Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas Açıklaması
Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Türkiye'nin Amerika'dan sonra en çok akredite edilmiş hastaneye sahip olduğunu belirterek, halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin yüzde 80'e ulaştığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Sağlık Turizmi Derneği iş birliği ile düzenlenen "Dünya Sağlık ve 3. Yaş Turizmi Kongresi" İzmir Kaya Termal Otel'de başladı.
Kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, AK Parti Milletvekili Nesrin Ulema, CHP milletvekilleri Musa Çam, Nurettin Demir, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Emin Çakmak, Dünya Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Başkanı Galip Ayhan ve sektör temsilcileri katıldı.
Agah Kafkas açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10 yılda sağlık turizmi açısından çok önemli yerlere geldiğini söyledi.
Dünyada sağlık turizmi denildiği zaman Türkiye'nin akla geldiğini ifade eden Kafkas, "Son 10 yılda Türkiye'nin yaşadığı değişim süreci ile Türkiye'nin potansiyelini yeniden keşfetmesi, imkanlarını değerlendirmesi sonucu sağlık turizminde merkez ülke olmayı başardık" dedi.
Kafkas, geçmişte tedavi için yurt dışına gidildiğini şu anda ise bu amaçla Türkiye'ye gelindiği ifade etti.
-"Türkiye dünyada sağlığın önemli merkezlerinden biri"-
Kongreye 35 ülkeden katılımcı olmasının önemli olduğunu belirten Kafkas, şunları söyledi:
"Türkiye artık dünyada sağlığın önemli merkezlerinden bir tanesidir. Amerika'dan sonra en çok akredite edilmiş hastaneye sahip ülke biziz. Bugün halkının sağlıktan memnuniyet oranını yüzde 78-80 arasındaki bir bantta sürdürebilen nadir ülkelerdeniz. Gelişmiş ülkelerin 4 bin-4 bin 500 dolar fert başına sağlık harcaması ile başardığını, Türkiye 975 dolarla başarıyor. Bu başarı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık alanında rol model ülke gösteriliyoruz. Eskiden Atatürk'ün 'muasır medeniyete ulaşma' ülküsü nutuklarda geçerdi, Kafdağı'nın arkasındaki hedef diye bakılırdı. Oysa bugün sağlıkta gerçekten dünyanın rol model ülkesiyiz. Dünya ülkeleri, 'bu kadar az doktorla ve az parayla nasıl başardınız' diye bize bakıyor. Artık Türkiye yaptığı organ nakilleriyle dünyada gıpta ile bakılan ülke haline geldi. Bilimsel alt yapı anlamında dünyada önemli markalardan biri haline geldik."
-''İzmir olması gereken yerde değil''-
İzmir'in kültürü, denizi, doğası, ormanı, kaplıcası ve insan kalitesi ile bir marka şehir olduğunu belirten Kafkas, ancak bu markanın, son yıllardaki yerel dinamiklerinin, dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelere ayak uyduramaması nedeniyle geri kaldığını söyledi.
Bu tespitini gözlemlerine dayandırdığını ifade eden Kafkas sözlerine şöyle devam etti:
''Yüreği acıyan birisi olarak söylüyorum. İzmir'in bir potansiyeli var. Bu potansiyelin arkasındayız. İzmir'in marka kent olması noktasında Sağlık Bakanlığı olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 10 yılda 800 milyar liralık yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu yatırımlar 2 katrilyona çıkacak. Yakında özelikle kamu-özel ortaklığı ile yasal boşlukları düzenledikten sonra İzmir'deki iki kampüs kuzey-güney olmak üzere tamamlanacak. Böylece İzmir'in sağlık alanındaki önemli alt yapı sorunu da ortadan kalkacak. Artık İzmir önemli kültür, turizm ve sağlık merkezi olacak."
-"Türkiye, Avrupa'da jeotermal kaynak potansiyeli açısından birinci"-
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ise bakanlık olarak alternatif turizmin, ülke turizmine kazandırılması amacıyla master planı hazırladıklarını söyledi.
