Can Peker: Doğu Anadolu'nun Geneli Barış İstiyor

Akil İnsanlar Doğu Anadolu Heyeti, Doğu Anadolu illerinin İstanbul’daki sivil toplum kuruluşları ile Eresin Otel’de bir araya geldi. Barış sürecinin daha başarılı ilerlemesi için görüşlerin sunulduğu toplantıya çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Toplantıda sırayla tüm sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri söz aldı. Her yetkili kendi açısından barış sürecinin başarılı olması için görüşlerini belirtti.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Akil İnsanlar Doğu Anadolu Heyeti Başkanı Can Peker, Doğu Anadolu Bölgesi'nde genel anlamda herkesin barış istediğini söyledi.

Peker, sözlerine şöyle devam etti: "Doğu Anadolu’da şuana kadar 4 şehre gittik. Malatya, Elazığ, Hakkâri ve Van’a ziyaretlerimiz oldu. Bölgenin tümü için genelleme yapabileceğimiz durumda değiliz. Doğu Anadolu’da bizim gördüğümüz şudur ki herkes de barış isteği var. Elbette bölgemizdeki bazı insanlarda barış sürecinde olması gerekenlerle ilgili düşünceler var. Sonuçta 30 yıllık bir mücadeleden bahsediyoruz. Bunu sonlandırmaya çalışıyoruz. Elbette bu süreci desteklemeyen uç gruplar var. Bunlar azınlıktalar. Biz bölgede gördüğümüz durumu İstanbul’da yaşayan bölge insanının penceresinden bakmak için bu toplantıyı organize ettik. Bu süreci bugünkü siyasi iktidar başlattı. Bu barış sürecine İmralı’dan çok ciddi destek geldi. Devlet ile İmralı arasındaki konuşmalar sonucunda PKK çekiliyor. Bu durum da barış sürecinin olumlu ilerlediğini gösteriyor."
Toplantıda söz alan Malatyalı İş Adamları Derneği Başkanı Yunus Akdaş, önemli olanın, insan merkezli düşünebilmek olduğunu belirtti.

Kimsenin gerçek anlamda Kürt ve Türk ayrımı yapmadığını ifade eden Akdaş, şunları kaydetti: "Bazı insanlar barışa destek olmak isterken bazı insanlar ise barışa destek olmayacaktır. Bu da bu işin doğasında vardır. Ben ülkenin büyük bir sempati ile Akil İnsanları desteklediğini düşünüyorum. Bakmayın siz piyasaya çıkıp bayrak sallayanlara, bağıranlara, çağıranlara. Bunlar azınlıktadır. Bizim araştırmamıza göre herkes barışı alkışlıyor. Ben Türküm, akrabalarım arasında Kürt var. Benim kimse ile derdim yok. Bu problemi kim çıkardı? Ben insan merkezli konuşmayı daha çok tercih ediyorum. İnsanı yüceltmek istiyorsak Kürt olmuş, Ermeni olmuş, beni ilgilendirmiyor. Önemli olan insan olması. Şöyle bir önerim var; özellikle kırsal kesimlerde öğretmenlere çok iş düştüğünü düşünüyorum. Eğer köyün öğretmeni ve hocaları barış sürecini düzgün anlatıyorsa, işler daha hızlı ilerler. Bence öğretmenler ve hocalar ile program yapmamız gerekiyor.”