Bakan Ergin: Ülkeyi Sevmek Onu Güçlü Kılmakla Olur
Terörü bitirmek ve anaların gözyaşlarını dindirmek için sabırla mücadele ettiklerini söyleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açılım süreci ile ilgili yapılan eleştirilere, “Bir ülkeyi sevmek, ülkeyi güçlendirmek ile olur” cevabını verdi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve kanaat önderlerinin yer aldığı panele katılmak için Muğla’nın Fethiye ilçesine geldi. Şehre girişinde Kaymakam Ekrem Çalık tarafından karşılanan Bakan Ergin, daha sonra sahil boyundan yürüyerek toplantının yapılacağı Fethiye Belediye Kültür Merkezi’ne geldi. Alkışlarla salona giren Ergin, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin son 30 yıldır terör örgütü ile boğuştuğunu ve her iki taraftan da çok insanlar kaybedildiğini hatırlatan Sadullah Ergin, terörü bitirmek için anaların gözyaşlarını dindirmek için sabırla mücadele ettiklerini anlattı. Bakan Ergin, “Bir ülkeyi sevmek, ülkeyi güçlendirmek ile olur. Söz gider eylem kalır. Ama dilin konuştuklarını eyleme dökmeseniz o rafta kalır uçar gider. Vatanını sevmek, bayrağımızı daha yukarıya taşıyabilmektir. Cebimizdeki pasaportun itibarını daha güçlü kılabilmektir. Ülkemizin marka değerini daha güçlendirmektir. Dünyanın ülkemize karşı duyduğu saygıyı daha güçlendirmektir. İşte budur milliyetçilik ve vatanperverlik.” dedi.
BİZ BAYRAĞIMIZI EN YUKARI ÇEKEREK ATATÜRKÇÜLÜĞÜMÜZÜ GÖSTERİYORUZ
Türkiye’nin üzerinde yaşayan ve kültürel enginliklere sahip fertleri ile bir bütün olduğunu kaydederek konuşmasını sürdüren Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kendilerinin ayrım yapmadan 76 milyonu kucaklayan herkese birinci sınıf vatandaş iklimini veren bir politika izlediklerini ifade etti.
Türkiye’nin bu yolda eksiklerinin olduğunu vurgulayan Ergin şöyle konuştu: “Demokrasi insan hakları açısından bu eksiklerimizi ortadan kaldırıyoruz. Anadolu insanını terörün potansiyel tehdidinden kurtarmak için barış sürecini geliştiriyoruz. 2002 yılından bu yana demokrasiyi güçlendirmek için, siyasi istikrarı sağlamak için halkımızın desteği ile çaba sarf ediyoruz. 2002 yılından önceki krizlerden nemalanmak isteyenlere fırsat vermiyoruz. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Biz bu coğrafyada bölmeyi, bölünmeyi değil bütünleşmeyi, güçlenmeyi ve bu bütünleşip güçlenmenin ortaya çıkaracağı enerji ile birlik beraberlik bekliyoruz. Kendi helikopterimizi, İnsansız hava aracımızı, savaş gemimizi Göktürk uydumuzu yaptık. Eline bayrak ve Atatürk posterleri alarak, rozet takarak Atatürkçü olunmaz. Bayrağımızı daha yukarılarda dalgalandırırsak o zaman Atatürkçü oluruz” dedi.
Türkiye’nin son 30 yıldır terör örgütü ile boğuştuğunu ve her iki taraftan da çok insanlar kaybedildiğini hatırlatan Sadullah Ergin, terörü bitirmek için anaların gözyaşlarını dindirmek için sabırla mücadele ettiklerini anlattı. Bakan Ergin, “Bir ülkeyi sevmek, ülkeyi güçlendirmek ile olur. Söz gider eylem kalır. Ama dilin konuştuklarını eyleme dökmeseniz o rafta kalır uçar gider. Vatanını sevmek, bayrağımızı daha yukarıya taşıyabilmektir. Cebimizdeki pasaportun itibarını daha güçlü kılabilmektir. Ülkemizin marka değerini daha güçlendirmektir. Dünyanın ülkemize karşı duyduğu saygıyı daha güçlendirmektir. İşte budur milliyetçilik ve vatanperverlik.” dedi.
BİZ BAYRAĞIMIZI EN YUKARI ÇEKEREK ATATÜRKÇÜLÜĞÜMÜZÜ GÖSTERİYORUZ
Türkiye’nin üzerinde yaşayan ve kültürel enginliklere sahip fertleri ile bir bütün olduğunu kaydederek konuşmasını sürdüren Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kendilerinin ayrım yapmadan 76 milyonu kucaklayan herkese birinci sınıf vatandaş iklimini veren bir politika izlediklerini ifade etti.
Türkiye’nin bu yolda eksiklerinin olduğunu vurgulayan Ergin şöyle konuştu: “Demokrasi insan hakları açısından bu eksiklerimizi ortadan kaldırıyoruz. Anadolu insanını terörün potansiyel tehdidinden kurtarmak için barış sürecini geliştiriyoruz. 2002 yılından bu yana demokrasiyi güçlendirmek için, siyasi istikrarı sağlamak için halkımızın desteği ile çaba sarf ediyoruz. 2002 yılından önceki krizlerden nemalanmak isteyenlere fırsat vermiyoruz. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Biz bu coğrafyada bölmeyi, bölünmeyi değil bütünleşmeyi, güçlenmeyi ve bu bütünleşip güçlenmenin ortaya çıkaracağı enerji ile birlik beraberlik bekliyoruz. Kendi helikopterimizi, İnsansız hava aracımızı, savaş gemimizi Göktürk uydumuzu yaptık. Eline bayrak ve Atatürk posterleri alarak, rozet takarak Atatürkçü olunmaz. Bayrağımızı daha yukarılarda dalgalandırırsak o zaman Atatürkçü oluruz” dedi.