Türkiye'nin jeotermal kaynaklar açısından dünyada 47 ülke arasına girdiğini kaydeden Arıcı, şöyle konuştu:
"Türkiye, Avrupa'da jeotermal kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları açısından ise 3 sıradayız. Ülkemizde jeotermal kaynakların daha etkin ve verimli kullanımı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizde 46 ilde 250 civarında kaplıca tesisi bulunmaktadır. Termal turizm master planının kısa dönem hedefi olarak 50 bin yatak kapasitesi belirlenmiş olup termal turizm master planın uygulandığı 2007-2010 yılları arasında turizm ve belediye belgeli olmak üzere tesis sayısı 78 bin, yatak kapasitesi ise 17 bin 767'den 29 bin 727'ye ulaşmıştır. gerek tesis sayısı gerekse yatak kapasitesi açısından termal turizmin ülke turizmi içerisindeki payı yüzde 1 seviyesindedir. Bu oranı çok üst seviyelere çıkarmayı hem sorumluluğumuz hemde görevimiz olarak kabul etmekteyiz."
-"İzmir'in sağlık turizmi pastasından payı küçük"-
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise sağlık turizmi pastasının her geçen gün arttığını ve Türkiye'nin bundan payına düşeni alması gerektiğini söyledi.
Dünyada 600 milyon sağlık turistinin bulunduğunu, 2012 yılında sağlık turizminden elde edilen gelirin yaklaşık 100 milyar dolar civarında olduğunu aktaran Kıraç, şunları söyledi:
"Giderek büyümekte olan dünya sağlık turizmi pastasından yararlanabilecek ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Ülkemizde geçtiğimiz yıl 33 milyon turist gelmiştir. Bunların üçte biri sağlık turizmi amaçlı geldiğini biliyoruz. Bu sektör yüzde 6-10 büyüme istidadı gösteriyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan bir ülkenin 160 milyar dolarının hizmet sektöründen geleceği tahmin ediliyor. Hizmet sektörünün içinde en büyük payı sağlık turizmi oluşturuyor. İzmir olarak bu pastadan yeterli payı almak için elimizdeki tüm argümanları sonuna kadar kullanmalıyız."
Muhabir: Hasan Tosun - Rena Nuri
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
Kaynak: AA
Kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, AK Parti Milletvekili Nesrin Ulema, CHP milletvekilleri Musa Çam, Nurettin Demir, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Emin Çakmak, Dünya Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Başkanı Galip Ayhan ve sektör temsilcileri katıldı.
Agah Kafkas açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10 yılda sağlık turizmi açısından çok önemli yerlere geldiğini söyledi.
Dünyada sağlık turizmi denildiği zaman Türkiye'nin akla geldiğini ifade eden Kafkas, "Son 10 yılda Türkiye'nin yaşadığı değişim süreci ile Türkiye'nin potansiyelini yeniden keşfetmesi, imkanlarını değerlendirmesi sonucu sağlık turizminde merkez ülke olmayı başardık" dedi.
Kafkas, geçmişte tedavi için yurt dışına gidildiğini şu anda ise bu amaçla Türkiye'ye gelindiği ifade etti.
-"Türkiye dünyada sağlığın önemli merkezlerinden biri"-
Kongreye 35 ülkeden katılımcı olmasının önemli olduğunu belirten Kafkas, şunları söyledi:
"Türkiye artık dünyada sağlığın önemli merkezlerinden bir tanesidir. Amerika'dan sonra en çok akredite edilmiş hastaneye sahip ülke biziz. Bugün halkının sağlıktan memnuniyet oranını yüzde 78-80 arasındaki bir bantta sürdürebilen nadir ülkelerdeniz. Gelişmiş ülkelerin 4 bin-4 bin 500 dolar fert başına sağlık harcaması ile başardığını, Türkiye 975 dolarla başarıyor. Bu başarı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık alanında rol model ülke gösteriliyoruz. Eskiden Atatürk'ün 'muasır medeniyete ulaşma' ülküsü nutuklarda geçerdi, Kafdağı'nın arkasındaki hedef diye bakılırdı. Oysa bugün sağlıkta gerçekten dünyanın rol model ülkesiyiz. Dünya ülkeleri, 'bu kadar az doktorla ve az parayla nasıl başardınız' diye bize bakıyor. Artık Türkiye yaptığı organ nakilleriyle dünyada gıpta ile bakılan ülke haline geldi. Bilimsel alt yapı anlamında dünyada önemli markalardan biri haline geldik."
