Şehit Babası Akil İnsanlara Çözüm İçin Pkk'ya Ne Vaat Edildiğini Sordu
Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, Hükümet tarafından başlatılan çözüm sürecini anlatmak için bugün Niğde’ye geldi.
Havayolu ile Nevşehir’e oradan da karayolu ile Niğde merkeze bağlı Gümüşler kasabasına gelen heyet önce vatandaşlarla konuştu ardından tarihi Gümüşler Manastırı’nı gezdi. Daha sonra Niğde’ye geçen heyet burada şehit ailesi Mustafa ve Naile Ulusoy’un evine misafir oldu. Heyet süreç hakkında şehit babasının da görüşünü aldı. Ziyarette şehit babası Mustafa Ulusoy gelen heyete yazdığı mektubu okuyarak, “Şehit aileleri olarak bizlerin merak ettiği bir konu var. 30 senedir süren PKK için bunlara ne vaat edildi ve bu karara nasıl varıldığını merak ediyoruz.” dedi.
Heyet ardından sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi. Basın mensuplarına kısa bir süre görüntü alması için izin verilen toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
Görüşmelerin ardından Akil İnsanlar gazetecilerin de karşısına çıktı. Heyet başkanı gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren , “İç Anadolu bölgesini dolaşıyoruz. Konya, Karaman, Kayseri ve Nevşehir’de halkımızla buluştuk. Üniversitelerde toplantılar yaptık. Şehit ailelerini ziyaret ettik. Burada da Niğdemiz'de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmek istiyoruz” dedi.
Heyet üyesi Erol Göka ise şunları ifade etti: "Devletimiz 30 yıldır teröre karşı bir mücadele sürdürüyor. Teröre karşı çeşitli yöntemler var. Çeşitli yöneticilerimiz çeşitli yöntemleri gündeme getirdiler. Müzakere dönemini ise Turgut Özal gündeme getirmişti. Şimdi ise yeni bir döneme girdik. Bu dönemin bir özelliği ise anayasa ile çözüm sürecinin birleşmesidir.”
Vahap Coşkun da şu görüşleri paylaştı: “Türkiye 2011 Haziran’ından 2012 Aralık ayının sonuna kadar çok ciddi bir çalışma gerçekleştirdi. Bu dönem içerisinde PKK tüm imkânlarını kullandı. Devrimci halk stratejisini kullandı, halk bu stratejiyi benimsemedi. Devlet ise PKK’yı bitirmek için elinden gelen bütün çabayı gösterdi. Hem askeri olarak hem siyasi olarak. 2012 yılında ortaya çıkan tabloda ise PKK’nın devleti yenerek veya kurtarılmış bölgeler yaratarak başarıya ulaşmasının da mümkün olmadığı görüldü.
Devlette sadece militanı öldürerek yani PKK'lı yı öldürerek PKK’yı bitiremeyeceğini gördü. Bu sorunu güvenlik görevlileriyle öldürerek çözemeyeceğimiz ortaya çıktı.”
Akademisyen Doğu Ergil de; “Bir yabancı gazeteci soruyor sizin ülkede kürtlere çok kötü muamele ediliyormuş. Demirel, tipik cevap veriyor. ‘Ne yani Kürtlere kötü muamele ediliyor da Türklere edilmiyor mu?’ diyor. Bu ülkede yeterince özgürlükler ifadeler serbestliği olsaydı, şiddete başvurulur muydu? Bu ülke kaç kere darbelerle sağın üzerinden geçti, solun üzerinden geçti, Kürt'ün üzerinden geçti, tanklarla geçti. Her insan ayrılıkçılığı bile savunabilir” diye konuştu.
AKİL İNSANLARA TEPKİ
Bu arada Akil İnsanlar'ın Niğde'deki temasları sırasında Cumhuriyet Meydanı'nda önce 150 kişilik MHP’li bir grup, ardından da 100 kişilik İP ve TKP’li grup tarafından bayraklarla ve sloganlarla protesto gösterileri yapıldı. Protesto gösterisi sırasında; heyet yuhalanırken 'Niğdeli uyuma vatanına sahip çık, cumhuriyet değil AKP yıkılacak' gibi sloganları atıldı. Heyetin Niğde Grand Hotel'e girişinde de küçük bir grup “Akılsız insanlar buraya kime akıl vermeye geldiniz” diye tepki gösterdi.
Heyet ardından sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi. Basın mensuplarına kısa bir süre görüntü alması için izin verilen toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
Görüşmelerin ardından Akil İnsanlar gazetecilerin de karşısına çıktı. Heyet başkanı gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren , “İç Anadolu bölgesini dolaşıyoruz. Konya, Karaman, Kayseri ve Nevşehir’de halkımızla buluştuk. Üniversitelerde toplantılar yaptık. Şehit ailelerini ziyaret ettik. Burada da Niğdemiz'de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmek istiyoruz” dedi.
Heyet üyesi Erol Göka ise şunları ifade etti: "Devletimiz 30 yıldır teröre karşı bir mücadele sürdürüyor. Teröre karşı çeşitli yöntemler var. Çeşitli yöneticilerimiz çeşitli yöntemleri gündeme getirdiler. Müzakere dönemini ise Turgut Özal gündeme getirmişti. Şimdi ise yeni bir döneme girdik. Bu dönemin bir özelliği ise anayasa ile çözüm sürecinin birleşmesidir.”
Vahap Coşkun da şu görüşleri paylaştı: “Türkiye 2011 Haziran’ından 2012 Aralık ayının sonuna kadar çok ciddi bir çalışma gerçekleştirdi. Bu dönem içerisinde PKK tüm imkânlarını kullandı. Devrimci halk stratejisini kullandı, halk bu stratejiyi benimsemedi. Devlet ise PKK’yı bitirmek için elinden gelen bütün çabayı gösterdi. Hem askeri olarak hem siyasi olarak. 2012 yılında ortaya çıkan tabloda ise PKK’nın devleti yenerek veya kurtarılmış bölgeler yaratarak başarıya ulaşmasının da mümkün olmadığı görüldü.
Devlette sadece militanı öldürerek yani PKK'lı yı öldürerek PKK’yı bitiremeyeceğini gördü. Bu sorunu güvenlik görevlileriyle öldürerek çözemeyeceğimiz ortaya çıktı.”
Akademisyen Doğu Ergil de; “Bir yabancı gazeteci soruyor sizin ülkede kürtlere çok kötü muamele ediliyormuş. Demirel, tipik cevap veriyor. ‘Ne yani Kürtlere kötü muamele ediliyor da Türklere edilmiyor mu?’ diyor. Bu ülkede yeterince özgürlükler ifadeler serbestliği olsaydı, şiddete başvurulur muydu? Bu ülke kaç kere darbelerle sağın üzerinden geçti, solun üzerinden geçti, Kürt'ün üzerinden geçti, tanklarla geçti. Her insan ayrılıkçılığı bile savunabilir” diye konuştu.
AKİL İNSANLARA TEPKİ
Bu arada Akil İnsanlar'ın Niğde'deki temasları sırasında Cumhuriyet Meydanı'nda önce 150 kişilik MHP’li bir grup, ardından da 100 kişilik İP ve TKP’li grup tarafından bayraklarla ve sloganlarla protesto gösterileri yapıldı. Protesto gösterisi sırasında; heyet yuhalanırken 'Niğdeli uyuma vatanına sahip çık, cumhuriyet değil AKP yıkılacak' gibi sloganları atıldı. Heyetin Niğde Grand Hotel'e girişinde de küçük bir grup “Akılsız insanlar buraya kime akıl vermeye geldiniz” diye tepki gösterdi.