlık bir alanda çalışma gerçekleştirileceğini dile getiren Eroğlu, 22 milyon dekar alanda ise bakım çalışması yapacaklarını anlattı.
Bu eylem planının 2 milyar liraya mal olacağını belirten Eroğlu, "Ama bununla kazanacağımız çok şey var. Bununla toprağımızı kazanıyoruz. Toprakların kaybedilmemesi aynı zamanda meraların kaybedilmemesi demektir. Türkiye için büyük bir ekonomik katkı demektir. 2 milyar lira harcayacağız ama bunun karşılığında belki her yıl bunun on katı kadar bir gelir elde edeceğiz" dedi.
Yukarı Havza Kontrolü Eylem Planı'nda ise ülkedeki bütün havzalarda çalışacaklarını anlatan Eroğlu, 25 havza ile alakalı bütün planları hazırladıklarını, bu havzalarda 227 sel havzası belirlediklerini ve 41 milyon 550 bin dekar alanda çalışma yürüteceklerini aktardı.
Depremlerden sonra en büyük sıkıntının sellerde yaşandığını vurgulayan Eroğlu, küresel iklim değişikliği nedeniyle bütün dünyadaki yağış rejiminde farklılıklar meydana geldiğini, arazinin çıplak ve eğimin dik olması halinde büyük sellerin meydana geldiğini ifade etti.
Akış katsayısının, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları ile azaltılacağını anlatan Eroğlu, eylem planı kapsamında gerçekleştirecekleri çalışmalarla can ve mal kayıplarını azaltacaklarını söyledi.
Son 20 yılda 533 bin hektar alanın taşkına maruz kaldığını, çok sayıda mal ve can kaybı meydana geldiğini aktaran Eroğlu, yukarı havzalarda yapılacak çalışmalarla, ekonomik kayıpların da önüne geçileceğini, selin etkisinin azaltılacağını, meraların yeşil hale geleceğini ve hayvancılık için kullanılır hale getireceklerini belirtti.
-"Türkiye'de barajların, göletlerin yapılması bir zaruret"-
Son on yılda 232 baraj inşa ettiklerini vurgulayan Eroğlu, Bin Günde Bin Gölet Projesi kapsamında da önemli çalışmalar yapılacağını anlattı.
Türkiye yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu belirten Eroğlu, ''Siz suyu biriktirmezseniz, yağmur yağdığı zaman, sular aktığı zaman suyu tutup biriktirmezseniz, suyun olmadığı, yağmurun yağmadığı yaz aylarında ne içme, ne kullanma, ne sanayi, ne de sulama suyu veremezsiniz. Dolayısıyla Türkiye'de barajların, göletlerin yapılması bir zaruret. Hatta bana göre geç kalınmış. Barajlar ve göletler o bölgeye hayat verir, can suyudur. Ülkemiz için keyiften yapmıyoruz, bir mecburiyetten kaynaklanıyor'' diye konuştu.
Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı'nı kapsamında, Türkiye'de ilk defa baraj havzalarının etrafının yeşil bir kuşak ile çevreleneceğini anlatan Eroğlu, maksimum su seviyesi için ayrılan kısmın, suyu seven ağaçlarla donatılacağını, gerekirse buralara bölge halkına faydalı olması için gelir getirici ağaç türlerinin dikileceğini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bunu özellikle Atatürk Barajı'nda, Adıyaman'da başlattığını anımsatan Eroğlu, diğer havzalarda da bu çalışmaların yürütüleceğini aktardı.
İSKİ Genel Müdürlüğü sırasında da barajlara yeşil kuşak uygulamasını ilk kez kendisinin başlattığını hatırlatan Eroğlu, şimdi bu çalışmayı bütün Türkiye'ye yayacaklarını söyledi.
Bu eylem planı ile barajların ömrünün arttığını, rüsubat gelmediği için daha temiz içme suyu kaynağı sağlandığını, ayrıca milli ekonomiye bir katkı sağlanacağını ifade eden Eroğlu, hazırladıkları eylem planlarında AFAD ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştireceklerini söyledi.
-"Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak bizim boynumuzun borcu"-
Eroğlu, "Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak bizim boynumuzun borcu. Bunun için çalışıyoruz. Buna mecburuz. Bu ülke bize şehitlerimizin emaneti. Onlar bu vatanı canları pahasına bize teslim ettiler. Dolayısıyla biz de şehitlerimize, bayrağımıza, milletimize layık olmak için gece gündüz çalışıyoruz. Çok daha güzel bir Türkiye gerçekleşecek" dedi.
Konuşmasının sonunda Sivas 4 Eylül Barajı'ndaki Orman Genel Müdürlüğü ekipleriyle canlı bağlantı kuran Eroğlu, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Bir basın mensubunun, Türkiye'nin erozyon açısından en riskli alanlarının nereleri olduğu ve şehirler içinde çalışmalarının bulunup bulunmadığı şeklindeki bir sorusu üzerine Eroğlu, eğimin fazla ve arazinin çıplak olduğu alanların erozyonun en fazla görüldüğü yerler olduğunu belirtti.
Şehirlerde ise açık alanların ve evlerin bahçelerinin ağaçlandırıldığını, dere ıslah çalışmaları yapıldığını anlatan Eroğlu, buralardaki çalışmalar konusunda belediyelere her türlü teknik desteği verebileceklerini kaydetti.
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı
Yayıncı: Selçuk Aval
Kaynak: AA
Bir yıldan bu yana söz konusu eylem planlarına hazırlandıklarını belirten Eroğlu, büyük hedefleri olmayan kurumların, bakanlıkların ve devletlerin yok olmaya mahkum olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin büyük hedefleri bulunduğunu ve 21. yüzyılın büyük düşünenlerin asrı olacağını ifade eden Eroğlu, "Biz de büyük düşünmeye ve büyük hedeflere kitlenmeye mecburuz" diye konuştu.
Eroğlu, 2008 yılında büyük bir ağaçlandırma ve erozyonla mücadele seferberliği başlattıklarını anımsatarak, bu eylem planında hedeflerin aşıldığını ifade etti.
Orman varlığının hem alan hem odun serveti olarak Türkiye'de arttığına dikkati çeken Eroğlu, son 10 yılda orman alanının 900 bin hektar arttığını, odun servetinin ise 1,5 milyar metreküpe ulaştığını söyledi.
Depremlerden sonra en fazla can ve mal kaybının olduğu doğal afetin sel ve taşkınlar olduğunu belirten Eroğlu, bu kapsamda, 2013-2017 yılları arasında gerçekleştirilmek üzere "Erozyonla Mücadele Eylem Planı", "Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı" ve "Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı"nı uygulayacaklarını aktardı.
Türkiye'deki düzlük alanın, ülke yüz ölçümünün yüzde 8'i civarı olduğuna dikkati çeken Eroğlu, ülkede büyük bir alanın erozyona çok müsait ve hassas bir nitelik taşıdığını vurguladı.
-"Son 20 yılda 533 bin hektar alanın taşkına maruz kaldı"-
Erozyonla Mücadele Eylem Planı çerçevesinde, yaklaşık olarak 1 milyon 400 bin hektarlık bir alanda çalışma gerçekleştirileceğini dile getiren Eroğlu, 22 milyon dekar alanda ise bakım çalışması yapacaklarını anlattı.
Bu eylem planının 2 milyar liraya mal olacağını belirten Eroğlu, "Ama bununla kazanacağımız çok şey var. Bununla toprağımızı kazanıyoruz. Toprakların kaybedilmemesi aynı zamanda meraların kaybedilmemesi demektir. Türkiye için büyük bir ekonomik katkı demektir. 2 milyar lira harcayacağız ama bunun karşılığında belki her yıl bunun on katı kadar bir gelir elde edeceğiz" dedi.
Yukarı Havza Kontrolü Eylem Planı'nda ise ülkedeki bütün havzalarda çalışacaklarını anlatan Eroğlu, 25 havza ile alakalı bütün planları hazırladıklarını, bu havzalarda 227 sel havzası belirlediklerini ve 41 milyon 550 bin dekar alanda çalışma yürüteceklerini aktardı.
Depremlerden sonra en büyük sıkıntının sellerde yaşandığını vurgulayan Eroğlu, küresel iklim değişikliği nedeniyle bütün dünyadaki yağış rejiminde farklılıklar meydana geldiğini, arazinin çıplak ve eğimin dik olması halinde büyük sellerin meydana geldiğini ifade etti.
Akış katsayısının, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları ile azaltılacağını anlatan Eroğlu, eylem planı kapsamında gerçekleştirecekleri çalışmalarla can ve mal kayıplarını azaltacaklarını söyledi.
Son 20 yılda 533 bin hektar alanın taşkına maruz kaldığını, çok sayıda mal ve can kaybı meydana geldiğini aktaran Eroğlu, yukarı havzalarda yapılacak çalışmalarla, ekonomik kayıpların da önüne geçileceğini, selin etkisinin azaltılacağını, meraların yeşil hale geleceğini ve hayvancılık için kullanılır hale getireceklerini belirtti.
-"Türkiye'de barajların, göletlerin yapılması bir zaruret"-
Son on yılda 232 baraj inşa ettiklerini vurgulayan Eroğlu, Bin Günde Bin Gölet Projesi kapsamında da önemli çalışmalar yapılacağını anlattı.
Türkiye yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu belirten Eroğlu, ''Siz suyu biriktirmezseniz, yağmur yağdığı zaman, sular aktığı zaman suyu tutup biriktirmezseniz, suyun olmadığı, yağmurun yağmadığı yaz aylarında ne içme, ne kullanma, ne sanayi, ne de sulama suyu veremezsiniz. Dolayısıyla Türkiye'de barajların, göletlerin yapılması bir zaruret. Hatta bana göre geç kalınmış. Barajlar ve göletler o bölgeye hayat verir, can suyudur. Ülkemiz için keyiften yapmıyoruz, bir mecburiyetten kaynaklanıyor'' diye konuştu.
Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı'nı kapsamında, Türkiye'de ilk defa baraj havzalarının etrafının yeşil bir kuşak ile çevreleneceğini anlatan Eroğlu, maksimum su seviyesi için ayrılan kısmın, suyu seven ağaçlarla donatılacağını, gerekirse buralara bölge halkına faydalı olması için gelir getirici ağaç türlerinin dikileceğini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bunu özellikle Atatürk Barajı'nda, Adıyaman'da başlattığını anımsatan Eroğlu, diğer havzalarda da bu çalışmaların yürütüleceğini aktardı.
İSKİ Genel Müdürlüğü sırasında da barajlara yeşil kuşak uygulamasını ilk kez kendisinin başlattığını hatırlatan Eroğlu, şimdi bu çalışmayı bütün Türkiye'ye yayacaklarını söyledi.
Bu eylem planı ile barajların ömrünün arttığını, rüsubat gelmediği için daha temiz içme suyu kaynağı sağlandığını, ayrıca milli ekonomiye bir katkı sağlanacağını ifade eden Eroğlu, hazırladıkları eylem planlarında AFAD ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştireceklerini söyledi.
-"Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak bizim boynumuzun borcu"-
Eroğlu, "Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak bizim boynumuzun borcu. Bunun için çalışıyoruz. Buna mecburuz. Bu ülke bize şehitlerimizin emaneti. Onlar bu vatanı canları pahasına bize teslim ettiler. Dolayısıyla biz de şehitlerimize, bayrağımıza, milletimize layık olmak için gece gündüz çalışıyoruz. Çok daha güzel bir Türkiye gerçekleşecek" dedi.
Konuşmasının sonunda Sivas 4 Eylül Barajı'ndaki Orman Genel Müdürlüğü ekipleriyle canlı bağlantı kuran Eroğlu, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Bir basın mensubunun, Türkiye'nin erozyon açısından en riskli alanlarının nereleri olduğu ve şehirler içinde çalışmalarının bulunup bulunmadığı şeklindeki bir sorusu üzerine Eroğlu, eğimin fazla ve arazinin çıplak olduğu alanların erozyonun en fazla görüldüğü yerler olduğunu belirtti.
Şehirlerde ise açık alanların ve evlerin bahçelerinin ağaçlandırıldığını, dere ıslah çalışmaları yapıldığını anlatan Eroğlu, buralardaki çalışmalar konusunda belediyelere her türlü teknik desteği verebileceklerini kaydetti.
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı
Yayıncı: Selçuk Aval