-''İzmir olması gereken yerde değil''-
İzmir'in kültürü, denizi, doğası, ormanı, kaplıcası ve insan kalitesi ile bir marka şehir olduğunu belirten Kafkas, ancak bu markanın, son yıllardaki yerel dinamiklerinin, dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelere ayak uyduramaması nedeniyle geri kaldığını söyledi.
Bu tespitini gözlemlerine dayandırdığını ifade eden Kafkas sözlerine şöyle devam etti:
''Yüreği acıyan birisi olarak söylüyorum. İzmir'in bir potansiyeli var. Bu potansiyelin arkasındayız. İzmir'in marka kent olması noktasında Sağlık Bakanlığı olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 10 yılda 800 milyar liralık yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu yatırımlar 2 katrilyona çıkacak. Yakında özelikle kamu-özel ortaklığı ile yasal boşlukları düzenledikten sonra İzmir'deki iki kampüs kuzey-güney olmak üzere tamamlanacak. Böylece İzmir'in sağlık alanındaki önemli alt yapı sorunu da ortadan kalkacak. Artık İzmir önemli kültür, turizm ve sağlık merkezi olacak."
-"Türkiye, Avrupa'da jeotermal kaynak potansiyeli açısından birinci"-
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ise bakanlık olarak alternatif turizmin, ülke turizmine kazandırılması amacıyla master planı hazırladıklarını söyledi.
Türkiye'nin jeotermal kaynaklar açısından dünyada 47 ülke arasına girdiğini kaydeden Arıcı, şöyle konuştu:
"Türkiye, Avrupa'da jeotermal kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları açısından ise 3 sıradayız. Ülkemizde jeotermal kaynakların daha etkin ve verimli kullanımı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizde 46 ilde 250 civarında kaplıca tesisi bulunmaktadır. Termal turizm master planının kısa dönem hedefi olarak 50 bin yatak kapasitesi belirlenmiş olup termal turizm master planın uygulandığı 2007-2010 yılları arasında turizm ve belediye belgeli olmak üzere tesis sayısı 78 bin, yatak kapasitesi ise 17 bin 767'den 29 bin 727'ye ulaşmıştır. gerek tesis sayısı gerekse yatak kapasitesi açısından termal turizmin ülke turizmi içerisindeki payı yüzde 1 seviyesindedir. Bu oranı çok üst seviyelere çıkarmayı hem sorumluluğumuz hemde görevimiz olarak kabul etmekteyiz."
-"İzmir'in sağlık turizmi pastasından payı küçük"-
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise sağlık turizmi pastasının her geçen gün arttığını ve Türkiye'nin bundan payına düşeni alması gerektiğini söyledi.
Dünyada 600 milyon sağlık turistinin bulunduğunu, 2012 yılında sağlık turizminden elde edilen gelirin yaklaşık 100 milyar dolar civarında olduğunu aktaran Kıraç, şunları söyledi:
"Giderek büyümekte olan dünya sağlık turizmi pastasından yararlanabilecek ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Ülkemizde geçtiğimiz yıl 33 milyon turist gelmiştir. Bunların üçte biri sağlık turizmi amaçlı geldiğini biliyoruz. Bu sektör yüzde 6-10 büyüme istidadı gösteriyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan bir ülkenin 160 milyar dolarının hizmet sektöründen geleceği tahmin ediliyor. Hizmet sektörünün içinde en büyük payı sağlık turizmi oluşturuyor. İzmir olarak bu pastadan yeterli payı almak için elimizdeki tüm argümanları sonuna kadar kullanmalıyız."
Muhabir: Hasan Tosun - Rena Nuri
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu